İstanbul Barosu istismar davası için harekete geçti

İstanbul Barosu istismar davası için harekete geçti
İstanbul Barosu, Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, altı yaşındaki kızını "imam nikahıyla" evlendirip çocuğun cinsel istismara uğramasına sebep olduğu olaya ilişkin davada, mağdurun yanında müdahil olarak katılma talebinde bulundu.

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, altı yaşındaki kızını "imam nikahıyla" evlendirip çocuğun cinsel istismara uğramasına sebep olduğu olaya ilişkin davaya tepkiler sürerken, İstanbul Barosu, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada mağdurun yanında müdahil olarak katılma taleplerini iletti.

Ayrıca mağdur H.K.G’nin 14 yaşındayken yaşının tespiti için gönderildiği hastanede, "yerine teste bir başkasının tabi tutulduğu ve 21 yaşında olduğuna dair rapor düzenlendiği" iddiasıyla ilgili olarak da İstanbul Barosu adına Başkan Av. Filiz Saraç, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

'Çocuğa kötü davranışı ihbar etmek her bireyin sorumluluğu'

Karar'ın aktardığına göre, İstanbul Barosu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Toplumun geleceği olan çocukların karanlık zihniyetler tarafından her türlü ihmal, istismar ve sömürüsüne karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.
18 yaşından küçük tüm bireyler çocuktur. Çocuğa karşı yapılan her türlü cinsel davranış suçtur. Hiçbir kurum, kuruluş, inanç, değer veya herhangi bir durum bunu meşru kılmaz. Anne ve babalar çocuklarını korumakla, bakımını üstlenmekle yükümlüdür. Çocuğa zarar verecek davranışlarda bulunamaz, bulunmaları hali suçtur.

Çocuğa karşı yapılan her türlü kötü davranışı ihbar etmek; adli ve idari makamların, kolluk kuvvetlerinin, eğitim ve sağlık kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, ailenin ve toplumdaki tüm bireylerin sorumluluğudur.
Devlet, çocuğu her türlü cinsel davranış ve kötü muameleden, hak ihlalinden korumakla yükümlüdür. Devlet mekanizmaları; cinsel istismar vakalarında, iddiaları “çocuğun beyanını” esas alarak değerlendirmekle ve “çocuğun üstün yararı ilkesini” dikkate alarak, etkin, hızlı ve adil bir süreç yürütmekle yükümlüdür.

'Çocukları koruyamadığımızı görüyoruz'

Ne yazık ki bu yükümlülüklere uyulmadığını, çocukları koruyamadığımızı görüyoruz. Medyaya yansıyan “6 yaşındaki bir kız çocuğunun ‘evlilik’ adı altında cinsel istismarı” davasına İstanbul Barosu olarak mağdurun yanında müdahil olma talebinde bulunduk.

Bu kapsamda çocuğun kemik yaşının tespitine yönelik usulsüz işlem iddialarıyla ilgili olarak da İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Davanın ve hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu tüm kamuoyuna bildiririz."