Ne Altın Ne Gümüş! Fiyatıyla Hepsini Solladı
Artan talep ve arz kıtlığı uranyum fiyatlarını yukarı itiyor. Çin, Hindistan, Japonya, ABD ve Avrupa'dan uranyuma olan talep, madencilerin üretebildiğinden çok daha hızlı artıyor. Uzmanlar, 2030'lara kadar talebin arzı yılda 100 milyon pounddan fazla aşabileceğini tahmin ediyor.
Rusya'nın izolasyonu da arz açığını büyütüyor. Avrupa ülkeleri Rus doğalgazına alternatif ararken, ham ve zenginleştirilmiş uranyum için de Rusya'ya bağımlı durumda.
Bu durum, yeni nükleer santrallerin inşasını hızlandırıyor. Dünya genelinde 61 nükleer santrali inşa halinde, 90 tanesi planlama aşamasında ve 300'den fazlası da teklif edilmiş durumda. Hatta yıllar önce kapatılmış olan bazı santrallerin yeniden açılması da gündemde.
Ancak nükleer enerjiyle ilgili riskler de göz ardı edilemez. Nükleer kazalar ve radyoaktif atıkların bertarafı hala önemli birer sorun.
Nükleer enerjinin geleceği, bu risklerin nasıl yönetileceğine ve yeni teknolojilerin geliştirilip geliştirilemeyeceğine bağlı olacak.
Uranyum fiyatlarındaki artışın ana sebepleri:
- İklim değişikliği ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle nükleer enerjiye olan talep arttı.
- Arz ve talep dengesizliği uranyum fiyatlarını yukarı itiyor.
- Rusya'nın izolasyonu arz açığını büyütüyor.