İsrail’i protestoya dava açıldı, çıplak aramaya işlem yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken, İsrail ile ticareti protesto ettikleri için tutuklanan dokuz gencin başından geçenlere; tacize varan çıplak aramaya, çökertip öksürtmeye, başörtüsünü kesmeye, aç ve susuz bırakmaya, kaba dayağa soruşturma başlatılmış değil.

Buna karşın, yedisi kadın dokuz kişiye 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Protestoculara altı aydan üç yıla kadar hapis isteniyor.

İddianame protestodan altı gün sonra, 6 Aralık günü hazırlandı.

Suçlama, tutuklamaya sevk yazısıyla aynı.

Aradaki fark bir sözcükten ibaret.

Nerede ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi varsa, önüne ‘Sayın’ ifadesini eklemişler.

‘Sayın Cumhurbaşkanı konuşurken…’

İddianamede, TRT World Forum 2024 adlı etkinliğin 30 Kasım günü “Sayın cumhurbaşkanının teşrifleriyle” sorunsuz başladığı belirtiliyor.

Saat 15.30’da salonda bulunan Şeyma Yıldırım’ın “Stop fueling genocide (Soykırımı körüklemeyi bırakın) yazılı dövizi açtığı ve “Sayın Cumhurbaşkanının konuşması” esnasında “Neden Azerbaycan petrolü gidiyor” diye bağırarak protesto eylemi yaptığı kaydediliyor. Yıldırım’ın görevliler tarafından uzalaştırılırken “Gemiler Gazze’ye, Hafta’ya değil” diye slogan attığı, “Vicdan gemisine neden izin verilmiyor” şeklinde bağırdığı vurgulanıyor.

Emre Tekinkaya’nın “Sayın Cumhurbaşkanının hitapları devam ettiği sırada” ayağa kalkarak, “Siyonistler faaliyetlerini denizlerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor” dediği anlatılıyor.

Gülşah Eldemir ve Mücahit Özel’in slogan atmaya hazırlanırken yakalanarak, salondan çıkarıldıkları belirtiliyor.

Gençlerin salonda, koridorda ve daha sonra götürüldükleri odada uğradıkları şiddete hiç değinilmiyor.

Kapıdakilere izin verilmişti

Saat 16.00’da “Sayın Cumhurbaşkanının programları esnasında” İstanbul Kongre Merkezi önünde toplanan grubun “Soykırımcılarla işbirliği yapanları TRT Forumu’na davet ediyorlar” diyerek, “Free free Palestine (Özgür özgür Filistin) sloganları attıkları vurgulanıyor.

İddianamede “Şahıslara eylemlerinin yasal olmadığı, dağılmaları yönünde uyarılarda bulunulmasına rağmen slogan atmaya devam etmeleri üzerine” gözaltına alındıkları ileri sürülüyor.

Halbuki böyle olmadı.

Herhangi bir uyarı yapılmadı.

Tam aksine bir polis “Anayasal hakkınız, açıklama yapabilirsiniz” dedi.

İçerideki protestonun haberi dışarıya ulaşınca tutum değişti ve kapıdakiler gözaltına alındı.

İddianamede Cemile Akça, Fadime Merve Erdem ve Fatma Dilara Gezmişoğlu’nun “Nehirden denize özgür Filistin” şeklinde, Çile Uğur’un “Free free Palestine” diye slogan attığı kaydediliyor.

Mürüvvet Sena Eliküçük’ün iki büyük suçu var.

Biri, “Nehirden denize özgür Filistin” demek…

Diğeri grup adına şu konuşmayı yapmak:

“İşbirlikçileri içeride ağırlayanlar bizi burada ablukaya alıyorlar. Siyonist işbirlikçi SOCAR’ın CEO'su konuşmacı olarak yer alabiliyor, vatandaş dışarıda oluyor, çünkü Filistin'i savunuyor. Soykırıma yaltakçılık eden, soykırımcıyla işbirliği yapan herkesi ifşa edeceğiz. Size bu dünyada rahat yok, size bu ülkede rahat yok. İsrail’in en büyük petrol tedarikçilerinden biri olan SOCAR’ın CEO'su TRT World tarafından konuşmacı olarak davet edildi. Kanuna aykırı olan, bir soykırımı desteklemektir. Kanuna aykırı olan, bir soykırımcıyı burada konuşmacı olarak kabul etmektir. Kanuna aykırı olan, onlarca Filistinlinin kanını döken onlara petrol sağlayan bir petrol firmasının CEO'sunu buraya davet etmektir konuşmacı olarak.”

Cumhurbaşkanına hakaret için izin talebi

İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi, cumhurbaşkanına hakaret suçu yönünden dosyayı ayırıp yargılana izni için Adalet Bakanlığı’na gönderdi.

Protestocuların Avukatı Adem Bingöl, iddianamede kullanılan ifadeler için “İsrail tarafından uygulanan soykırıma tepki gösterecek olan herkesin olağan şüpheli olduğu kabulü var. Bunu kabul etmek mümkün değil” diye konuşuyor.

Eylemin haklı, meşru ve ifade özgürlüğü sınırlarının içerisinde olduğunu kaydediyor.

İşkence suçlamasının akıbeti için ise karamsar…

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “İddialar doğru değil” dediğini hatırlatarak, “Bunun üzerine savcılık onun üzerine nasıl davranır, tahmin etmek zor değil. Şikayetimiz için savcılığın henüz bir işlemi yok” diye konuşuyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Saymaz Arşivi