Kentucky Üniversitesi'nin yayınladığı bir belge, çocukların günde ortalama 300 kez güldüğünü ve bu gülmelerin sadece mutlulukla ilişkili olmadığını ortaya koyuyor. Siena Üniversitesi Pediatri Profesörü Carlo Bellieni'ye göre, çocukların gülmeleri aslında zihinsel gelişimlerinin bir göstergesi ve üç aşamalı bir sürecin sonucudur.

TAKLİT VE ONAYLAMA: YAŞAMIN TEMELLERİNİ ÖĞRENMEK

Bellieni'ye göre, çocuklar doğduklarında çevrelerindeki davranışları taklit etmeye eğilimlidir. Yeni doğan bebekler, ebeveynlerini taklit etmek ve onların onayını kazanmak için gülümserler. Bu, ayna nöronlarının etkin olduğu bir süreç olabilir, ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

ŞAŞKINLIK: BEYİNİN KEŞFİ

2 ila 5 yaşları arasında çocuklar, taklit etmek yerine şaşkınlıkla gülmeye başlarlar. Bellieni'ye göre, çocuklar bir şeyin normal olmadığını anladıklarında gülerler ve bu anlamalarıyla birlikte gelen sakinlikle gülümserler.

YARGILAMA: İRONİ VE ANLAM

4-5 yaşlarından itibaren çocuklar, çevrelerindeki dünyayı daha iyi anlamaya başlarlar. İroni duygusunu öğrenirler ve gülmeleri, yetişkinlerin kahkahalarına daha çok benzemeye başlar. Bu süreç, çocukların farklı düşünceleri anlamaları, soyut kavramları yönetmeyi öğrenmeleri ve ilk şakaları yargılamalarıyla şekillenir.

KAHKAHA VE SAĞLIK

Gülmek sadece zihinsel gelişim için değil, aynı zamanda fiziksel sağlık için de önemlidir. Gülmek kan basıncını düşürür, kalp sağlığını korur, stresle ilişkili hormonları azaltır, beyin fonksiyonunu geliştirir, nefes almayı iyileştirir ve iyi bir egzersizdir.

Bu süreçler, çocukların gelişimi ve genel sağlığı için önemlidir. Gülmek, yaşam kalitesini artırır ve insanları bir araya getirir.