'Kur garantili mevduat zararıyla iki adet Çanakkale Köprüsü yapılırdı'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Kur korumalı mevduat sahiplerine önümüzdeki 4 ay içerisinde kur garantisi altında 74 milyar lira ödenecek. Bu parayla iki Çanakkale Köprüsü, üç adet Osmangazi Köprüsü, iki adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü dört tane Avrasya Tüneli yapılabiliyor. Hükümet kendi kazdığı kuyuya, vatandaşı atmış durumda” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanlığında gerçekleştirdiği basın toplantısında ülke gündemine ilişkin konuştu. Toplantıda Türkiye’deki yoksullaşma ve şeker fiyatlarındaki artışa değinen Ağbaba, şunları söyledi:

Kur garantili mevduat sisteminde, fark ve faizi kim ödüyor? Hazine ödüyor. Hazine demek ne demek? Parayı, fakir fukara insanlar ödüyor. Zenginler daha fazla para kazansın diye parayı fakir fukara ödüyor.

Bir rakam vereceğiz, kur korumalı mevduat sahiplerine önümüzdeki 4 ay içerisinde kur garantisi adı altında yaklaşık 74 milyar lira ödenecek. Bu parayla iki adet Çanakkale Köprüsü, üç adet Osmangazi Köprüsü, iki adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dört tane Avrasya Tüneli yapılabiliyor. Hükümet kendi kazdığı kuyuya, vatandaşı atmış durumda. Bu kur korumalı mevduat sisteminin, geniş kesimleri yoksullaştırmaya devam edeceğini hep beraber görüyoruz.

Maalesef hükümet kendi kazdığı kuyuya vatandaşı, fakiri, yoksulu atmış durumda. Kur korumalı mevduat sistemi ülkeyi, geniş kesimlerini yoksullaştırmaya devam edeceğini görüyoruz. Çin uzayda patates üretirken bizimkiler patatese ulaşamaz durumda. Türkiye’nin ekonomisi iyi gitmiyor, ekonomi düzeltmenin tek bir yolu var, diyorlar ya bakan mı değiştirelim, bakan değişerek bu iş düzelmez, sistemin değişmesi lazım. Bu ülkeyi tek adam yönetiminden kurtarmak lazım ki ülkede tekrar hukukun olduğu, liyakatın olduğu bir dönemi yaşayalım.

'Ülkeyi şekere muhtaç ettiler'

Hem fiyatlar zamlanıyor hem de ilk kez gıdaya erişim zorlaştı. CHP döneminde kuyruklar vardı dedikleri zaman para vardı mal yoktu, şimdi mal var para yok. Şeker fabrikalarında yaşanan kepazeliği görüyorsunuz. 2018 yılında Türkiye’yi ayağa kaldırdık. TÜRKŞEKER’İ özelleştirmeyin dedik, şeker fabrikalarını özelleştirdiler. TÜRKŞEKER Tarım diye bir şirket kurdular devletin şeker fabrikalarının şekerini buraya sattılar, 50 kiloluk şeker yasaklandı, 5’er kiloluk şeker satışları başladı. Burada da malum AKP’li vekil bu işi yapıyor, geçtiğimiz hafta bıraktığını ifade etti. Şimdi şeker fabrikasında 280 TL’ye mal olan şeker fiyatı şimdi 750-800 TL’ye alıcı buluyor. Malatya Esenlik dahil bir kilodan fazla şeker satmıyor. Ülkeyi şekere muhtaç ettiler. Adeta marketlerde şeker kavgası var, 50 kiloluk kristal şeker çuvalı fiyat 212 TL’den 265 TL’ye yükseliyor. Genel Müdür 2022 Eylül ayına kadar yeni zam yapmayacağını duyurdu ama mart ayında TÜRKŞEKER’in resmi internet sitesinde kristal şekerin torbası 298 TL. Şimdi ise şekerin torbası piyasada tam 800 TL. Hem üretici kazanmıyor, hem pasta, reçel gibi ürünleri üretenler şekere erişemiyor.

10 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında yaşıyor

Saray’da manda yoğurduna kestane balı katanlar, Medine hurması katanlar, yulaf katanlar öbür tarafta ikinci el gömlek, pantolon, ceket satan mağazalar. Türkiye’de en çok açılan yeme sektörü çiğköfteci. Bunları sayesinde tavuk döneri öğrendi bu insanlar. En ucuza karın doyuran yemek çiğköfte. Yakında krizle bulgura da ulaşamayacağımızı da söylemek istiyoruz. Bu dönemde akılda kalanlar; bayat ekmek, ucuz et, ikinci el satış yapan mağazalar… Artık insanlar cep telefonlarını satmaya başladılar. Artan elektrik faturaları esnafın dükkan kirasını geçmiş durumda. Asgari ücretin artıp artmayacağı tartışması yapılıyor. Türk-İş açıklamış olduğu açlık sınırı 4.928 TL, asgari ücretten 675 TL daha fazla. Mutlaka hükümet haziran ayında tekrar sendikalarla masaya oturarak asgari ücreti güncellemesi gerekiyor. 10 milyon asgari ücretli maalesef açlık sınırının altında yaşamaya devam ediyor.

Kaynak:ANKA