Sesim kısık, öksürüğüm de geçmiyor, ne zaman endişelenmeliyim?

Sesim kısık, öksürüğüm de geçmiyor, ne zaman endişelenmeliyim?
Kışa yaklaşırken grip vakaları da arttı. Hasta olanların en çok yakındığı konu geçmeyen ses kısıklığı ve öksürük. Prof. Dr. "Gribim, öksürüğüm geçmiyor, endişelenmeli miyim?" sorularının yanıtlarını verdi.

Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış var, neredeyse herkes hasta. Ses kısıklığı, geçmeyen öksürük, kulak tıkanıklığı gibi belirtilerle doktora başvuranların sayısı artıyor. Covid-19'da da tablo yükselişte.

Bağışıklık sistemi antrenmansız yakalandı

Konuyla ilgili görüştüğümüz Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap "Yeni bir virüsle mi karşı karşıyayız?" sorusunu söyle yanıtladı:

"Bunlar daha önce de bildiğimiz virüsler, influenza virüsleri var, parainfluenza virüs var, RSV var, tabii Covid-19 da var. Bu Covid-19 çağında, son üç yılda insanlar önceki virüsleri unuttular, gündemimizden düştü. Covid-19 nedeniyle alınan sıkı önlemler nedeniyle bu virüsler toplumda çok fazla hastalık yapamaz hale geldiler. Çünkü bütün bu solunum yolu virüslerinin bulaşma yöntemi aynıdır, damlacık yoluyla bulaşıyor. Üç yıl boyunca bunlar dolaşmadığı için hem gündemden düştü, hem de bağışıklık sistemimiz biraz antrenmansız kaldı. Önlemler artık hiç uygulanmaz olunca bu virüsler daha çok kişiyi hasta etmeye başladı. Çünkü kitle bağışıklığı azalmış oldu. Az sayıda virüs hastalık yapar hale geldiği için az, vücut az virüsle de karşılaşsa hastalanabiliyor insanlar. O yüzden de çok görmeye başladık, zaten öyle de bekliyorduk."

Ne zaman endişelenmeye başlayalım?

Prof. Dr. Alpay Azap, uzun süren ses kısıklığının solunum yolu enfeksiyonunun tipik bir belirtisi olduğunu, belirleyici olanın bunun virüsten mi bakteriden mi kaynaklandığı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Azap şöyle konuştu:

"Bunların seyrinde hep olur ses kısıklığı. Bizim için hastalık bakteriden mi kaynaklanıyor, virüsten mi kaynaklanıyor çok belirleyici olan bir durumdur. Bakterilerde ses kısıklığı hiç olmaz, virüslerde olur bu. Çünkü virüsler ses organını da tutar. Larenjit dediğimiz tabloya sebep olur. Uzun süren öksürük ise trakeanın tutulmasından kaynaklanıyor, yani ana soluk borusunun. Aslında bu da bizim hiç yabancı olmadığımız bir tablo.

Solunum yolu enfeksiyonundan sonra en son kaybolan belirti öksürük olur. Uzun sürer öksürük. Virüs genellikle 5-7 gün içerisinde iyileşir ama sonrasında solunum epitel hücrelerinin tamiri zaman alır. O tamir boyunca öksürük azalarak devam eder. İki-üç haftayı, bazen bir ayı bulabilir öksürüğün tamamen düzelmesi. Bu da beklenen bir şeydir. Ama şu olursa, öksürük azalmak yerine tam tersi artış gösterirse, beraberinde ateş başlarsa, ya da ateş düşmüşken tekrar çıkıyorsa, çok miktarda ve kötü renkte, sarı-yeşil renkteyse, balgam da çıkartmaya başlanırsa o zaman bu normal, beklediğimiz bir seyir değil. O zaman mutlaka doktora gitmek gerekir."

'Kulak tıkanıklığı beklenen bir durum'

Hastaların yakındığı bir diğer konu da kulak tıkanıklığı ve kulakta basınç hissi. Prof. Dr. Alpay Azap bunun nedenini ise şöyle anlattı:

"Orta kulağı boğazımıza bağlayan bir kanal var, östaki kanalı. Bu boğazdaki enfeksiyon, o kanalın çıkışında ödeme neden oluyor. O yüzden de orta kulakta bir miktar basınç artıyor ve sıvı birikiyor. Beklenen bir durum aslında. Çok şiddetli olur ve birkaç günden fazla sürerse o zaman yine doktora başvurmak lazım."

'RSV mi değil mi ancak test söyler'

RSV hakkında da bilgisiye başvurduğumuz Prof. Dr. Alpay Azap "Respiratuar Sinsisyal Virüs (RSV) ancak testle ayırt edilebilir, çünkü o da gribe benzer bir hastalık yapıyor. Belli risk gruplarında ağır seyrediyor, akciğerler de etkilenebiliyor. O da yine bağışıklığı baskılanmışlar, ileri yaştaki kişiler ve özellikle beş yaş altındaki kişilerde akciğeri tutabiliyor. Gribe çok benziyor, bunu test yapmadan bizim ayırt etmemiz mümkün değil. O yüzden mutlaka test yapılması lazım" diye konuştu.

Antibiyotiği mutlaka doktor versin

Uzun süren gripte hastalar fayda göreceklerini umarak antibiyotik kullanma yoluna başvurabiliyor. Solunum yolu enfeksiyonlarından sonra, nadir de olsa tabloya bakterilerin eklenebildiğini söyleyen Prof. Dr. Azap, "Hastalık belirtilerin kötüleşmesi şeklinde kendini gösterebiliyor. O zaman işte antibiyotik gerekir. Ama başlangıçta, hele ses kısıklığı varsa birisinde, bu kesinlikle viral bir enfeksiyon demektir. Antibiyotik kullanmaya gerek yoktur" dedi.

Prof. Dr. Azap'ın açıklamaları özetle şöyle:
- Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmak hem yararsızdır, hem işe yaramaz. Hem tersine zararları var. Bir kere antibiyotiklerin yan etkileri var. Ciddi yan etkiler de olabilir bunlar, kalpte ritm bozukluğu gibi, ileri yaştaki kişilerde. Bir de faydalı bakterileri de öldürebilir, zararlı mikroplara yer açmış oluruz. O yüzden herkesi uyaralım, gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerekir. Doktor önermediği sürece enfeksiyonlar için antibiyotik kullanmak kesinlikle gerekmez.

Kapalı alanda maske

- Enfeksiyonların yoğun olduğu dönemlerde maske takmak gerekiyor. Ortamı havalandırmak çok önemli, mesafeyi korumak, elleri temiz tutmak çok önemli.
- Covid-19 aşılarını tamamlamayan kişiler mutlaka aşılarını tamamlamalı. Grip aşısını mutlaka, özellikle risk grubundaki kişilerin olması gerekli. Grip de öldürebilen bir hastalık. Altı aydan küçük çocukların, gebelerin ve bağışıklığı baskılanmış kişilerin mutlaka grip aşısını olması gerekiyor.

'Aşıları tam bir hastayı bile yatırmadık'

- Toplumun büyük kısmı aşılandığı, bir kısmı da Covid-19 geçirip bağışıklık kazandığı için Covid-19 biraz daha hafif geçiyor. Ama aşısızsa kişi, altta yatan ciddi hastalıkları varsa, bağışıklık sistemi baskılanmışsa, ileri yaştaysa mesela, bunlarda maalesef ağır seyrediyor. Yoğun bakımda takip ettiğimiz hastalarımız oluyor. Aşılarını tamamlasınlar, hatırlatma dozlarını yaptırsınlar. İnanın hatırlatma dozlarını tamamlamış bir tek hastayı bile yatırmadık.

Maske şart

- Bu dönemde kapalı ve uzun süreli kalınan alanlarda maske takmamız lazım. Maske esas olarak topluca kullanıldığında virüslerin dolaşmasını azaltıyor toplumda. Ama yine de faydası var. O yüzden de kişilerin tercihine bırakılmadan genel bir kural getirilmesi lazım. Mesela okullarda, toplu taşımada. Virüsler ve Covid-19 azalana kadar özellikle sahayı takip edip bu önlemleri almak koç önemli.
- Özellikle risk grubundaki kişiler, solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olur olmaz, beklemeden test yaptırırlarsa grip ve ya Covid-19 çıktığında tedavi şansı var. Ama bu tedavi de ilk günlerde işe yarıyor. Bekleyip iki - üç gün sonra, hatta 4 gün sonra hele gidip tetkik yaptırınca, grip ya da Covid-19 çıkarsa hele artık o ilaçtan fayda görme şansını kaybetmiş oluyorlar. Bu kişilerin mutlaka aynı gün içinde tetkik yaptırmaları çok önemli.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi