Kendileri en kral sofralarda yiyorlar içiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında yaşıyorlar…
En pahalı arabalardan inmiyorlar…
Konforlu evlerde oturuyorlar… 11 ay boyunca böyle yaşıyorlar…
Ramazan olunca koşa koşa ya öğrencilerin kaldığı eve ya dar gelirli bir işçinin ya da bir emeklinin evine gidiyorlar…
Doğru yer sofrasına…
Gittikleri evde hane halkıyla iki zeytin, bir tas çorba bir parça pide ile oruç açıyorlar. Yer sofrasının gariban sofrası olmasına dikkat ediliyor… Kameralar çekiyor, fotoğraf makineleri çalışıyor. Medyaya anında servis ediliyor…
Yer sofrası 365 günde iki gün; fotoğraflık!
Bunun adı nedir, din istismarı mı, yoksulluk sömürüsü mü?
Nedir?
Yer sofrası da nereden çıktı? Din de yeri var mı? İftarı yer sofrasında açmak farz mı? Sevap mı? Sevap ise siyasiler diğer günler neden oruçlarını masada açıyor?
Bu işi başlatan Erdoğan’dı… Garibanın evine gider yer sofrasında yemeklerine ortak olurdu. Eskiden takdir de toplardı. 2021 yılında masaya geçti. Yine daha önce seçilmiş, ayarlanmış evlere gidiyor ama artık yerde oturmuyor…
Çünkü…
Saray’da yaşa, akşamları manda yoğurdu, Medine hurması, kestane balı ye… İtibardan tasarruf olmaz diye konuklarına ‘Ejder Meyveli Smoothie’ ikram et, millet yer sofrasında otursun.
Tezat oluşunca yer sofrasında iftar açma adetine son verildi…
Yer sofrasında oturmanın piri Binali Beydir… Başbakanlığı döneminde her Ramazan birkaç eve konuk olur, yer sofrasına kurulurdu. 2016’da, 2017’de, 2018’de, 2019’de…
2019’da İstanbul seçimi iptal edildikten sonra Binali Bey Ramazan’ın ikinci günü seçim kampanyasını başlatmak için Avcılar’da bir ailenin evine gitti… Yer sofrasına çöktü…
Halkın ayağına indi ya, halkın yer sofrasına oturdu ya, halkın ekmeğini paylaştı ya bu sayede ikinci İstanbul seçimini alacağını zannetti; 800 bin oy fark yedi…
Evde masa vardı, kenara çekmişlerdi yanlışlıkla görüntüye çıktı!..
AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum aynı kafadan gidiyor. Ramazan’ın ilk orucunu öğrenci evinde açmış…
Tabi yer sofrasında… Yine peynir, zeytin ve menemenden oluşan gariban masa. Bu arada öğrenciler paraya kıymış domates de almışlar…
Domates değip geçmeyin 50 lira!..
Konuşunca sayemizde memleket şöyle kalkındı, böyle kalkındı, işçimizi, memurumuzu, emeklimizi ezdirmedik diyorlar ama yıllardır gittikleri evde masa yok!..
Pirzola, kavurma, pastırma, sucuktan söz etmiyorum…
Masa yok masa!..
Garibanın yanındayız, halkın içindeyiz mesajı vermek istiyorlar ama aynı zamanda Türkiye’nin yoksul ülke olduğunu kabul ediyorlar…
Kabul etmekle kalmıyorlar ilan ediyorlar…
Soruyorum; Türkiye’de kaç ailenin yemek masası yok?
Soruyorum; Türkiye’de kaç aile yerde yemek yiyor?
Soruyorum; Türkiye’de kaç aile Ramazan ayı gelince masayı bir kenara atıp yer safrası kuruyor?
Yer sofrasının dinle imanla, ilgisi yok, yoksullukla ilgisi var.
Bu ucuz politikayı, bu duygu sömürüsünü daha açıkçası din sömürüsünü bırakın…
Yer sofrası ile seçim kazanılmaz!
