Kapalıçarşı Bu Olayı Konuşuyor... Altın devine ‘dolandırıcılık’ davası

İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya göre her ikisi de Rusya’da iş yaptığı için uzun yıllara dayalı tanışıklıkları bulunan A. K., A. C. K. ile H. C. T. ortak iş yapma kararı aldı. Üç ortak, kurdukları şirketle altın alım satımı yapmayı planladı. Her bir ortağın, sermaye olarak, 1’er milyon dolar ayırması kararlaştırıldı.

Uzun yıllar Atasay Kuyumculuk’un Rusya ofisinde çalışan A. K.'nin, 3 ortak adına altın alım satımı yapması kararlaştırıldı. K. bu süreçte, ortaklarına altın alım satımı için teminat mektuplarına ihtiyaç olabileceğini söyledi.

Teminat mektubuna kefil oldu

Rusya’da iş yapan A. C. K., alınacak teminat mektubuna kefil olabileceğini söyledi. K.'nin, Ziraat Bankası’nın Moskova şubesinde aldığı 500 bin dolarlık teminat mektubuna A.C.K. kefil oldu. K.'nin olası ödeme yapmaması durumunda, teminat mektubundaki tutarı K. yapacaktı.

Ortaklara ‘İşler yolunda’ mesajı

Üç ortağın ‘Oro Style’ adı ile kurduğu şirket çalışmalara başladı. İşlerin başında A. K. bulunuyordu. K., faaliyete başladıktan kısa süre sonra işlerin yolunda olduğunu, sipariş almaya başladıklarını söyledi. K., ticaretin varlığını gösteren bir takım fatura ve yazışmaları da ortakları ile paylaştı.

Banka, mektubu paraya çevirdi

Ancak bir süre sonra, A. C. K., teminat mektubunu aldıkları bankadan arandı. Banka görevlisi “500 bin dolarlık teminat mektubunuzun nakde çevrilme talebi var” dedi. K., duruma anlam veremedi ve K.’yi aradı. K., sorun olmadığını bir yanlış anlaşılmanın söz konusu olduğunu söyleyerek ortağının rahatlattı. K., kısa süre sonra yeniden banka tarafından arandı. Banka görevlisi bu kez “Teminat mektubunu nakde çevirmek zorundayız” dedi. Böylece K. 500 bin dolarlık borcun altına girdi. K., teminat mektubunun nakde çevrilmesi sonrası ortağı K. ile ilgili araştırma yapmaya başladı.

O para ile eski borcunu ödemiş

K., K.'nin kendilerine yanlış bilgi verdiğini, altın ticaretine dair kendileri ile paylaşılan faturaların ise usulsüz bir biçimde hazırlandığını öğrendi. K., K.'nin, H. T.'ye olan 350 bin dolarlık borcu nedeni ile teminat mektubunun nakde çevrildiğini öğrendi.

Rusya’dan çıkışına izin verilmedi

A. C. K., hem K. hem T. hakkında suç duyurusunda bulundu. K. dilekçesinde “Üzerime kalan 500 bin dolarlık borcun yarısını nakden ödedim. Kalan 250 bin dolar için iki ayrı kredi çektim. Rusya’daki varlıklarıma haciz konuldu. Bu nedenle bir süre Rusya’dan çıkamadım” dedi.

Geriye dönük fatura hazırlandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonrası K. ve T. hakkında “Nitelikli dolandırıcılık” iddiası ile dava açıldı. Soruşturma savcısı, K. ve T.'nin ortak hareket ederek K.'nin dolandırıldığını öne sürdü. İddianamede, ikilinin geriye dönük de sahte fatura düzenlendiği kaydedildi.

İkilinin yargılaması İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme yaptığı yargılama sonrası K. ve T. hakkında beraat kararı verdi. Karara itiraz edildi. İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, beraat kararını bozdu.

İstinaf’ın bozma kararında, sanıkların ortak hareket ettiklerine işaret edildi. Kararda, sanıkların, müştekinin zararına yol açtıklarına işaret edilerek, ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğuna işaret edildi.

‘Mektubu aldım 15 kilo altın verdim’

Bozma sonrası dosya yeniden ağır ceza mahkemesine geldi. Bozma sonrası geçen 1 Haziran’da yapılan ilk duruşmaya katılan H. T. “A. K.’i, Atasay Kuyumculuk’un sahibi Atasay Kamer benimle tanıştırdı” dedi. T., K.’nin kendisine verdiği teminat mektubuna karşılık ise kendisine 15 kilo altın verdiğini öne sürdü. Mahkeme, bir sonraki duruşma için kasım ayına gün verdi. Konu ile ilgili telefonla aradığımız T.’nin avukatlarından ise dönüş olmadı.