
Gürel Yurttaş
Mourinho'nun yaptığına bakın: Okan Buruk neden gevrek gevrek gülüyordu daha 73. dakikada
Çok şey konuşuldu derbi için, ne tahminler yapıldı.
Birincisi Slavko Vincic'ti. Slovenyalı hakem için neler söylenmedi ki!
İkincisi gerginlikti. Yok şöyle olacak, böyle olacak diye diye beklediler maçı.
Üçüncüsü kıran kırana olacağıydı. Tekmeler havada uçucaktı!
Ama maç hiç de öyle başlamadı.
Bir kere hakem kontrolü hep elinde tuttu. Pozisyonlara yakındı, itiraza bile yer vermedi.
Gerginlik yoktu. İki takım futbolcuları da soğukkanlıydı.
Kıran kırana oldu ama. İki takımın futbolcuları da bire bir eşleşmelerde bastılar birbirlerine. Top çevirmelerine izin vermediler karşılıklı. Boş alan bırakmadılar. Bu da ilk yarıda kısır bir derbi çıkardı ortaya. Düşünebiliyor musunuz; koskoca ilk yarıda korner de olmadı, ofsayt da. Hücum ikinci planda kaldı.
Sadece Fenerbahçe girdi ilk yarıda pozisyona bir kez. Onda da En-Nesyri'nin şutunda top üstten auta gitti.
İlk yarı biterken işler Galatasaray'ın istediği gibi gidiyor gibi gözüküyordu. Çünkü 6 puan önde olan, iki averajda da avantajlı taraftı, beraberlik elbette ki işine geliyordu.
Gelelim ikinci yarıya...
Takımlar aynı kadrolarıyla çıktılar sahaya.
Galatasaray sanki daha istekli gibiydi derken, Fenerbahçe karşılık vermekte gecikmedi. Okan Buruk da ayağa kalkmakta... Vincic'in bir iki kararına eski görüntülerine sergiledi kenarda. Bağırdı, çağırdı. İtiraz etti. Ama hakem haklı gibi geldi bana o kararlarında. Hatta bu arada En-Nesyri'ye yapılan bir faul vardı. Onu vermedi, buna da kızdı enteresan bir şekilde Okan Buruk!
Derbi öyle giderken ilk hamle Jose Mourinho'dan geldi. Sarı kartlı Çağlar'ı kenara aldı, Djiku girdi. Szymanski'nin yerine de Amrabat. Galibiyet gerekirken defansta değişiklikler yapması enteresan geldi bana. Ama bu andan itibaren Fenerbahçe'nin daha çok ileri çıkmaya başladığını da söylemeliyim. Oğuz Aydın'ın 65. dakikada vuruşunda topu son anda Muslera'nın kornere çeldiğini de belirteyim. Peş peşe kornerler kazandı Fenerbahçe bu dakikalarda. Ama sonuç çıkmadı bunlardan; Galatasaray savunması çok dikkatliydi. Ama 67. dakikada dikkatli olan Muslera'ydı. Yine kornerdi, gelen topa Djiku çıkıp kafayı vurdu, Muslera son anda çeldi. Tadic ve Dzeko'nun çabası sonuç vermedi.
Bu pozisyonun peşinden Gabriel Sara'yı aldı dışarıya Okan Buruk; Yunus Akgün girdi yerine.
Galatasaray fazla çıkamıyordu bu anlarda, Okan Buruk buna çare olarak bu değişikliği yaptı sanırım.
73. dakika da golsüz geçilirken saha kenarında gerilimli olan Mourinho vardı. Beraberlik işine gelen Okan Buruk'un da gevrek gevrek gülümsediğini gördüm. Dakikaları sayıyor olmalıydı. Sanki biz yenilmeyiz ne olursa olsun gibi güveniyordu takımına. 78'de sakatlanan Eren'in yerine Mertens'i alması ise beraberlik değil de galibiyet istemesinin göstergesiydi sanki. Öyle ya ofansif oyuncularını alıyordu oyuna.
Mourinho ise 83'de Oğuz'un yerine Mert Müldür'ü aldı. Peşinden de Dzeko'nun yerine Talisca girdi.
Okan Buruk da Sallai ile Osimhen'i aldı. Ahmet Kutucu ile Kaan Ayhan'ı soktu oyuna 89'da.
Ve başladığı gibi bitti hakkında çok şey konuşulan derbi.
Galatasaray avantajlı yine şampiyonluk yolunda.
Fenerbahçe ise yerinde saydı yine. Mourinho daha ofansif oynatabilirdi takımını, defans oyuncusu çıkarıp defans oyuncusu alacağına hücumcularını erkenden devdeye sokabilirdi. Şimdi bekleyecek ki Galatasaray kaybetsin!
Sarı kırmızılı takım çok rahat artık ligin en yukarısında.