CHP Genel Başkanı Özel’in ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim, çok net’ sözlerinden sonra CHP’de sular duruldu desem doğru olmaz…
CHP’yi karıştırmak, işleri güçleri aday adaylarını yarıştırmak olanlar da işin rengi belli oldu diye frene basmadı…
Fırtına yok ama sütliman da değil…
Kulislere yansıyan hatta kulis bilgisinin ötesine taşan, yazı konusu olan yalanlanmayan iddialardan biri şöyle.
Deniliyor ki; İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu CHP Genel Başkanı olmayı ciddi ciddi düşünüp yakın çevresiyle tartışıyormuş. Gerekçesi de şuymuş; Ana Muhalefet Partisi Lideri’ne siyasi yasak getirmek zordur.
Haklı olabilir…
Çünkü ‘ahmak davası’ diye adlandırılan ve İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak getiren dava tamamen siyasi dava…
Dönemin İçişleri Bakanı Soylu’ya söylendiğine dair bilirkişi raporuna rağmen mahkeme YSK üyelerine hakaret suçunun basın önünde işlendiğine hükmetti ve siyasi yasak kararı verdi…
Dosya iki yıldır İstinaf mahkemesinde bekliyor?
Neyi bekliyor?
Siyasetin akışını mı?
Belli ki; seçime az bir süre kala mahkeme duruma göre karar verecek, tabii bir de Yargıtay aşaması var…
Ama en tepelerde karar verilirse çorap söküğü gibi hızla gider.
İmamoğlu da bunun tedbirini almak istiyor. Son dakika golü yemek istemiyor.
Erdoğan’ın şimdilik rakibi olmayan belediye başkanına siyasi yasak getirmesi daha kolay…
Erdoğan bana da İstanbul Belediye Başkanı’yken yasak getirmişlerdi diyerek kararı savunabilir.
Meseleye bu açıdan bakarsak Özgür Özel’in ‘Cumhurbaşkanı adayı değilim çok net’ sözü çok anlamlı, çok önemli…
Çünkü aradan çekildiğini ilan ederek Erdoğan’a senin rakibin İmamoğlu mesajını verdi…
En azından kamuoyu böyle algıladı…
Şimdi diyecekler ki, Ankara Belediye Başkanı Yavaş da yarışın içinde…
Hayır değil!..
Mansur Bey yerel yönetimler konusunda güçlü isim, onun da İmamoğlu gibi popülaritesi yüksek, önemli bir figür ama siyasi arenada değil.
CHP bünyesinde hiç değil. Zaten kendisi de CHP’nin içine girmemeye çalışıyor, siyasetten uzak duruyor…
Hal böyleyse Özel aday değilim çok net dediğine göre ilk seçimde yarış Erdoğan ile İmamoğlu arasında geçecek…
Saray’a yakın zaman zaman sözcülüğünü yapan, Saray’ın hissiyatını yansıtan Hürriyet’ten Selvi dün şu cümleler yazdı:
‘Ekrem İmamoğlu’nu siyasi yasaklı hale getireyim. Böylece cumhurbaşkanı adayı olamasın. Ben de Özgür Özel’le yarışıp yeniden cumhurbaşkanı seçileyim şeklindeki siyasi mühendislik hesapları Erdoğan’ın tarzı değil. Erdoğan siyasi yasaklarla vuruşarak gelmiş bir lider. Şimdiye kadar rakipleriyle mertçe mücadele ederek kazandı.’
O zaman!...
Erdoğan madem böyle düşünüyor, bu siyasi davanın sonunda İmamoğlu’na siyaseten kelepçe vurmayacak…
Erdoğan mertçe savaşacağı için, mertçe savaşmayı tercih edeceği dava beraatle sonuçlanacak…
Zaten hukuken beraatle sonuçlanması gerekir de bu ayrı bir konu…
Özgür Özel’in hamlesi Erdoğan’ın elini kolunu bağladı demem bundan.
Zaten İmamoğlu’na siyasi yasak koysalar bir türlü koymasalar başka türlü. Çünkü Erdoğan biliyor ki siyasi yasak ters teper, millet mağdurun yanında durur…
Yerel seçim öncesi cesaret edemediler,
Özel’in aday değilim hamlesinden sonra siyasi yasak tehdidi içeren dosya ellerinde patlar!..
