Cumartesi Anneleri davası ertelendi

Cumartesi Anneleri davası ertelendi
Cumartesi Anneleri'nin kayıpları için Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan 46 kişinin yargılandığı davanın dün gerçekleşen duruşması 21 Eylül’e ertelendi. Kaybolan Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, "Tamamen tesadüf sonucunda ağabeyimin ağır işkenceyle öldürülmüş cansız bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştık" dedi

Cumartesi Anneleri, 23 Ağustos 2018'de, eylemlerinin 700’üncü haftasında polisin müdahalesiyle karşılaşmıştı. Müdahalede gözaltına alınan 46 kişi hakkında, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefet’ suçundan dava açılmıştı. Sanıkların 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılmasının istendiği davaya, dün İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Davanın 4. duruşmasına sanıklar ile avukatları katıldı. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, HDP milletvekilleri Hüda Kaya ile Murat Çepni ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanları Eren Keskin ile Öztürk Türkdoğan ve çok sayıda insan hakları savunucusu izleyici olarak katıldı.

Gözaltına alındıktan sonra kaybolan Rıdvan Karakoç’un kardeşi, sanık Hasan Karakoç, mahkemede şunları söyledi:

Yargılanma nedenim kayıplar mücadelesinin 700. haftasına katılmamdır: Yargılanma nedenim Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray’daki kayıplar mücadelesinin 700’üncü buluşmasına katılmamdır. 1994 yılının temmuz ayında gece 01.00 sıralarında evimize sivil ve resmi polisler tarafından baskın yapıldı. Ağabeyimi almaya gelmişlerdi. O gece evimde bana şiddet uyguladılar, birçok küfür ve hakaret ettiler. Tabanca kabzasıyla ağzıma vurdular. Ağzım ve elbiselerim kan içinde kaldı. ‘Rıdvan’ı bize getirin, eğer getirmezseniz gördüğümüz yerde öldürürüz’ diye tehdit ettiler. Ve o gece beni gözaltına aldılar. 14 gün Gayrettepe’de işkence ettiler.

Tesadüf sonucunda cansız bedenine ulaştık: O geceden sonra ağabeyim hakkında tutuklama kararı çıkardılar. İstanbul Gaziosmanpaşa’daki evimiz polis gözetiminde tutuluyordu. Zaman zaman da evimize ve işyerlerimize baskınlar düzenliyor, ‘Rıdvan’ı bize getirin’ diye tehdit ediyorlardı. Ağabeyim eve gelemiyor ancak avukatı ile düzenli haberleşiyordu. 15 Şubat 1995 tarihinden sona ağabeyimle bağlantı kesildi. Ardından evdeki polis ablukası kalktı, evimize yapılan polis baskınları da son buldu. Ağabeyimi bulmak için ilgili tüm mercilere başvuru yaptık, ama sonuç alamadık. 110 gün süren ısrarlı bir arayışta sonra tamamen tesadüf sonucunda ağır işkence ile öldürülmüş cansız bedenine Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştık.

Annem Galatasaray Meydanına ilk çıkan annelerden biridir: Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’nın takip ettiği Rıdvan Karakoç dosyasında 27 yıldır süratli, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmedi. Suçun failleri mahkemeler önüne çıkarılmadı. Benim annem Asiye Karakoç Galatasaray Meydanı’na ilk çıkan Cumartesi Anneleri'nden biridir. Annem son nefesini ağabeyimin adıyla verdi. Ağabeyim için adalet talebi annemden bana mirastır. Bu mirasa sahip çıkmak benim hem evlat hem insan olarak görevimdir. Ağabeyimi işkence ile öldürüp kaybedenler yargılanarak hak ettikleri cezayı alsın istiyoruz.

Kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğim: Polis şiddeti ile gözaltına alındım. Darp edildim. Ters kelepçe ile 8 saatten fazla alıkonuldum. Bana bunları yapan polisler hakkında hiçbir işlem yapılmadı, ama ben yargılanıyorum. Ben bir suç işlemedim. Vatandaş olarak yargının da korumak zorunda olduğu barışçıl toplanma hakkımı kullandım. Ağabeyim için, tüm kayıplar için adalet istedim. Kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğim.

'Cumartesi Annelerine destek olmak için gittik'

Mahkemede savunma yapan diğer sanıklar, sosyal medya üzerinden basın açıklaması için yapılan çağrıyı görmeleri üzerine Cumartesi Anneleri'ne destek olmak için Galatasaray Meydanı’na gittiklerini ve gözaltına alındıklarını belirtti. Bazı sanıklar savunmalarında, kendilerinin değil, kendilerini gözaltına alanların yargılanması gerektiğini söyledi.

'Tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilsin'

Avukat Öztürk Türkdoğan da birçok şehrin Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri tarafından dosyaya re'sen sanıklarla ilgili araştırma raporu gönderildiğini belirterek, "Bu davada bir terör yargılaması yapılmamakta. Bunların dosyadan çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu yargılamanın sonunda beraat kararı verilecektir. Ancak davanın her aşamasında derhal beraat kararı verilebilir. Tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Duruşma 21 Eylül 2022 tarihine ertelendi

Mahkeme, Cumhuriyet savcısının da talebine uyarak avukat Türkdoğan’ın derhal beraat kararı verilmesi istemini reddetti.

Mahkeme, Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri tarafından dosyaya sanıklarla ilgili re'sen gönderilen araştırma raporlarının incelendikten sonra dosyadan çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verileceğini belirterek, sanıkların savunmalarının tamamlanması için duruşmayı 21 Eylül 2021 tarihine erteledi.

Kaynak:ANKA