Kredi bekleyene kötü haber: Ucuzluk hayal oldu

Kredi bekleyene kötü haber: Ucuzluk hayal oldu
Merkez Bankası'nın Aralık ayında faiz indirimine gitmesi beklenirken, bankacılık devinden vatandaşı üzecek 'itiraf' gibi açıklama geldi. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, Merkez faizi indirse bile mevduat maliyetleri nedeniyle bunun kredilere yansımayacağını duyurdu. Akten, "Faiz inse de krediyi aynı hızda ucuzlatamıyoruz" diyerek kemer sıkma döneminin süreceğine işaret etti.

Ekonomi yönetiminin uyguladığı sıkı para politikası vatandaşın belini bükmeye devam ederken, bankacılık sektöründen "piyasa gerçeklerine" dair çarpıcı açıklamalar geldi. Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, faiz indirimlerinin kredilere yansımasının neden bu kadar yavaş olduğunu, mevduat faizlerindeki sıkışmışlığı ve KOBİ’lerin yaşadığı ödeme zorluklarını tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Akten’in açıklamaları, faizlerin kağıt üzerinde düşse bile, reel piyasada maliyetlerin yüksek kalmaya devam edeceğinin sinyalini verdi.

İNDİRİM BEKLENTİSİ VAR AMA ETKİSİ SINIRLI

Piyasaların gözü kulağı Aralık ayında açıklanacak faiz kararındayken, Akten beklentilerini netleştirdi. Aralık enflasyonunu yüzde 1,35 olarak tahmin ettiklerini belirten Akten, Merkez Bankası’ndan 100 baz puanlık bir faiz indirimi beklediklerini duyurdu. Bu ihtimali yüzde 80 olarak gören Akten, 150 baz puanlık bir indirimin de masada olduğunu belirtti.

Ancak asıl kritik nokta, bu indirimin vatandaşa nasıl yansıyacağıydı. Akten, tepe noktadan bu yana yapılan 600-650 baz puanlık indirime rağmen, bunun mevduat faizlerine sadece 350 baz puan olarak yansıdığını itiraf etti. Akten, “Mevduat faizleri aynı hızda düşmeyince kredi faizlerini de istediğimiz hızda indiremiyoruz” diyerek, ucuz kredi bekleyenlere kapıyı kapattı.

"GERÇEK FAİZ TABELADA YAZAN DEĞİL"

Politika faizi ile piyasa faizi arasındaki uçuruma dikkat çeken Akten, ekonomi yönetiminin perde arkasındaki stratejisine işaret etti. Politika faizinin yüzde 39,5 seviyesinde (bileşik etkisiyle) olmasına rağmen mevduat faizlerinin yüzde 41-42 bandında seyrettiğini vurgulayan Akten, “Gerçek faiz politika faizinden daha yüksek” dedi.

3843688-f875119e8e1bef730144be3e.jpg

Bankaların TL rasyosunu tutturabilmek için mevduat faizlerini mecburen yukarıda tuttuğunu belirten Akten, vatandaşın son dönemde altına, gümüşe, fona ve kripto paraya yönelmesinin TL mevduat bulmayı zorlaştırdığını, bunun da faizlerin düşmesine engel olduğunu ifade etti.

"CANIMIZ YANIYOR AMA..."

Enflasyonla mücadelenin kısa vadede çözülecek bir sorun olmadığını belirten Akten, uygulanan politikanın göründüğünden daha sıkı olduğunu savundu. Akten, sürecin zorluğunu şu sözlerle özetledi:

“Yüksek faiz hepimizin canını yakıyor ama dezenflasyon için gerekli. Kısa vadede memnuniyet yaratmasa da uzun vadede sonuç verecek.”

ENFLASYONUN FATURASI KİME KESİLİYOR?

Akten, enflasyonun nedenleri üzerine yaptığı değerlendirmede, faturanın sadece yüksek gelir grubuna kesilemeyeceğini ima etti. 2026 yılı için enflasyon tahminini yüzde 25, politika faizi beklentisini ise yüzde 32 olarak açıklayan Akten, asgari ücret artışının Ocak-Şubat aylarında enflasyonu geçici olarak zıplatabileceğini belirtti.

Enflasyonun nedenini "yüksek gelir sahiplerine" bağlayan tezlere karşı çıkan Akten, “Ölçülen enflasyon sadece bu gruplar tarafından tetiklenmiyor” dedi. Düşük gelir gruplarının gıda harcamalarının ağırlığı nedeniyle enflasyonu daha yüksek hissettiğini belirten Akten, kiracı-ev sahibi kavgalarının ve pazar fiyatlarının gerçek tabloyu ortaya koyduğunu vurguladı.

960x540.jpg

KOBİ'LERDE ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR: BATIK ORANI ARTIYOR!

Akten’in açıklamalarındaki en can alıcı noktalardan biri de KOBİ’lerin durumu oldu. Yüksek faiz ortamında KOBİ’lerin borç çevirme kapasitesinin düştüğünü belirten Akten, sorunlu kredilerde (NPL) artış olduğunu doğruladı.

Akten, “Toplam yeni sorunlu kredi girişleri içinde KOBİ’lerin payı yüzde 12-13’ten yüzde 18-20’ye yükseldi. Yüksek faiz ortamında taksit ödeme gücü zorlanan müşteriler var” diyerek reel sektördeki sıkıntının boyutunu gözler önüne serdi. Bankaların kredi vermek istediğini ancak sermaye yapısı ve geri ödeme gücüne bakmak zorunda olduklarını, "basiretli bankacılık" gereği her isteyene kredi veremediklerini dile getirdi.

KREDİ KARTI HARCAMALARI DURMUYOR

Vatandaşın nakit sıkışıklığını aşmak için kullandığı kredi kartlarında ise harcamalar hız kesmedi. Akten, kredi kartı harcamalarının hala en hızlı büyüyen kalem olduğunu belirterek, 200 TL üstü işlemlerin neredeyse tamamen karta kaydığını söyledi. Kullanıcıların üçte ikisinin borcunu zamanında ödediğini belirten Akten, bankaların 27 gün sıfır maliyetli finansman sağladığını savundu.

BÜYÜME RAKAMLARI VE "YUMUŞAK İNİŞ" HAYALİ

Türkiye ekonomisinin yüzde 3,7’lik büyümesini "çok güçlü" olarak nitelendiren Akten, başka ülkelerde bu reel faizle ekonomilerin küçülebileceğini iddia etti. Ekonomi yönetimi için ideal "yumuşak iniş" bandının yüzde 3,5-4 olduğunu belirten Akten, daha yüksek bir büyümenin enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratacağını söyledi. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin sürdüğünü belirten Akten, özellikle Çinli yatırımcıların Türkiye kararlarının yakında daha fazla duyulacağını ifade etti.

Kaynak:Halk TV Ekonomi Servisi