Ege'deki "4 ada ve 1 kayalık" sözleri için kritik karar!

Ege'deki "4 ada ve 1 kayalık" sözleri için kritik karar!
Ege'deki kritik adalar için iddialar, hakaret suçlaması sayılarak davaya dönüşmüştü, karar günü yaklaşıyor. Uzmanların sunduğu 9 harita, Türkiye'nin haklarını tartışmasız şekilde ortaya koydu.

Eski MSB Genel Sekreteri Ümit Yalım, 7 Mayıs 2021'de Ege Denizi'ndeki işgal altındaki bazı adalar ve kayalıklarla ilgili çarpıcı iddialarda bulundu.

Yalım, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin’in görevini yerine getirmediğini söyledi.

Ayrıca, bu durumun anayasal ihlal anlamına geldiğini belirtti ve haritalarla destekledi.

YALIM’A HAKARET DAVASI AÇILDI

Yalım'ın beyanları sonrasında 28 Temmuz 2023’te hakaret suçlamasıyla dava açıldı. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, Yalım’ın cezalandırılmasını talep etti. Yalım, Arif Çetin’e kamu görevi üzerinden hakaret etmekle suçlanıyor.

Yalım'ın avukatı Ömer Faruk Eminağaoğlu davaya çağrıda bulunarak şunları kaydetti:

"MSB Eski Genel Sekreteri Ümit Yalım 07.5.2021 tarihinde, Ege Denizinde işgal altındaki bazı adalar ve bir kayalık konusunda dönemin Jn.Gn.K. Orgeneral Arif Çetin'in görevini yapmadığını, bu nedenle ülkenin asayiş ve bütünlüğü yönünden anayasanın ihlal edildiğini söylemiş, bunu haritalar ile de ortaya koymuştur.

(AKP'li bazı bakanların 2012, 2015 ve 2024 yıllarında TBMM tutanaklarında suçlamaya konu edilen dört ada ve bir kayalığın hukuksal durumu hakkında Ümit Yalım ile aynı paralelde beyanları bile görülmüştür.)

Ümit Yalım'ın bu beyanı karşısında her nedense hakkında, Arif Çetin'e kamu görevinden dolayı hakaret suçu yönünden 28.7.2023 tarihinde iddianame düzenlenmiş ve duruşmada cumhuriyet savcısı da cezalandırılmasını istemiştir.

Davada konunun uzmanlarından bilimsel görüşler de alınmıştır. Birisi, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı da yapmış tarih profesörü diğeri Genelkurmay Başkanlığı'nda Kıbrıs Yunanistan Daire Başkanlığı da yapmış emekli tümamiral olan alanlarında son derece yetkin uzmanlar tarafından sunulan 9 ayrı haritada da, Ümit Yalım'ın beyan ettiği gibi 2016 -2020 yılları arasında işgal edilen, 4 ada ve 1 kayalığın, Türkiye Cumhuriyeti egemenliği altında olduğu tartışmasız biçimde her yönüyle ortaya konulmuştur.

Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu dava konusu yerleri Sevr Antlaşması ile elinden çıkarmıştır. Ancak Büyük Millet Meclisi, Sevr Anlaşmasını yok hükmünde saymış, imzalayanları vatan haini olarak ilan etmiştir.

Dava konusu yerler, (Sevr Antlaşması yok hükmünde olduğu için) Osmanlı İmparatorluğu'nun halefi olarak 1922 tarihli ve 307 sayılı Büyük Millet Meclisi kararı gereğince, yine 1923 tarihli Lozan Antlaşması gereğince Türkiye Cumhuriyeti egemenliği altındadır.

Bugün kurucu Büyük Millet Meclisi kararlarının, Lozan Antlaşması'nın ve Anayasanın değiştirilemez hükmü olan ülkenin bölünmezliği ve bütünlüğünün savunulması ve bunlara bağlılığın ifade edilmesi, Ümit Yalım'ın şahsında yargılama nedeni yapılabilmiştir.

Bu yargılamanın bir diğer anlamı, hukuken mümkün olmasa da ülke sınırlarının tartışılabildiği vahim bir duruma yol açılması, artık Sevrin farklı yöntemlerle gündeme taşınabilmesi, Yunanistan'a da tarih boyunca elde edemediği yerlerin artık mahkeme kararı adı altında sunulabilme fırsatı yaratılabilmesi demektir.

12 Eylül 2024 Perşembe Saat 10:30'da Ankara 33 üncü Asliye Ceza Mahkemesinde (Sıhhiye adliyesi, C Blok, 2 nci kat) yapılacak duruşma muhtemelen karar duruşması olacaktır."

Kaynak:Haber Merkezi