Mehmet Tezkan
Erdoğan beyaz bayrak çekti!
Beyaz bayrağı ne zaman çekti?
Cuma günü çekti
Anlamı ne?
Yenildim demek. Ringe havlu atmak gibi…
Yok yok yanlış anlamayın seçime beyaz bayrak çekmedi, 14 Mayıs’ta tartıya çıkacak, ekonomiye havlu
attı.
Neden mi böyle düşünüyorum?
Cuma günü Kur Korumalı Mevduat faizini serbest bıraktı da ondan. ‘Ben ekonomistim, ekonomiyi iyi
bilirim’ diye kurduğu model çöktü de ondan...
Bu yüzden beyaz bayrak çekti, dedim.
Bugüne kadar söyledikleri!..
Kuş oldu, uçtu, gitti. Erdoğan bütün kötülüklerin anası dediği faizin artırılmasına onay verdi.
Merkez Bankası Başkanı 2021 yılının eylül ayından beri faizi indirmekle, Hazine ve Maliye Bakanı KKM
keşfederek mucize yaratmakla övünüyordu.
Faiz politikası çöktü… KKM çöktü… Bütçe çöktü… Merkez Bankasının rezervleri çöktü… Kamu
bankaları çöktü… Aslında ekonomi çöktü…
Cuma günü Varlık Fonu tarafından kamu bankalarına 112 milyar lira sermaye takviyesi yapıldı. 5.5
milyar Euro tutarında. Beş yılda dördüncü sermaye artırımı!...
Neden acaba?
2021 yılının eylül ayında aylık yüzde 1.1’lik artış, yıllık yüzde 19,5’luk enflasyonla yaşıyorduk. Erdoğan
Merkez Bankası Başkanı’nı kovdu, kendi gibi düşünen Şahap Bey'i getirdi, düğmeye bastılar.
Amaçları kuru yükselterek (Euro/Dolar) ihracatı teşvik etmek, aynı zamanda ucuz iş gücü ile maliyetler
düşürmekti.
Hesapları işçi ücretlerinin 300/350 Dolar olmasıydı. Dışarıyla böyle rekabet etmeyi planladılar.
Amaçları Çin’in yerine geçmekti. Avrupa’nın yeni Çin’i olmaktı. Yabancı sermayenin akın akın
geleceğini zannettiler.
İlk günler, kurdukları yeni düzene ‘Çin modeli’ dediler, tepki gelince dediklerini yalayıp yuttular. Maliye
Bakanı Nebati, ‘neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro-ekonomi ile daha fazla önem kazanmaktadır’ diyerek Türk Modelini açıkladı.
İşte o günden beri iki yakamız bir araya gelmedi. Ekonomi dikiş tutmadı.
Hadi biz derin felsefi yaklaşımı, çığır açan sözleri biz anlamadık diyelim ekonomistler de anlamadı.
Piyasa hiç anlamadı.
Dolar 19 lirayı, Euro 20 lirayı aştı.
Enflasyon yüzde yüzleri gördü.
Faiz yüzde 30/35 bandına oturdu.
Bakmayın siz Merkez Bankası politika faizinin yüzde 8,5 olduğuna. O inat faizi. O Saray’a yaranma
faizi. O Merkez Bankası’nın koltuğunu koruma faizi. O Erdoğan’ın gönlü olsun faizi.
Çünkü hiçbir anlamı yok.
Saray’dan biri çıkıp şunu izah edebilir mi? Bankalar yüzde 30 faizle mevduat topluyor, yüzde 14 ile
ticari kredi veriyor. Ticari krediyi alan mal ve hizmeti yüzde 60/70 zamla satıyor. Çünkü enflasyon
yüzde 60/70…
Bu nasıl ekonomik düzen?
Son beş yılda Türkiye’yi deneme tahtasına çevirdiler. Sabah erken kalkan bir parmak attı. Sonuç:
Yüksek enflasyon…
Yüksek döviz kuru…
Ve yüksek faiz…
Devasa cari açık, devasa bütçe açığı, döviz cinsinden aşırı borçlanma, sağa sola swap yapalım diye para
dilenme!..
Türkiye’nin geldiği yer bu. Hadi bakalım çıkın işin içinden. Sakın deprem oldu da böyle oldu, demeyin.
Depremin maliyeti tam anlamıyla bütçenin üzerine binmedi. Bu deprem öncesi halimiz.
Erdoğan ve Nebati ocak ayından itibaren enflasyonun kontrol altına alınacağını baz etkisiyle ineceğini
söylemişlerdi. Enflasyon indi mi?
Hayır… Her ay geçen yılın yakıcı şiddetiyle olmasa bile ağır hasar vererek yükselişin sürdürüyor.
Ramazan ayında marketlerdeki 36 üründen 25’inin fiyatı artmış. Ete son 15 günde gelen zam yüzde
16…
Kıyma 300 lirayı geçti. Yüzde 40’ı yağ olan eti ekonomik kıyma diye kilosunu 270 liradan satıyorlar.
Bir kilo pirzola 550 lira. Bir kilo bonfile 600 lira. Sucuk 850, pastırma 900 lira.
Saray farkında mı bilmiyorum uyguladıkları Türk Modeli nedeniyle bir nesil et yüzü görmeden
büyüyor. Pirzolanın ne olduğunu bilmeyen milyonlar var. O kadar yoksullaştık ki insanlar sebzeye bile
ulaşamıyor.
İTO İstanbul’daki enflasyonu açıkladı. 45 aydır fiyatlar sürekli artıyor. Geçen ay artış yüzde 2,95.
Gıdada 3,97. Siz ona 4 deyin. 12 aylık enflasyon (şubattan şubata) yüzde 73…
Saray, Kur Korumalı da faizi artırarak dolara kaçışın önünü kesmeye çalışıyor. Doları seçime kadar 19’da
tutma derdinde. Dolar rayından çıkarsa seçim öncesi enflasyon patlar. Korkuları bu.
Zaten patlamış halde diyeceksiniz, infilak eder diyeyim.
Yıllardır enflasyonu indirmek, kontrol altına almak için faizin indirilmesi gerektiğini savunan Erdoğan
enflasyonu dizginlemek için cuma günü faizin artırılmasına izin verdi.
Bu beyaz bayrak çekmek değil mi?
Bu havlu atmak değil mi?
Geçenlerde Avrupa Birliği’nin düzenlediği bağışçılar konferansında Türkiye için 6,5 milyar dolar
toplanmış. Bağışçılar konferansı afette yıkılmış yoksul ülkeler için toplanırmış. Afganistan gibi, Sudan
gibi, Somali gibi ülkelere yardım amacıyla…
Bu kez dünyanın ekonomisi en büyük 10 ülkesi arasına girmeye ramak kalan Türkiye için toplandı.
Yoksa Türkiye iflas etti de haberimiz mi yok?
Yoksa ekonomimiz battı da bize mi söylemiyorlar?