Olcay Aydilek
Elektriğe seçim ayarı...
Enerji sektöründe biri seçim dönemiyle sınırlı, diğeri tüm yılı ve belki izleyen yılları da doğrudan etkileyecek iki önemli gelişme yaşanıyor. Bu gelişmelerin ayrıntılarına birazdan bakacağız.
Önce, 14 Mayıs seçimleriyle ilgili atılan adımları anımsayalım. Hükümet, kaybettiği oy desteğini yeniden kazanmak, "rıza" üretmek ve seçimi bir kez daha kazanmak için kesenin ağzını deyim yerindeyse sonuna dek açtı.
EYT düzenlemesini hayata geçirdi; emekli aylıklarında alt sınırı 7 bin 500 TL'ye yükseltti. Emekli ikramiyeleri, bin 100 TL'den 2 bin TL'ye çıktı.
Asgari ücrete, temmuzda zam sözü verdi (bu artışın daha erken bir tarihe çekilmesi sürpriz olmaz).
Vergi affı, 12 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Geniş kapsamlı (vergi ve cezalarda) af uygulamaya konuldu.
Ataması yapılmayan öğretmenler de unutulmadı. Hükümet, 45 bin öğretmenin atamasının yapılacağını duyurdu. Ön başvurular ve sözlü sınav merkezi tercihleri yapıldı. Sonuçlar, 8 Mayıs’ta açıklanacak. Değişik kamu kurum ve kuruluşları da binlerce personel almak için kolları sıvadı.
Depremin vurduğu kentlerde kalıcı konutların bir yıl içinde yapılacağı açıklandı. Bu amaçla temel atma töreni gerçekleştirildi.
Bu dönemde "yerli" araç TOGG da her fırsatta öne çıkarılıyor. TOGG'da, kura çekimi yapıldı.
Doğal gaza (sanayi ve santrallar) ve elektriğe (tüm abone gruplarında) 1 Nisan'dan geçerli olmak üzere indirim yapıldı.
DOLAR KURU VE KRİZ ALGISI
Toplumun geniş kesimlerinin ekonomik krizin göstergesi olarak değerlendirdiği dolar kurunda baskılama devam ediyor. Dolar, müdahaleler yoluyla 19 TL dolaylarında tutuluyor.
Euroyu da kontrol etme girişimleri sürüyor. Ancak, euroda son günlerde yukarı yönlü güçlü bir hareket söz konusu. Uzun bir süre 20 TL düzeyinde tutulan euro, 21 TL 20 kuruşu gördü.
Hükümet, döviz kurlarını seçim öncesinde her ne pahasına olursa olsun bu düzeylerde tutacaktır.
ELEKTRİKTE KESİNTİ YOK
Gelelim seçim dönemine ilişkin yeni adıma... Türkiye'de, özel sektör eliyle kontrol edilen 21 şehiriçi elektrik dağıtım şirketi bulunuyor. Enerji yönetimi, kısa süre önce şehir içi elektrik dağıtım şirketleri ile görüştü. Şirketlerden, seçim döneminde borcu nedeniyle abonelerin elektriğinin kesilmemesi istendi. Abonelere, borcu nedeniyle uyarı yazısı gönderilebilir. Ancak, bu dönemde elektrikleri kesilmeyecek.
SU ALARM VERİYOR
İkinci gelişme çok kritik. Türkiye, kurak bir döneme girdi. Kuraklık, resmi verilere de net biçimde yansımaya başladı.
Türkiye Elektrik İletim AŞ'nin (TEİAŞ), elektrik üreten "ana havza" barajlara gelen su miktarına ilişkin yılın ilk çeyrek verileri, durumun vehametini gözler önüne serdi.
Keban başta olmak üzere Adıgüzel, Alkumru, Almus, Alpaslan-1, Altınkaya, Batman, Boyabat, Demirköprü, Deriner, Dicle, Ermenek, Garzan, Hasan Uğurlu, Hirfanlı, Karacaören gibi barajlar "ana havza" olarak anılıyor.
Söz konusu barajlara, bu yıl ocak-mart döneminde toplam 10 milyar 447 milyon metreküp su geldi. Geçen yıl aynı dönemde gelen su miktarı yaklaşık 16 milyar metreküptü. Geçen yıla göre yüzde 35 daha az su geldi. Uzun yıllara göre gelen su miktarı da yarı yarıya azaldı.
Kuraklığın, izleyen yıllarda daha çok kendini göstereceği yönünde değerlendirmeler var. Kuraklık, içme suyundan tarıma, enerji üretiminden yeraltı sularına yaşamımızı ve geleceğimizi doğrudan etkileyecek.
Kuraklığa bağlı olarak barajlara gelen su miktarının belirgin biçimde azalması, birim elektrik fiyatlarına yansıyacak. En ucuz ve doğal kaynak olan suyun payı (yüzde 25-30) elektrik üretiminde azalacak.
Suyun yarattığı boşluğu ithal bir kaynak olan doğal gaz ve ithal kömür dolduracak. Birim üretim maliyetleri artacak. Bu, hem konut, hem sanayi hem de ticarethaneler için daha pahalı elektrik anlamına geliyor.