47 üyeli Avrupa Konseyi kurallarına göre Bakanlar Komitesi'nde, üye bir ülkeye yönelik ihlal prosedürü kararı almak için üçte iki çoğunluğun oyuna ihtiyaç duyuyor.

Türkiye ile ilgili yapılan ihlal prosedürü oylamasında, 35 ülkenin Türkiye aleyhinde oy kullandığı, bunların büyük çoğunluğunun da AB üyesi olduğu açıklandı.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Türkiye ile birlikte karşı oy kullanan iki ülkelerden biri kendisi de bu süreci daha evvel yaşamış olan Azerbaycan olurken diğeri de Macaristan oldu.

Türkiye ile ilişkileri derinleştiren Macaristan'ın, AB üyesi olmasına rağmen son zamanlarda insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi konularda AB ile sorun yaşadığı biliniyor.

7 ülke çekimser

İhlal prosedürü kararı için çekimser oy kullanan 7 ülke oldu. Bunlar; Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Sırbistan, Romanya, Arnavutluk ve Moldova.

Türkiye yakın ilişkiler kuran Polonya, çekimser oy kullanırken Bosna Hersek ise toplantıya katılmadı. Bosna Hersek'le beraber oylamaya katılmayan bir ülke daha olmakla beraber bu ülkenin ismi henüz belirsizliğini koruyor.

Böylece 27 üyesi olan Avrupa Birliği ülkeleri içinde Türkiye ile ilgili oylamada toplam 3 AB üyesi, genele kıyasla farklı yönde oy kullanmayı tercih etmiş oldu.

Sözkonusu oylamada Türkiye'ye direkt ya da dolaylı olarak destek veren ülkelerin de insan hakları konusunda zayıf olması ise dikkat çekiyor.

Ne olmuştu?

Çarşı davasıyla birleşen Gezi Parkı eylemleri davası 26 Kasım'da İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmesi ardından Avrupa Konseyi'nden Türkiye'ye yönelik ihlal prosedürlerinin uygulanması kararı verildi.

2 Aralık itibariyle ihlal prosedürü kararı alan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi resmi sonuçlar için 3 Aralık'ı işaret ederken Türkiye Dışişleri Bakanlığı 2 Aralık gecesi bir açıklama yayınladı. Yayınlanan açıklamada, "Avrupa Konseyi yargıya müdahale niteliği taşıyacak kararın devamını getirmekten kaçınmalı. Özellikle Kavala kararının sürekli gündemde tutulması tutarsız bir yaklaşım" ifadeleri kullanılırken, "Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek istiyorsa tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır" vurgusu yapıldı.

Resmi karar için işaret edilen bugün ise (3 Aralık) Türkiye'ye sözkonusu davaya ilişkin görüş bildirmesi için 19 Ocak 2022'ye kadar mühlet verdi.

Avrupa Konseyi'nin İhlal prosedürü sonrası Türkiye'yi neler bekliyor?