Beren Saat: Kadın hakları dedik, köprülere bak dediler
Başkentte düzenlenen “EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı”nda, Beren Saat ve Kenan Doğulu'ya, “İklim Elçisi” plaketi verildi. Beren Saat’in yaptığı konuşma sosyal medyada gündem oldu.
Ülkede, eğitim ve sanatın geldiği noktaya ve kadın cinayetlerine vurgu yapan Saat, şu ifadeleri kullandı:
'Rahatsızlıklarımızı dile getirdiğimizde köprülere yollara bak cevabını aldık'
Öğrencilik dönemimde başörtüsünün üstüne peruk takmak zorunda kalan sınıf arkadaşlarım oldu ve geçen yıllar içinde eğitim eşitliğinin sağlanmasına hepimiz çok sevindik. Fakat sonrasında ‘kadının giysisi siyasete malzeme yapılıyor, eğitim sistemimiz geriliyor, kadın bakanlığı kapatılıyor, kadınlar haklarını sistematik bir şekilde kaybediyor’ diye rahatsızlıklarımızı dile getirdiğimizde ‘köprülere, yollara bak ne kadar iyi çalışılıyor’ cevabını aldık.
'Ülkemizin üniversiteleri saygınlığını yitiriyor'
Basında, sanatta sansüre isyan ettiğimizde ‘yüzümüzü hep Batı’ya döndük şimdi birazcık da Doğu’ya bakalım’ denildi. O günlerde harekete geçebilecek pek çok kişi göz yumduğu için bugün ülkemizin en değerli üniversiteleri saygınlığını yitiriyor.
'Türkiye dünyanın gerisinde kalıyor'
Öğrenciler derslerine karınlarını doyuramadan giriyor. Türkiye teknolojide, bilişimde dünyanın gerisinde kalıyor ve kadın cinayetlerinde her yıl yüzlerce kadının yaşam hakkı elinden alınıyor.
'Kadınlar korkmuş, gençler hayalsizleşmiş'
Türkiye sanatta sporda kan kaybetmeye başladı. Yetkin akademisyenler öğrencilerine erişemiyor. Kadınlar korkmuş, gençler hayalsizleşmiş, insanlarımız gittikçe kültürsüzleşmiştir.
'Gezegenimiz bizi uyarıyor'
Şimdi benzer isyanlarımız iklim için. Gezegenimiz yangınlarla, sellerle bizi uyarmaya çalışıyor. Müsilaj bir üniversite öğrencisinin aydınlık zihninin üzerini kaplamaya çalışan başörtüsü üzeri peruk gibi berrak denizin üzerinde duruyor. Dünyanın her yerinde çocuklar her fırsatta ‘geleceğimi kirletmeyin’ diye seslerini duyurmaya çalışıyor. Ve büyükleri olarak biz göz yummaya devam edersek savaşlar nedeniyle göç etmek zorunda kalan çocuklara iklim sebebiyle göç etmek zorunda kalan çocuklar da eklenecek. Dünya Bankası’nın çalışmasına göre 2050 yılına kadar 216 milyon insanın su ve gıda kıtlıkları ve aşırı hava olayları nedeniyle göç etmesi bekleniyor.
'Kıtlık, kuraklık kader olmasın'
Türkiye’nin Suriyeli mültecilere kucak açması sebebiyle yaşadıklarını birazcık düşünün. Barınma sağlık ve eğitim haklarından mahrum kalan çocukları düşünün. Sokaklarımızda yaşanan çatışmaları da hatırlayalım veya Türk misafirperverliğimizin böyle bir durumdan nasıl sınandığını… Kıtlık, kuraklık, eşitsizlik, ırkçılık çocuklarımızın kaderi olmasın. Berrak denizlerle çevrili bereketli Anadolu toprağının sağlıklı, umutlu Atatürk çocuklarını zeytinleriyle besleyebildiği yarınlar için lütfen göz yummayalım."
Kenan Doğulu'dan müzik yasağına tepki: Müzik camiası çok zor durumda