Erinç Sağkan, Halk TV'de duyurdu: Türkiye Barolar Birliği istismar davasına müdahil oluyor

Erinç Sağkan, Halk TV'de duyurdu: Türkiye Barolar Birliği istismar davasına müdahil oluyor
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan, Halk TV'de Can Coşkun ile Haber Masası programına katıldı. 6 yaşındaki bir çocuğun tarikat içerisinde evlendirilerek cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin konuşan Sağkan, Türkiye Barolar Birliği'nin davaya müdahil olacağını söyledi.

6 yaşındayken babası İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 29 yaşındaki bir ‘müridiyle’ imam nikahıyla 'evlendirilen' H.K.G. şikayetçi olarak ifadesinde cinsel istismara maruz bırakıldığını anlatmıştı. 2012’de doktorun ihbarıyla başlayan H.K.G.’nin cinsel istismarına yönelik soruşturmanın da üstü örtülmüştü.

Halk TV'de Can Coşkun ile Haber Masası programının bugün ki konuğu Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan da Türkiye gündemini sarsan istismara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yargının yönteminin çok yanlış olduğunu belirten Sağkan, "Aslında yargı eliyle bir mağduriyet yaratıldığına tanık oluyoruz. Yargı buna dur diyebilecekken dur dememiş. En azından bu şekilde ifade edebilirim. Bu süreç ilk yürütülen soruşturma yani 6 yaşındaki çocuğun 13 yaşındayken bir şekilde hekimin görevini yaparak ihbar etmesi neticesinde savcılığın harekete geçmeye başladığı ancak devamında yapılan birçok usulsüzlükle takipsizlik kararıyla aslında son 10 yıldır bu istismarın ve tecavüzün devam etmesine sebebiyet verilen bir takipsizlik kararından bahsediyoruz. Cumhuriyet savcısının doğum belgesini istemeden kemik testi yaşına göndermesi başlı başına bir hukuki skandaldır. 21 yaşında birisinin o teste sokulması ve o testten çıkartılan sonucun dosyaya sunulması Cumhuriyet savcısının buna ilişkin en ufak bir şüphe duymaması gerçekten yargı adına bizim izah etmekte çok zorlandığımız unsurlar" ifadelerini kullandı.

'Takip edeceğiz'

Sağkan, istismar dosyalarında izlenilmesi gereken adımları ise "İlk bu olayın bir hekimin ihbarı ile savcılığa yansıdığı an itibarıyla Cumhuriyet savcısının kişinin yaşıyla ilgili olarak bir belirsizlik varsa mağdurun yaşıyla ilgili olarak öncelikle doğum belgesini istemesi gerekir. Hastaneden gelen doğum belgesi olmaksızın bir kişinin o talep edilmeksizin bir kişinin kemik yaşı testine gönderilmesi açıkça hukuka aykırı bir işlemdir. Çünkü resmi bir kaynaktan gelen doğum belgesi varsa eğer zaten artık sizin bunun kemik yaşı testine ihtiyacınız bulunmaz, haliyle bu belge istenseydi kişinin yaşının gerçek yaşı ortada açıkça görülecekti. Bu dosyada takipsizlik kararı verilmesi ihtimali yoktu. Öyle bir durumda. Basit bir belgenin talebinden ibaretti, konu aslında. Burada yaşanan büyük hatanın neredeyse 10 yıldır bir istismarın daha sonra tecavüze dönüşerek devam etmesini yanında getiriyor. Çok büyük bir yanlıştır. Şimdi HSK tarafından bir inceleme başlatıldığını duyduk muhakkak ki bunu takip edeceğiz" diyerek anlattı.

Türkiye Barolar Birliği davaya müdahil oluyor

Sağkan, sözlerine şunları ekledi:

"Mağdurun kendisinin veya ailesinin avukatlığını üstlenen kişiler bakımından devam eden farklı bir süreç var ancak bir de Baroların müdahale talepleri oluyor. Şimdi İstanbul Baromuz bu davaya katılmak için başvurusunu yaptı. Türkiye Barolar Birliği de aynı dosyaya müdahil olmak için başvuru hazırlığını yapıyor. Ve dosyayı sunacağız. Duruşmada da katılma talebimizi dile getireceğiz."

Can Coşkun'un, 'Bundan sonra Barolar Birliği müdahil olacak neleri talep edecek? Nasıl şekillenmesini nasıl ilerlemesi gerektiği hususunda o duruşmada o davada neleri kayda geçirmeye çalışacak?' sorusuna Sağkan, şu cevabı verdi:

"Öncelikle yürüyen soruşturma ve kovuşturmada en başında katılmadığımız unsurlar var. Çünkü böyle bir suç tipinin bazı somut diyebileceğimiz delillerin, ses kayıtlarının mevcut olduğu, fotoğrafların mevcut olduğu, bir yerde artık kuvvetli suç şüphesinin de ortaya konulduğu yerde ceza mahkemesinin kanunun 100. maddesinde katalog suçlardan olduğu açık olmasına rağmen tutuklama tedbirinin uygulanmamasını son derece hukuka aykırı ve yanlış buluyoruz. Kişinin baskı altında alınma ihtimali var, delillerin karartılması ihtimali var, kamu vicdanı çok ağır şekilde tahrip olmuş durumda. TBB bu konuda öncelikli talebi bu yargılamanın tutuklu şekilde bu mağduriyete sebebiyet veren tüm kişiler hakkında tutuklu şekilde yürümesi olacak. Ondan sonra tabii ki hakkaniyetle adil bir yargılamanın yapılarak hakkaniyetle adil bir karar verilmesi yönünde olacak."

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi