Yeni Şafak yazarından kader söylemine itiraz

Yeni Şafak yazarından kader söylemine itiraz
Bartın'daki maden faciasına 'kader' denmesini eleştiren iktidara yakın Yeni Şafak Gazetesi yazarı İsmail Kılıçarslan "Bir kez daha 'kader' diyecekseniz bilin ki kader o demek değil. Çünkü kaderin âşık olduğu tek bir şey varsa o da gayrettir" dedi.

Bartın'ın Amasra ilçesinde cuma akşamı meydana gelen maden faciasında 41 işçi öldü. Yanık nedeniyle hayati durumu kritik olan 5 işçi Çam ve Sakura Hastanesi'ne sevk edildi. Siyasi liderler Bartın'a akın ederken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da burada açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, facianın kader olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

Bizim mevcut bu tür ocaklarımızın içerisinde Amasra Kömür işletmeleri bizim şu anda en ileri imkânlara sahip olan ocak olmasına rağmen… Tabii birileri bununla dalgasını geçebilir ama önemli değil. Bizim kader planına inanmış insanlarız, kader planına inandığımız için de bunun ne dünü ne bugünü ne de yarını hiçbir zaman olmayacaktır. Bunlar her zaman olacaktır, bunu da bilmemiz lazım.

Bugün iktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak Gazetesi'nde maden faciasına ilişkin bir yazı yer aldı. İsmail Kılıçarslan 'Kusuruma Bakmayın' başlıklı yazısında yıllardır grizu patlamasında insanların yaşadığı çaresizliği anlattı ve şunları yazdı:

Nesillere sari bir çaresizlik biçimi bu. Her sabah yerin altına “belki ışığı son kez görüyorum” duygusuyla inmenin çaresizliği. Ekmek parasının derdine düşmüş olmanın çaresizliği. “Kabul edilebilir zayiat” kabul edildiğini bilmenin çaresizliği.

“Kader” diyecek bazıları. Soracağım ben de. Kader ama söyleyin bakalım bana, mutlak kader mi? Tedbirle, tertibatla, elbette duayla, elbette niyazla önüne geçilebilir miydi bu kaderin? Tam otomasyon mümkün değil mi mesela madenlerde? Mümkünse niçin mümkün hale getiremiyoruz bunu? İstihdam zorunluluğu yüzünden mi, ucuz maliyetten mi, kârlılık hırsından mı?

Gerçekten mi hiçbir yolu yok şu grizu denilen patlama biçiminde insanımızı kaybetmemenin? İhmal varsa önüne geçmenin, sıfır ihmal varsa bile olası bir patlamada insan kaybetmemizin önüne geçebilecek hiçbir şey mi yok? Gerçekten mi yok? Cidden mi yok?

Kusuruma bakmayın. “Yok”u bir cevap olarak kabul edemiyor kalbim. Çünkü oğlunu bekleyen babanın, babasını bekleyen oğlun iki keder çukuruna dönüşmüş gözlerini görüyorum.

Bir kez daha “kader” diyecekseniz bilin ki kader o demek değil. Çünkü kaderin âşık olduğu tek bir şey varsa o da gayrettir.

Hande Fırat da tepkili: Önlemler ciddiye alınmadıysa

Öte yandan Hürriyet yazarı Hande Fırat da köşesinde Sayıştay raporundaki önerileri hatırlattı. Fırat; "Eğer bahsedilen önlemler alındıysa bu önemlidir, yine de patlamanın nedeni en ince ayrıntısına kadar kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Eğer bahsedilen uyarı ve önlemler ciddiye alınmadıysa işte orada insanın isyan edesi gelir" dedi.

Kaynak:halktv.com.tr