halktv.com.tr Haber Merkezi

Şair Ataol Behramoğlu, Halk TV'de Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi'ne konuk oldu. Behramoğlu önemli açıklamalarda bulundu. 

Behramoğlu'nun değerlendirmeleri şöyle:

Gazetecilerin gözaltına alınması

"Bütün mutlakiyetçi monarşik diktatoryal yönetimlerde suçlamalar hep vatana ihanet casusluk gibi klişedir. Güçleri oranında insanlara acı çektirmişlerdir. Bu yönetim sıkıştı. Ekonomide, siyasette sıkıştılar. Dengesi bozulmuş boksör gibi sağa sola yumruklar atıyor. Bana göre bunun sonu yok. Casusluk artık çok demode bir kavram. Her şey zaten ortada. Muhalefeti yıldırmak işin özü bu. Ama ayaklarına dolaşacaktır. "

Yeni bir dönem mi başlıyor?

"AKP içinde de Soylu bir yerde Erdoğan bir yerde. Acaba hangi irade neyi yapıyor? Ama kötü, karanlık bir gidiş var. Bundan ülkenin insanları bir yarar görmez. İnsanlar ekonomik sıkıntılar içinde. Bunlarla uğraşılacağına ülkeyi darmaduman ettiler. Şiddet yalnızca siyaset alanında değil, bir felaket alanındayız.

Gece yarısı evden almalar ne demektir? Başkasının onuruna karşı bunları yapanlar demek ki kendisine yapıldığında da hoş göreceklerdir. Ahlaki bir çöküntü de var burada. HDP bir Türkiye partisidir. Bugün HDP'yi kapatan yarın CHP'yi de kapatır. İYİ Parti'yi bu noktada eleştiriyorum.

CHP kitle partisi olmasının yanında bir ideoloji partisidir. Erdoğan bir şekilde siyasetten ayrıldığında AKP çöker, AKP, ayakta kalamaz çünkü AKP, kişi partisidir. Siyasi ve ideoloji bir temeli yok. Halkın gözünde mesele din olsa Saadet Partisi iktidarda olurdu."

Ataol Behramoğlu'ndan CHP'ye çağrı

"Sanat, kültür, bilim insanlarını çağırsın bir kurultay yapılsın. Düşüncelerimizi orada söyleyelim."

Avukatların ölüm orucu 163. gününde

"Böyle bir yönetime karşı ölüm orucu bir direniş yöntemi olabilir mi? İnsanlara haksızlıkta bulunmak istemem. Yargıtay'a çağrıda bulunabiliriz. Yargıtay'da dosyaların görüşülmesi gerekir. Hukukçular buna karşı nasıl duyarsız kalabilir? Yönetime de en azından insani ve vicdani bir adım atın deriz.

Grup Yorum için arkadaşlarıma hep birlikte açlık grevine başlayalım dedim. Üç gün sembolik de olsa yapmalıydık. Bize somut şeyler lazım. Harekete geçirici bir şey olması gerek. 

Bizden önceki kuşaklar ne acılar yaşadılar. Aydınlığa karşı gidişte bedel ödemek gerekiyorsa bedel ödenir. Biraz cesaretli olmak gerek. "