"Nuh'un Gemisi" 75 fare ve 1.500 sinekle uzaydan sırlarla döndü

"Nuh'un Gemisi"  75 fare ve 1.500 sinekle uzaydan sırlarla döndü
30'dan fazla deney taşıyan Rus biyolojik araştırma uydusu, Dünya yörüngesinde 30 gün geçirdikten sonra 19 Eylül'de Orenburg bölgesinin bozkırlarına indi.

Uzaya taşınan örnekler nedeniyle "Nuh'un Gemisi" lakabını alan Bion-M No. 2 indirme modülü, 20 Ağustos'ta Soyuz-2.1b roketiyle Baykonur Uzay Üssü'nden fırlatıldı.

Fırlatmanın ardından uzay aracı, yaklaşık 370-380 kilometre yükseklikte ve yaklaşık 97 derecelik bir eğimle kutup yörüngesine yerleştirildi. Seçilen biyolojik numunelerden oluşan Bion-M No. 2, daha sonra yüksek seviyelerde kozmik radyasyona maruz bırakıldı.

250925100.webp

İniş sırasında küçük bir çalı yangını çıktı ama hızla kontrol altına alındı. Ne yazık ki 75 fareden 10’u hayatta kalamadı; bu durum bilimsel olarak değerlendiriliyor.

Uzay aracının Dünya'ya dönüşünden sonra çekilen fotoğraflar, inişin küçük bir çalı yangınına neden olduğunu gösteriyor. Yangının hızla söndürüldüğü ve kurtarma ekiplerinin iniş modülüne erişebildiği anlaşılıyor.

Teknik uzmanlar taşıyan üç arama helikopteri, canlı örnekleri hızla almak ve ilk incelemeye başlamak için iniş modülünün yakınına indi. Uzmanlar, sineklerin sinir sistemlerinde herhangi bir sorun olup olmadığını tespit etmek için motor aktivitelerini derhal yerinde değerlendirdi.

Bion-M No. 2 görevi, Roscosmos, Rusya Bilimler Akademisi ve Rusya Bilimler Akademisi Biyomedikal Sorunlar Enstitüsü'nün (IBMP) ortak çalışmasıydı.

Bu görevin öncü kuruluşu IBMP'ye göre, uçuş sonrası ilk çalışmalar iniş alanına kurulan tıbbi bir çadırda gerçekleştirildi. Biyolojik nesnelerin daha sonra 20 Eylül gece yarısı civarında IBMP laboratuvarlarına geri gönderilmesi planlanıyordu.

Bion-M No. 2 Deney ve Araştırma Bilimsel Programı 10 "bölüm"den oluşmaktadır.

250925100-1.webp

IBMP'ye göre, birinci ve ikinci bölümler hayvanlar üzerinde yerçekimi fizyolojisinin deneysel çalışmalarına ayrılmıştır. Amaç, ağırlıksızlık ve kozmik radyasyonun birleşik etkisi altında uçuşlar sırasında insan desteğini sağlayacak yeni teknolojilerin geliştirilmesine yardımcı olmaktır.

Üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümler, uzay uçuşunun ve uzay faktörlerinin bitki ve mikroorganizmaların biyolojisi ile toplulukları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu, uzaydaki yaşamın genel kalıplarının anlaşılması olarak değerlendirilebilir.

Altıncı, sekizinci ve dokuzuncu bölümlerde biyoteknolojik, teknolojik, fiziksel ve teknik deneyler yer alırken, yedinci bölümde yeni insanlı uzay araçlarının radyasyon güvenliğinin sağlanması için gerekli radyobiyolojik ve dozimetrik deneyler kompleksi sunulmaktadır.

Onuncu bölümde Rusya ve Belarus'taki çeşitli okullardan öğrencilerin hazırladığı deneyler yer alıyor.

"Meteorit" adı verilen bir deneyin, iniş modülünün yeniden girişi sırasında gerçekleştirildiği bildirildi.

Bu araştırma, Dünya'ya yaşamın uzaydan gelmiş olabileceği ihtimalini, yani panspermia teorisini ele aldı.

Bion kapsülünün gövdesinin içine, bakterilerin Dünya atmosferine yeniden girmenin yarattığı muazzam termal strese dayanıp dayanamayacağını değerlendirmek amacıyla mikrobiyal suşlar içeren bazalt kayalar yerleştirildi.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi