Akşener kaybetti
Davutoğlu kazandı

Büyük gümbürtü koptu. Köprüler atıldı, araya girenler oldu, kapan/koparılan zincirlerin halkaları
onarıldı, yenilendi. Dağılan 6’lı Masa yeniden kuruldu.
Önceki akşam sabaha kadar dil dökenlerin, mekik dokuyanların, formül arayanların katkısı büyük ama
sallanan ‘Masa’nın yeniden ayakları üzerinde durmasını sağlayan seçmen oldu.
Halk oldu….
Muhalefet partilerine öyle bir fırça attı ki…
Fırça ne demek? Öyle bir tokat patlattı ki serseme döndüler.
Seçmen ‘beş yıl daha bizi tek adam rejimine mahkum etmeye hakkınız yok’ diye bas bas bağırdı.
Bağırmak ne demek? Haykırdı
Krizin faydası bu oldu. Türkiye’ye büyük katkısı. Seçmenin gücünü gördük. Seçmenin talebini anladık.
Seçmenin muhalefetten beklentisi net biçimde ortaya çıktı.
Somut ifadeyle seçmen muhalefete aklınızı başınıza alın dedi.
Gelelim başlıktaki yorumuma. Akşener neden kaybetti, Davutoğlu neden kazandı?
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse beş parti genel başkanının cumhurbaşkanı yardımcısı olması
ayrıca her partiye bir bakanlık verilmesi kalan bakanlıkların oy oranına göre dağıtılması Davutoğlu’nun
formülüydü.
Akşener şiddetle karşıydı. Karşı çıkmakta da haklıydı.
Yüzde bir oy alan partiyle yüzde yirmi oy, yüzde otuz oy alan partinin iktidarda aynı seviyede temsil
edilmesi akla mantığa aykırı…
Siyasetin doğasında yeri yok…
Ocak ayında bu dillendirince İYİ Parti itiraz etti. CHP ‘Masa’da arıza çıkmasın diye mesele yapmadı.
Perşembe günü Akşener’in çıkardığı anlamsız kriz nedeniyle bu formüle mecburen geri dönüldü.
Akşener itiraz edemedi.
Liderler açıklamasını izlemişinizdir. İki kişinin yüzü asıktı. Birinin simsiyahtı ötekinin siyaha çalandı.
Yüzü simsiyah olan Akşener’di…
Yüzü siyaha çalan Babacan’dı…

Neden mi?
İzah edeyim. Akşener yüzde bir oyu olduğu bile meçhul olan, miting yaptığına tanık olmadığımız DP
Genel Başkanı Uysal ile eşit şartlarda olacak.
Seçimi kazanırlarsa; yüzde 0,5’lik hadi 1’lik diyelim DP ile gece gündüz çalışarak büyüttüğü partisi
iktidarı eşit şartlarda bölüşecekler.
Saadet Partisi’nin durumu DP ile aynı…Gelecek Partisi’nin de…
Davutoğlu’nun miting yaptığını gördünüz mü? Kitleleri heyecana getirdiğini, peşinden sürüklediğine
tanık oldunuz mu?
Ben görmedim. Ama o da Akşener ile aynı şartlarda olacaklar!
CHP için de durum farklı değil. Millet İttifakı’nın iki büyük partisi. CHP ve İYİ Parti kendilerini küçük
partilerinin seviyesine indirdi. Lokomotif olmaktan vazgeçtiler.
CHP’nin İYİ Parti’den farkı liderinin cumhurbaşkanı olma ihtimali... Liderinin Cumhurbaşkanı adayı
olması…
Bu sebeple Akşener kaybetti, Davutoğlu kazandı dedim.
Davutoğlu cumhurbaşkanı yardımcılığını kaptı. Bir de bakanlık aldı. Bundan iyisi Şam’da kayısı derler!
Gelelim Babacan’a. Onun yüzü neden siyahımsı olduğunun yanıtına…
Babacan’ın DEVA’sı daha örgütlü daha iddialı. Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile aynı kefeye konulmak
istemiyor. Araları limoninin de ötesinde. İkisi de aynı tabana oynuyor. Ama maçın sonunda ikisi de
eşit muamele görecek…
Tekrar Akşener’e dönersek. Dün akşam açıklanan 12 maddelik mutabakat metni Akşener’e büyük
haksızlık. Ama kendi düşen ağlamaz diye bir söz vardır. Çukuru kendi kazdı, içine atladı, resmen
intihar etti.
Şimdi hayata dönsün diye kendine ve partisine serum bağlanmış halde dolaşıyor.
Kendi etti kendi buldu.
Madem bu formüle evet diyecektin bu gürültünün, bu karşı çıkışın, bu öfkenin anlamı neydi?
2018 seçimlerinde listesinde yer vererek milletvekili olmasını sağladığı, ‘6’lı Masa’ya aldığı DP Genel
Başkanı Uysal ile aynı konuma geldi.
Yüzü dün akşam bu sebeple simsiyahtı. Direnebilir, Millet İttifakı’na dönmez, kendi yolunda
yürüyebilir miydi?
İddia ediyorum; barajı geçemezdi.
Kendi de bunu anladı, hatasını gördü. İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları cumhurbaşkanı
yardımcısı olsun diye hayata geçmeyecek anlamsız hatta komik bir öneriyi kabul ederek Masa’ya
oturdu.
İyi de yaptı…
Merak edilen şu: Akşener’i cuma günkü o sert, o keskin açıklamaya kim zorladı? O metni kim kaleme
aldı?
Akşener’e bu hatayı kim yaptırdı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Tezkan Arşivi