CHP lideri Kılıçdaroğlu toplumsal barış adına hamle yaptı; tesettür meselesini siyasetin gündeminden çıkaralım, seçimden seçime istismar konusu olmasın artık dedi…
AKP lideri Erdoğan gollük pas diye değerlendirdi; gelin o zaman Anayasa’ya koyalım, hatta Anayasa’da aile tanımına da yer verelim yanıtı verdi.
Muhafazakâr anayasa önerdi.
Kılıçdaroğlu Erdoğan’a gollük pas mı verdi?
İtiraz etmeyin… Verdi…
Hayır ya…İyi niyetli davrandı, bu meseleyi yasal hale getirmek istedi, siyasetin gündeminden çıkarmak için risk aldı…
Denebilir… Ama bu Erdoğan’ın tabiriyle iktidar adına gollük pastı. Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmekti…
Nitekim öyle oldu…
İYİ Parti lideri Akşener; ‘kapanmış yaralar üzerine konuşmayı doğru bulmuyorum çok fazla kanayan yara var’ diyerek Kılıçdaroğlu’nun yanlış hamlesini maskelemek istedi…
Gollük pasın önüne baraj kurmaya çalıştı ama…
Olmadı… Erdoğan kurt politikacı fırsatı kaçırır mı?
Kılıçdaroğlu Youtube üzerinden bu öneriyi yaptıktan bir gün sonra bu köşede gidişata dikkat çekmiştim…
Yazdıklarım harfiyen hayata geçti. 7 Ekim tarihli yazımda Erdoğan’ın ‘yasa yetmez kalıcı olsun diye gelin Anayasa’ya koyalım’ önerisini yorumlarken şöyle demişim:
‘Erdoğan Anayasa referandumunu kaldıraç olarak kullanmak niyetinde...
İstiyor ki türban/başörtüsü/tesettür konusunda anayasa oylaması yapsın, oradan aldığı güçle seçime gitsin…
AKP’ye, Erdoğan’a manivela lazım…
Onun peşinde. Muhalefette bu oyuna gelmez sanırım.
Gelmemeli…’
Erdoğan önceki gün türban için Anayasa referandumu önerdi.
Dikkat!.. Gelin Meclis’te halledelim demiyor, referanduma gidelim diyor…
Neden?
Seçimle referandumu birleştirmek için mi? Referandumu kaldıraç olarak kullanmak için mi? Türban kampanyasıyla seçim kampanyasını birleştirmek için mi? Türban üzerinden seçim kazanmak için mi?
Tüm soruların yanıtı; evet…
Erdoğan gollük pası doksandan ağlara takma niyetinde. Planını yapmış…
Gelin bundan sonra ne olabilir ona bakalım…
BİR: CHP’nin ‘kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.’ İçerikle yasa teklifi AKP/MHP oylarıyla reddedilir.
İKİ: CHP’nin önerisi aynı konuda Anayasa değişikliği önerisi var denilerek TBMM Genel Kurulu’nun gündemine bile getirilmez.
ÜÇ: AKP’nin Anayasa değişikliği önerisi 360 oyu bulamaz, reddedilir. Çünkü AKP/MHP/BBP koalisyonunun oyu referanduma götürmeye yetmiyor. Erdoğan bu durumu seçim meydanlarında tepe tepe kullanır.
DÖRT: Anayasa değişikliği 400’ün altında oyla referanduma gider. Erdoğan’ın ekmeğine katmerli yağ sürülmüş olur. Erdoğan referandum tarihi ile seçim tarihini birleştirerek, yaşadığımız ve kendisinin yarattığı büyük ekonomik buhranı konuşturmaz. Unutturur/unutulur!..
BEŞ: CHP, İYİ Parti, HDP, TİP, DP ve diğer muhalif partiler de evet diyerek Anayasa değişikliğini referanduma kalmadan kabul edilmesi için oy verir. 400’ün üzerinde milletvekilinin oyuyla kabul edilir. Ama Cumhurbaşkanı son kararı halkımız versin diye referanduma götürür. Referandumla seçim tarihini birleştirir…
Demem şu; CHP gollük pas vermedi kendi kalesine gol attı. Erdoğan tepe tepe kullanacak.
Çünkü AKP için mesele türban değil, mesele!...
CHP hala bunu anlamadı mı?
