'Şiddet pandemisi'
PEN International başkanı halktv.com.tr'ye konuştu

'Şiddet pandemisi'  PEN International başkanı halktv.com.tr'ye konuştu
Uzun yıllardır ölüm tehditleriyle yaşayan Şeytan Ayetleri kitabının yazarı salman Rüşdü'nün geçtiğimiz hafta New York'ta bıçaklı saldırıya uğraması yazarlara yönelik tehditleri ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Rüşdi'ye yapılan saldırının ardından konuştuğumuz, PEN International Başkanı Burhan Sönmez, yazar ve gazetecilere yönelik artan baskı için "Şiddet pandemisi" dedi.

Uğradığı saldırı sonucunda ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşam mücadelesi veren yazar ve eski PEN Amerika Bilrleşik Devletleri (ABD) Başkanı Salman Rüşdi'nin yaşadıklarını ve tehdit altında olan yazarların durumunu PEN International Başkanı Burhan Sönmez ile konuştuk. Saldırının hemen ardından kınama yayınlayan PEN adına sorularımızı yanıtlayan Sönmez, "Devletlerin ve fanatik toplulukların saldırıları nedeniyle, ifade özgürlüğü, yirmi birinci yüzyılda da hedef haline gelmeye devam ediyor. Yeni milenyumun insanlığa yeni bir ufuk açacağı sanılırken, hoşgörüsüzlük ve nefret suçu hızla yayılıyor" ifadelerini kullandı.

'Şiddet pandemisi...'

Yazarlara ve gazetecilere yönelik şiddete örnek veren Sönmez, Rüşdi'nin maruz kaldığı şiddetin uzun zamandır yaşanmasından korkulan bir durum olduğunu ancak ne yazık ki gerçekleştiğini ifade etti. Sönmez, "Anna Politkovskaya (2006, Rusya) ve Daphne Caruana Galizia (2017, Malta) gibi gazetecilerin öldürülmesi, yaşanan şiddet pandemisinin örneklerinden. Salman Rüşdi’ye dönük saldırı, uzun zamandır korkulan bir şeydi ve maalesef gerçek oldu. Sorun, bir kitabın etkisini aşarak, bağnazlık kampanyasına dönüştü. Düşünce özgürlüğü, genel bir belirsizlik değil, her bir eserin özelinde ortaya çıkan somut bir ihtiyaçtır" dedi.

'PEN olarak Rüşdi'ye yapılan saldırının takipçisi olacağız'

PEN'in sadece destekçisi değil ABD merkezi eski başkanı olan Salman Rüşdi'ye yapılan saldırının takipçisi olacaklarını söyleyen Sönmez, "Salman Rüşdi geçen yıl Uluslararası PEN’in kongresine katılarak önemli bir konuşma yapmıştı. Rüşdi, PEN’in yalnızca destekçisi değil, onun aktif örgütleyicilerinden oldu her zaman. Boynunda ölüm fermanı asılıyken bile, yazarların ifade özgürlüğü için aktif rol üstlenmiş ve Amerika PEN merkezimizin 2004-2006 yılları arasında başkanlığını yapmıştı. Ona yönelik saldırı en genel anlamda ifade özgürlüğüne yapılmıştır" ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: "PEN olarak, yazar dostumuzu bu özgürlük mücadelesinde yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Davanın tarafıyız."

'Yazarları savunuyor, sahip çıkıyoruz...'

Rüşdi'ye yapılan saldırı ardından akıllara tehditlerle karşı karşıya kalan ve benzer deneyimleri yaşayan yazarları da getirdi. İfade özgürlüğünün gittikçe karanlığa gömüldüğü Türkiye ve dünyada diğer yazarlara yönelik PEN olarak nasıl bir çalışma yürüttüklerini sorduğumuz Sönmez, örgütün 40 yılı aşkındır yayımladığı Case List'den (Vaka Listesi) bahsetti. Sönmez, "Her yıl yayınladığımız Case List (Vaka Listesi) ile bir tür dünya haritası çıkararak, her ülkede öne çıkan belli sayıda dosyayı yayınlıyoruz. Bunların hepsi ifade özgürlüğüyle bağlantılıdır. Yaşanan sorunların sayısı binlercedir, bizim Vaka Listesinde her yıl yaklaşık beş yüz olaya yer veriyor, ama yıl içinde bu sayıdan çok daha fazla olayı izliyor, sahip çıkıyor, yazarları savunuyoruz" diye konuştu.

'Rüşdi'nin kitabı ilk vaka değil'

Sönmez şöyle devam etti: "İfade özgürlüğü, başka düşüncelere hakaret etmek değil, o düşüncelere karşı başka düşüncelerin de mümkün olabileceğini göstermek anlamına gelir. Her dinin, inancın veya ideolojinin binlerce yıla uzanan iç tartışmaları ve dış dünyayla çekişmeleri, anlayışlı olmanın zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Salman Rüşdi’nin kitabı ilk vaka değil. Hıristiyan azizler birbirlerini yakmış, İslamcı yönetimler İbni Sina gibi düşünürlerin kitaplarını yasaklamıştı. Yasaklamanın tarihi uzundır, ama insanların özgürce konuşması durdurulabildi mi, tabii ki hayır. Çünkü özgürlüğün tarihi de uzundur."

'Sivas katliamında ölen otuz beş aydın da bedel ödeyenlerin arasındaydı'

Sönmez Rüşdi ile birlikte pek çok kişinin bedel ödediğini ifade ederek, "Salman Rüşdi ile birlikte pek çok kişi bedel ödedi. Sivas Katliamı’nda ölen otuz beş aydın da bunların arasındaydı. O dönemde Rüşdi’nin kitabını yayınlamaya çalışan Aziz Nesin’e karşı geliştirilen linç kampanyasının vardığı uç noktaydı bu. Dünya genelinde pek çok yayıncı ve çevirmen bu kitaptan dolayı öldürüldü. Şu anda Uluslararası PEN’in başkan yardımcılarından olan Norveçli yayıncı William Nygaar da silahlı saldırıya uğramış, üç kurşun yarasına rağmen hayatta kalmayı başarmıştı. O insanlar, özgürlük için mücadele etmeyi sürdürüyorlar. Çünkü ifade özgürlüğü, bir inanca karşı değil, bütün inanç ve düşüncelerin eşitliği için vardır" diye konuştu.

PEN International'ın 2021 Vaka listesi

PEN International tarafından yıllık yayınlanan vaka listesi, dünyada tehdit ve şiddete maruz kalan, hapse atılan yazar ve gazetecilerin durumuna dikkat çekme amacı güdüyor. En son 2021 yılında yayınlanan vaka listesi, pandemi ile başlayan ve hükümetlerin salgın politikalarını eleştiren yazar ve gazetecilerin yaşadıkları baskılara dikkat çekiyor. Raporda, Covid-19 salgının ikinci yılı olan 2021'de, pandeminin yıkıcı bir etkiyle hüküm sürdüğüne vurgu yapılırken "birçok hükümet, sağlık politikaları hakkındaki yorumları bastırmak için eleştirileri 'yalan haber' olarak nitelendirmiş ve aleyhde konuşanları hapse atma politikaları izlenmiştir" ifadelerine yer veriliyor.

PEN gözünden Türkiye

Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149’uncu sırada bulunuyor. PEN International Vaka Listesi 2021 raporunun Türkiye'yi incelediği kısmında şu ifadelere yer veriliyor: "İfade özgürlüğüne ilişkin durum Türkiye'de 2021 yılında da vahim bir tablo çizmeye devam etti. Gazetecilere yönelik fiziksel saldırıların sayısında artış yaşanırken ve buna bağlı olarak saldırganların cezasız kalması tepkilere neden oldu. Ülkede, gazeteciler ve yazarlar keyfi saldırılara maruz kalmaya devam etti. Uluslararası PEN, defalarca Türk makamlarının gerekli tüm adımları atması ifade özgürlüğünü güvence altına alması yönünde çağrıda bulunmuştur."

Rüşdi'ye yapılan saldırı

Uzun süredir ABD'nin New York şehrinde yaşayan Salman Rüşdi, 12 Ağustos'ta Chautauqua Enstitüsü'nde konferans vermek için kürsüye çıktığı esnada bıçaklı saldırıya uğramıştı. 10'dan fazla bıçak darbesine maruz kalan Rüşdi, boynundan da yaralanmıştı. Rüşdi, helikopterle hastaneye kaldırılarak ameliyata alınmıştı. New York Times'a yazılı açıklamada bulunan Rüşdi'nin menajeri Andrew Wylie, Hint kökenli İngiliz yazarın hayati tehlikeyi atlattığını ancak karaciğeri ile bir kolunun bıçak darbelerinden ciddi hasar gördüğünü ve bir gözünü kaybedebileceğini ifade etmişti.

California doğumlu 24 yaşındaki saldırgan Hadi Matar, dün ilk çıktığı mahkemede suçsuz olduğunu iddia etmişti. 1980'lerde yazdığı "Şeytan Ayetleri" kitabıyla İslam dünyasının tepkisini çeken Rüşdi hakkında, dönemin İran lideri Ayetullah Humeyni tarafından ölüm fetvası verilmişti. Humeyni'den sonra ülke liderliği makamına gelen Ali Hamaney de Rüşdi hakkındaki fetvanın değiştirilemez olduğunu belirtmişti.

Yapılan saldırıdan sorumlu tutulan İran tarafından yapılan açıklamada ise, ülkenin bu saldırıyla alakasının olmadığı ifade edildi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, "Şeytan Ayetleri" kitabının yazarı Salman Rüşdi'nin ABD'de bıçaklı saldırıya uğramasıyla ülkesinin ilişkisinin olmadığını söylemişti.