Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Çelebi: 42 milyon kadın dava açabilir
Ece Göztepe Çelebi “Bir sabah uyandığımızda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden taraf olmaktan çıktığımızın haberini almak gerçekten sürpriz olmayacak, bu adımdan geri dönülmezse” dedi. Çelebi uluslararası hukuk açısından halen Türkiye’nin sözleşme ile bağlı olduğunu vurguladı.
Bu düzenlemenin Anayasa’ya uygunluğunun tartışılması gerektiğini belirten Bilkent Üniversitesi Anayasa Hukukçu Prof. Dr. Ece Göztepe Çelebi, 244 Sayılı Bazı Andlaşmaların Yapılması İçin Cumhurbaşkanına Yetki Verilmesi Hakkında Kanun’daki yetkilerin 15 Temmuz 2018 tarihindeki 9 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle tekrar düzenlendiğini ifade ederek, İstanbul Sözleşmesi’nin feshiyle ilgili yetki tartışmasını şöyle anlattı:
Anayasa’nın 90. Maddesi 244 sayılı kanun ve Cumhurbaşkanı Kararnamesi için temel ölçüt. 90. Madde’ye göre uluslararası antlaşmalar TBMM’nin bu sözleşmeleri uygun bulması hakkında bir kanun çıkarmasına bağlı. Bunun dışında teknik, kısa süreli ya da uygulama anlaşmalarına yönelik istisnalar da var. Ancak İstanbul Sözleşmesi 2012 tarihinde çıkarılan İstanbul Sözleşmesi bu kapsamda değil ve TBMM’nin onaylanmanın uygun bulunması kanunuyla ve Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe girdi. Dolayısıyla kamu hukukunun en asli ilkesi olan yetki ve usulde paralellik ilkesi gereği Cumhurbaşkanına verilmiş olan bu onay işleminin öncelikle bir kanuna dayanması gerekir. Yani Meclis’in iradesini sözleşmeden çıkma yönünde oluşmuş olması gerekir. 20 Mart tarihinde Resmi Gazete’de yayımlana Cumhurbaşkanı Kararı’nın Anayasal ve yasal dayanağı yoktur.
İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin Danıştay'a bir başvuru daha
"İptal davası açılabilir"
Çelebi, bu Cumhurbaşkanı Kararı’na yönelik hukuksal itiraz sürecini ulusal ve uluslararası boyutuyla aktararak, karara karşı iç hukukta Danıştay’da dava açılabileceğini söyledi. Çelebi, “Eğer Danıştay bu kararı iptal etmezse bu durumda Anayasa Mahkamesi’ne bireysel başvuru yoluna gidilebilir. Anayasa Mahkemesi’nde de bireysel başvuruda da başarılı olunamazsa son durak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’dir” dedi.
Davayı kimlerin açabileceği hakkında da bilgi veren Çelebi, “Nüfus kaydında cinsiyeti kadın olarak tanımlanmış herkes ve çocukları da taraf ehliyetine sahiptir. Öncelikle 42 milyon kadın dava açma ehliyetine sahiplerdir. İstanbul Sözleşmesi’nin 80. Maddesi bu tek taraflı ulusal işlemin hemen hüküm ve sonuç doğurmasını öngörmüyor. Öncelikle bütün bunların hukuka uygun olduğunu varsaysak bile iç hukuktaki işlemin Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine bildirimde bulunularak beyan edilmesi gerekiyor. Bu bildirim tarihinden itibaren 3 ayın sonunda bu fesih bildirimi hüküm ve sonuç doğurarak, o taraf sözleşme bağlayıcı olmaktan çıkıyor. Bu Cumhurbaşkanı Karanının henüz bir geçerliliği yok.” şeklinde konuştu.