Sehven bakanlığı: 'Zeytinyağına' ayçiçek yağı kısıtlaması

Sehven bakanlığı: 'Zeytinyağına' ayçiçek yağı kısıtlaması
Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Rusya'ya uygulanan yaptırımların Türkiye'ye yansımasını değerlendirdi. TMO depolarının boş olduğunu düşündüğünü ifade eden Yıldırım yaşanacak tarım krizinin 'zeytinyağı ile ayçiçek yağını karıştıran bir yönetim' tarafından idare edileceğini açıkladı.

Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle küresel piyasalarda buğday fiyatları 14 yılın zirvesine çıktı. Türkiye ise geçen yıl buğdayın yüzde 78'ini Rusya'dan yüzde 12'sini Ukrayna'dan alıyor. Ayçiçek yağında yüzde 85'ini mısırında yüzde 55'i ithal ediyoruz. halktv.com.tr'ye konuşan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım çıkan savaş nedeniyle Türkiye'nin önünde 2 büyük risk olduğunu belirterek yaşanacaklara karşı uyardı. Ekmek gibi unlu mamullerde ve ayçiçek yağı fiyatlarında artış yaşanacağını öngören Yıldırım "zeytin yağını ayçiçek yağı ile karıştıran yöneticilerin fiyat artışının tavan yaptığı dönemde peş peşe ihale düzenlediğini" açıkladı.

ali-ekber-yildirim.jpgTarım yazarı Ali Ekber Yıldırım

"Türkiye açısından baktığımızda Ukrayna Rusya savaşı ülkemizi iki yönlü etkileyecek" diyen tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım önümüzdeki günlerde yaşanacakları şöyle ifade etti:

Birincisi buğday, ayçiceği, mısır gibi ürünleri ithal edemeyeceğiz

Birincisi yaptığımız ithalatın önemli bir bölümü Rusya ve Ukrayna'dan. Buğday'ın yüzde 78'ini Rusya'dan yüzde 12'sini Ukrayna'dan alıyoruz. Bu ayçiçek yağında yüzde 85'i buluyor. Mısır'da da yüzde 55'i bulan bir rakam var. Savaş sürerse bu ürünlere ulaşamayacağız ve ya ulaşmada sorunlar yaşayacağız. Şu anda Ukrayna limanları kapalı. Rusya'nin limanları açık ama savaş ortamında gemiler bur ürünleri ne kadar getirebilir? Orası tamamen belirsiz. Çok sıkıntılı günler bizi bekliyor.

İkincisi bulduğumuz ürünün fiyatı çok yüksek olacak

İkincisi bu yaptırımlar nedeniyle fiyatlar artıyor. Bizim ithalat faturamız her geçen gün kabarıyor. Örneğin bugün buğday ithalatı için bir ihale yapıldı. Geçen hafta buğdayın tonuna 320 dolar fiyat verilmişti. Bugün 400 dolar fiyat verildi. Fiyat yönünden çok ciddi bir artış söz konusu. Fiyatlar arttıkça bizim daha fazla döviz ödemesi yapmamız gerekecek. Bu yüksek döviz ödemeleri bütçeyi sarsacak kadar yüksek. Zaten döviz yok diye sıkıntı yaşanıyor.

bugday.jpg

Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna dışında da alternatifleri var

"2020 yılında buğdayın tonu ortalama 230 dolar seviyesindeydi. 2021 yılının ortalaması ise 297 dolar oldu. Şuanda ise 346 dolar. Bu rakam Chicago borsasındaki rakam. Uygulamada ise rakamlar çok daha yukarılara çıkardığını" ifade eden Yıldırım Türkiye'nin buğday ithalatında alternatifleri olduğunu ama kullanılamadığını belirtti. Yıldırım "Rusya'dan buğday alamazsak; Fransa, Romanya veya Amerika'dan alacağız ve oralardan taşımak çok daha maliyetli olacak. Pandemi sonrası küresel piyasalarda taşımacılık fiyatları çok yükseldi. Özellikle gemi taşımacılığında fiyatlar ürünlerin fiyatı ile yarışıyor. Bu nedenle dünyada artık ithal mal alacak olan ülkeler kendilerine en yakın kaynağı seçiyor. Bize en yakın kaynak Rusya ve Ukrayna'dır. Diğer ülkelerden almaya kalkarsak taşımacılık maliyetleri üstüne binecektir. Bu da direk fiyatlara yansır." dedi.

tmo.jpg

'Ortalığın durulmasını bekleyemeyecek kadar depolarımız boş'

"Toprak Mahsulleri Ofisi'nin depolarında ne kadar ürün olduğu bilgisi bizlerle paylaşılmadığı için Türkiye'nin elinde ne kadar buğday, ayçiçek yağı, mısır ya da arpa olduğunu bilemiyoruz. Rakamlar şeffaf olmadığı için bir sıkıntı yaşanmayacak diyen Tarım Bakanlığı'nına güvenemediğini" söyleyen Yıldırım, "Depolar dolu olsa 1 Mart'ta 435 bin ton buğday ihalesi düzenleniyor. TMO 2021 yılının Haziran ayından bu yana 10 ihale yaptı. 11. ihale de bugün yapılıyor. Adama sormazlar mı? Depolar doluysa biz bu gün bu ihaleyi neden yapıyoruz? Demek ki ortalığın durulmasını bekleyemeyecek kadar depolarımız boş." dedi.

Ekmeğe zam kapıda

"TMO ithal ettiği buğdayı ekmeğin fiyatı artmasın diye daha ucuza un sanayicilerine ve fırınlara veriyor. Buğday ithalatında fiyatlar artınca devlet nereye kadar sülvanse edecek?" diyen Ali Ekber Yıldırım bu durumun sürdürülemeyeceğini belirterek otomatik olarak ekmek fiyatlarının da artacağını belirtti.

zeytinyagi.jpg

'Zeytin yağını ayçiçek yağı ile karıştıracak kadar sektörden bihaberler ya da...'

Ali Ekber Yıldırım 28 Şubat günü Resmi Gazete'de 3 ürüne ihracat kısıtlaması getirildiğini ama kısıtlama kararında trajikomik bir durum yaşandığını açıkladı. Yıldırım yaşanan durumu şöyle ifade etti:

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü kuru fasulye, kırmızı mercimek ve dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirdi. Resmi Gazete’nin 27 Ocak 2022 tarihli sayısında yayınlanan tebliğ ile 20 tarım ürününde dönemsel ihracat düzenlemesi Tarım Bakanlığı’na verilmişti. O zaman bu yetkilendirmenin bir kısıtlamanın önünü açmak için yapıldığını söyleyenlere Bakan Pakdemirli böyle bir uygulama yapılmayacak sözü verdi. Daha verdiği sözün üzerinden 1 ay geçmeden ilk uygulama olarak 3 üründe ihracat kısıtlamasına gidildi.

Bakanlık, Rusya – Ukrayna savaşını gerekçe göstererek kırmızı mercimek, kuru fasulye ve dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirdi. İhracat kısıtlamasının gerekçesi olarak Rusya-Ukrayna savaşı gösterilirken özellikle zeytinyağı ihracatının bu bölgeyle hiçbir ilgisinin olmaması dikkat çekti. Sektör temsicilerinden aldığımız bilgilere göre bakanlık bürokratları ayçiçek yağı ile zeytinyağını karıştırdı ve zeytin yağına ihracat kısıtlaması koydu. Bu karar sonrasında üreticide zeytinyağı fiyatı litre başına 2 lira düştü. İhracat yasağı devam ederse çiftçinin zarar göreceğini belirten sektör temsilcilerinin bakanlık yetkililerinden düzeltme sözü aldığını öğrendik. Gerçekten zeytin yağı kısıtlaması sehven mi oldu yoksa birilerinin iş düzelene kadar para kazanması için mi yapıldı bilemiyoruz?

pakdemirli.jpg

Bakanlık'tan zeytinyağına kısıtlama

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü kuru fasulye, kırmızı mercimek ve dökme zeytinyağı ihracatına kısıtlama getirdi. Resmi Gazete’nin 27 Ocak 2022 tarihli sayısında yayınlanan tebliğ ile 20 tarım ürününde dönemsel ihracat düzenlemesi Tarım Bakanlığı’na verilmişti. İlk uygulama olarak 3 üründe ihracat kısıtlamasına gidildi.

İşte o yazı

Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Harun Seçkin’in bakan adına imzaladığı ve 81 İl Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile tüm Zirai Karantina Müdürlüklerine gönderilen yazıda şöyle deniliyor:

“Bilindiği üzere 27.01.2022 tarih ve 31732 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğ (İHRACAT: 2022/1)”de belirtilen ürünlerin ihracatında gerektiğinde dönemsel düzenlemeler yapmaya Bakanlığımız yetkilidir.

Karadeniz havzasında yaşanan olağanüstü durum nedeniyle ülkemizde gıda arz güvenliğinin sağlanması ve gıda ürünlerine erişimde sorun yaşanmaması amacıyla tedbir alınmasına ihtiyaç duyulmuştur.

26.02.2022 tarih ve 4652059 sayılı Bakanlık Olur’u ile;

– Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ne yapılacak ihracat başvuruları,

– Suriye’de güvenlik altına alınan bölgelere Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve bağlı kuruluşları tarafından yapılacak ihracat başvuruları,

– AFAD, Kızılay veya diğer İnsani Yardım Kuruluşları tarafından yapılacak ihracat başvuruları,

– Denizlerimizden transit geçen ve ülkemiz limanlarına uğrayan yabancı bayraklı gemilerin iaşe ihtiyaçlarının karşılanması için gemi kumanyacılığı yapan firmalara gemi başına her bir ürün için en fazla 500 Kg’a kadar yapılacak ihracat başvuruları,

– Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılacak ihracat başvuruları,

– Başlamış işlemler, hariç olmak üzere arz/talep ve mevcut stok durumumuz dikkate alınarak yeni bir bilgilendirme yapılana kadar; 2022/1 sayılı Tebliğ kapsamında yer alan;

1- 071333900019 GTİP’li Adi Fasulye (Beyaz Fasulye Dahil),

2- 071340000013 GTİP’li Kırmızı Mercimek,

3- 150930000014 ve 150990000018 GTİP’li Zeytinyağı (Diğerleri) (Ambalaj miktarı 5 Kg’ı Geçen Dökme Zeytinyağı), ürünlerin ihracatının kısıtlanmasına karar verilmiştir.

Bu kapsamda, Adi Fasulye (Beyaz Fasulye), Kırmızı Mercimek, Dökme Zeytinyağı (Ambalaj Miktarı 5 Kg geçen) ürünler için Bitki Sağlık Sertifikası ve/veya Sağlık Sertifikası düzenlenmemesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.