Serpil Yılmaz
Hakan Atilla: Amerika Beni Kurban Seçti
Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olduğu dönemde Amerika’da tutuklanan ve 28 ay cezaevinde kaldıktan sonra Türkiye’ye dönen Mehmet Hakan Atilla, ailesi ile 1 Mayıs’ta KKTC’ye gitmek üzere İstanbul Havalimanı’na geldiğinde pasaportuna el konulduğunu öğrendi.
Pasaportuna kim, niye el koymuş olabilir?
Dün kendisi ile telefonda görüştüğümde, “Pasaportuma Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü’nden istifa ettiğim 5 Mart 2021 tarihinde el konulduğunu öğrendim” diyor.
Başına gelen kötü sürpriz sonrası e-devlette yaptığı arama sonucu bu bilgiyi ediniyor.
Bu sürede kendisini arayan gazetecilere “Kimin koyduğunu bilmiyorum, Borsa ile ilgisi yok” diyordu.
Muğlak bir ifadeyle “devleti” işaret ediyordu…
Biraz açalım.
Atilla, Amerika’ya giriş değil de dönüş yolunda tutuklanmasına dikkat çekiyor
“Birileri ihbar etmiş olmalı. İran’ın nükleer programdan çıkması ile İsrail ile arası açılmıştı. Oradan olabilir, FETÖ olabilir… Organize bir iştir.”
Halkbank davasında “pasaport” önemli bir aparat!
* * *
Hakan Atilla, Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak New York’a indiğinde, “tutuklanma” riski taşıdığından bihaberdi.
Amerika’ya Halkbank tahvil ihracı için finans kesimi ile toplantılar yapmaya gidiyordu.
İşini bitirdi, dönecekti; öyle olmadı!..
Amerika’nın aradığı fırsat ayağına gelmişti.
Atilla 27 Mart 2017’de Türkiye’ye dönmek üzere geldiği New York JFK Havaalanı’nda tutuklandı.
Atilla, “Amerika beni kurban seçti” diyor.
Amerikada açılan Halkbank davası, hakkında 105 yıla kadar ceza istemiyle açılmış, 32 aylık mahkumiyet kararı ile sonuçlanmıştı.
Atilla dosyanın en güçlü halkasıydı.
* * *
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde, İran ambargosunu deldiği gerekçesi ile açılan Halkbank davasına “sanık” sandalyesine oturması beklenen Reza Zarraf’ın itirafçı olarak ifade vermesi için bir tutukluya ihtiyaç vardı.
Zarrab’ın Türkiye’de “rüşvet dağıttığını” iddia ettiği itiraf listesinde Atilla’nın adının olmamasının önemi yoktu.
Zarrab’ın rüşvet verdiğini söylediği isimlerin başında AKP iktidarında dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan vardı.
Zarrab’ın Çağlayan ile ilgili iddiası İran ambargosunun delinmesiyle sınırlı da değildi.
Çağlayan’ın Halkbank’ın İran ile ticaretten doğan hesaplara uyguladığı komisyonun yüzde 6’dan 1’e çekilmesine aracılık ettiği ileri sürülmüştü.
“Amerika Atilla’ya Karşı” kitabında tutukluluk günleri dahil Halkbank davasına ilişkin gelişmeleri anlattığını söyleyen Atilla “Benim davamdan sonra birçok isim dosyaya girdi. Onlar da ortaya çıkacak. Bakan, genel müdür, dış işleri…” diyor.
* * *
Türkiye Halkbank davasında ön alıp, dosyada yer alan isimleri Zarrab gibi “itirafçı” olmaktan koruma yoluna gitmiş.
Atilla, devletin İran ambargosunun gevşetildiği dönemde Halkbank Genel Müdürü olan Süleyman Aslan’ın da pasaportuna el koyduğunu söylüyor.
Amerika’da cezaevinde bulunduğu sırada eşi ve çocuğunun da pasaportlarına el konulmuştu.
* * *
İyi hal indiriminden yararlanıp 28 ay sonra 20 Temmuz 2019’da serbest kalan Atilla, Türkiye’ye ayak bastığında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından karşılanmıştı.
3 ay sonra da Merkez Bankası Başkanlığı’na terfi eden dönemin Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürü Murat Çetinkaya’dan boşalan koltuğa atandı.
Atilla BİST genel müdürlüğü teklifinin Çetinkaya’dan geldiğini söylüyor, “Çetinkaya ile birlikte çalışmıştık, Borsa ekibini tanıyordum” diye de ekliyor.
Sütten ağzı yanmış olacak ki, göreve atandıktan yaklaşık 1.5 yıl sonra (8 Mart 2021) BİST genel müdürlük koltuğunu bırakıyor.
Borsa’dan “ekonomi konusunda” görüş farklılıkları nedeniyle ayrıldığını söylüyor.
Bu kararından vazgeçirmek isteyenler oldu mu?
“Herkes” diyor.
BİST’e yakın çevrelerden bu istifayla ilgili arka plandaki gelişmeleri sorduğumda “Borsa’yla ilgili bir meselesi yok. Devlette çalışırken bağımsız karar alamazsın. Yönetim anlayışı farklıydı” yanıtı alıyorum.
Atilla’nın Halkbank Genel Müdür Yardımcısı olduğu dönemde Ali Fuat Taşkesenlioğlu genel müdürdü.
Atilla BİST genel müdürü olduğu tarihlerde de Taşkesenlioğlu SPK başkanıydı.
A.Fuat Taşkesenlkioğlu’nun, kardeşi ve AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun boşanma davasında ortaya saçılan servet iddialarından etkilenmiş midir; soruyorum: Sedat Peker’in A.F.Taşkesenlioğlu’nun 100’e yakın mal varlığı olduğu iddialarını nasıl karşıladınız?
“Doğru mu bilemem. Ancak bir üst düzey bankacı, geliriyle en fazla en fazla evini, yazlığını, arabasını alabilir. Daha fazla malı olamaz. Daha fazla malı varsa, devlet memurluğu yapmaz” yanıtını veriyor.
* * *
Ekonomi yönetiminin cezaevinden çıkan Atilla’yı sahiplenişi üst noktadaydı.
Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) Atilla’nın BİST genel müdür olmasına itiraz etti.
EBRD Borsa İstanbul’daki yüzde 10 hissesini satmaya karar verdi.
Borsa İstanbul’daki EBRD hissesi önce Türkiye Varlık Fonu’na, ondan da Katar Fonu’na satıldı.
AKP dönemimde atamalara bakışı da konuşuyoruz…
Albayrak, siz istifa etmeden 4 ay önce 8 Kasım 2020’de “At izi it izine karıştı” notu bırakıp istifa etmişti.
Yine de Amerika’dan dönüşünüzde sizi havaalanında kucaklaştığınız fotoğraf, “Ekonomi bürokrasisinde Albayrak’ın ekibi” yorumu yapılmasına yol açtı: Öyle miydi?
Atilla “Hayatımda hiç alakam olmadı” diyor.
Bundan sonra olur mu? Pek sanmam. Deniz kenarında bir kasabaya yerleşmiş…