Fikret Bila
İlk 4 madde
HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın ilk üç maddesini koruyan 4. maddenin kaldırılmasına ilişkin talebi tartışmalara yol açtı.
Yapıcıoğlu bu görüşünü daha önce de dillendirmişti.
Anayasa’nın 4. maddesi şu hükmü taşıyor:
“Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
HÜDA-PAR bu maddenin kaldırılmasını istiyor.
Bunun nedeninin ilk 3 maddede sayılan Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri olduğu açık.
Anayasa’nın 1. maddesi, “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir” hükmünü taşıyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri ise 2. maddede şöyle sıralanıyor:
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir.”
Anayasa’nın 3. maddesinde ki hüküm ise şöyle:
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı İstiklal Marşı’dır.”
Anayasa’nın 1. maddesine bir itiraz yok.
Ancak, Atatürk’e, laiklik ilkesine ve üniter yapıya karşı olan siyasi parti ve akımlar ilk üç maddenin değiştirilmesi amacı taşıyorlar.
Türkiye’nin, üniter yapıda, demokratik, laik, hukuk devleti olmasına karşı çıkan HÜDA-PAR ve benzeri siyasi akımlar, tarikatlar, cemaatler Türkiye’nin bir din devleti olmasını ve şeriatla yönetilmesini istiyorlar.
Üniter yapıya karşı çıkanlar ise “ulus devlet”e karşı çıkıyorlar.
Yapıcıoğlu’nun 4. maddenin kaldırılmasını yeniden gündeme getirmesine siyasi partilerden destek gelmedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gündemlerinde ilk 4 maddeyle ilgili bir tartışma olmadığını açıkladı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli de dünkü basın toplantısında “ilk 4 maddeye şaşı bakanlar bizim için yok hükmündedir” diyerek net bir tutum aldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise partisinin tavrını çok önceden ilân etmişti.
Henüz CHP Grup Başkanvekili’yken “ilk 4 madde için canımızı veririz” demişti.
Son dönemde HÜDA-PAR dışında açıktan Türkiye’nin demokratik, laik, üniter, hukuk devleti yapısına açıktan karşı çıkan siyasi parti olmadı.
Böyle bir talebin halkta karşılık bulmadığı daha önceki tartışmalardan biliniyor.
Türkiye’nin laikliği terk etmesini, halifeliğin getir getirilmesini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halife olmasını isteyen yayınlar yapıldı.
AK Parti iktidarının da Atatürk’e, laiklik ilkesine mesafeli olduğu; ders kitaplarında Atatürk’e ayrılan sayfaların azaltılmasından, Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde Atatürk’ten söz edilmemesinden, milli eğitim programının dine dayandırılmasından biliniyor.
Eğer Anayasa’nın 4 maddesi tartışmaya açılacaksa, ilk 3 maddesinin uygulama açısından tartışılması gerekir.
Örneğin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokratik bir sistem midir?
Demokrasinin temel dayanağı güçler ayrılığı ilkesidir. Demokrasi; yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrılığına, yasama ve yargının yürütme organını denetlemesine dayanır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yasama denetimi etkinliğini yitirmiş durumda.
Laiklik ilkesi Anayasa’da var ama devlet bürokrasisinde laiklik ilkesine bağlı kadrolar çoktan tasfiye edildi. Kamu kurumları tarikatlar ve cemaatler arasında paylaşılmış durumda. Aralarındaki rekabet kamuoyuna yansıyor.
Hukuk devleti ilkesi de diğerleri gibi rafa kaldırılmış durumda. Siyasi davalarda yargı iktidarın beklentisi yönünde karar veriyor. Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor.
Tartışılacaksa Anayasa’nın ilk 3 maddesinin neden hakkıyla uygulanmadığı tartışılmalı.