Şehir hastaneleri yurtdışı bağlantılı çıktı!

Şehir hastaneleri yurtdışı bağlantılı çıktı!
Sayıştay Denetim Raporunda Şehir hastaneleri ile ilgili bir değerlendirme yapan Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç şehir hastanelerinin muhasebe servisi yurtdışı finansörlerin ofisine, hukuk servisi ise Londra’ya taşınmış!” ifadelerine yer verdiler. 

“2018 yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda şehir hastaneleri” başlıklı bir değerlendirme yapan Dr. Demir ve Kılıç, “Denetim raporunda gördük ki, şehir hastanelerinin muhasebe servisi yurtdışı finansörlerin ofisine, hukuk servisi ise Londra’ya taşınmış!” ifadelerine yer verdiler. Sözcü'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre;

Sağlık Bakanlığı şehir hastanelerinin ihale dokümanı ile yatırım ve işletme dönemine ait sözleşme ve eklerini Sayıştay’dan gizlediğini kaydeden Demir ve Kılıç, değerlendirmelerinde şu verilere dikkat çekti.

‘OLMAYAN BİRİMLERE ÖDEME’

“Sayıştay’dan sözleşmelerin gizlenmesi uluslararası denetim standartlarının ihlalidir. Tespit ve değerlendirmelerde yer alan bazı usulsüzlükler şöyle; Muhasebe hilesiyle yapılan usulsüzlüklerle şehir hastanelerine yapılan ödemeler kayıt dışı kalmış, borçlar gizlenmiş, talep garantisi kayıt dışı bırakılmıştır. Sağlık Bakanlığı açıkça yasaya aykırı işlemle şirketlerin borçlarını üstlendi. Şirketlerin ödemesi gereken Damga Vergisini de bakanlık ödedi. Olmayan birime garanti ödemeleri yapıldı. Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi’nde, tüp bebek birimi bulunmaması ve hizmet alınmamasına rağmen bu sağlık hizmetleri için laboratuvar hizmetleri altında belirlenen garanti miktar ve tutarları üzerinden ödemelerin yapıldığı görülmüştür. Aynı hizmet için her şehir hastanesinde birbirinden farklı fiyat verildi. Miktara bağlı hizmetlerin temininde, hizmet ödemeleri kapsamında miktara bağlı olarak birim fiyat üzerinden ödemesi gerçekleştirilen atık, sterilizasyon, çamaşırhane, yemek ve görüntüleme hizmetlerinin temin ve hizmet ödemelerine ilişkin alt kalemlerin belirlenmesinde, sınıf ve çeşit açısından belirlenmiş bir standardın bulunmadığı ve buna bağlı olarak ödeme kalemlerinin farklılaştığı görülmüştür. En düşük birim fiyatlar ile en yüksek birim fiyatlar arasında yüzde bin 849’a kadar farklar olduğu görülmektedir. İnşa edilen şehir hastanelerinin hasar görmesi halinde, sigorta geliri yenilemeye değil şirkete verilecek.”

YABANCI YATIRIMCILAR TÜRK YARGISINA GÜVENMİYOR

“Sözleşmenin uygulanması sırasında taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda ve ihtilafların çözümünde finansörlerden gelen talepler ile Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yerine Londra Tahkimi görevli ve yetkili olmuştur” denilen değerlendirmede, “Finansman sağlayanların doğrudan anlaşmasından kaynaklanan veya doğrudan ona ilişkin her türlü ihtilafın tahkim yeri Mersin Şehir Hastanesi’nde İstanbul; diğer yedi şehir hastanesinde ise Londra olarak belirlenmiştir. Sağlık Bakanlığı vermiş olduğu cevapta, Şehir hastaneleri projelerinin finansmanın genelde yurtdışı finansörler tarafından finanse edildiği ve hukuki ihtilaflarda tahkim yerinin Türkiye olması hususu yabancı yatırımcılar tarafından Türk yargı sistemindeki çeşitli sorunlar öne sürülerek kabul görmediği ve bu sebeple bazı proje sözleşmelerinde bu yönde değişiklikler yapıldığı ifade edilmiştir. Sözleşme hükümlerini ihlal eden, işini yapmayan şirkete Sağlık Bakanlığı tazminat ödeyecek,  Kreditörlerin menfaati kamunun menfaatinin önüne geçmiştir” ifadelerine yer verildi.

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Demir ve Kılıç, bakanlığın Sayıştay denetim raporunda yer alan şehir hastaneleri ihale, işletme ve muhasebe ile ilgili yapılan usulsüzlüklere ilişkin kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla özetle şu sorulara yanıt vermesi gerektiğini kaydetti: “Sağlık Bakanlığı şehir hastanelerinin ihale dokümanı ile yatırım ve işletme dönemine ait sözleşme ve eklerini neden Sayıştay’dan gizlemiştir? Neden sözleşmenin uygulanması sırasında taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda ve ihtilafların çözümünde finansörlerden gelen talepler ile Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri yerine Londra Tahkimi görevli ve yetkili olmuştur? Görevli şirketin menfaatlerinin mahkeme kararı gerektirecek derecede korunmasına karşılık kamunun menfaatleri için neden böyle bir koruma öngörülmemiştir? Sözleşme hükümlerini ihlal eden, işini yapmayan şirkete neden Sağlık Bakanlığı tazminat ödemek durumdadır? Şirketler eksik, kullanışsız, kalitesiz tıbbi cihazları şehir hastanelerine teslim etti. Neden kabul komisyonları tutanak tutmadı, şirketlere yaptırım uygulamadı? Sağlık Bakanlığı yasaya aykırı işlemle neden şirketlerin borçlarını üstlendi?”