Şehir hastanelerine 16.4 milyar TL ödenek
Dr. Güray Kılıç ve Dr. Ergün Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın salgınla mücadelede şehir hastanelerinin ne denli önemli olduğunu vurguladığını ve sürekli reklamını yaptığını anımsatarak “Dünya acaba neyimizi kıskanıyor? Türkiye’nin pandemi ile geçirdiği bir yıllık süreçte bırakın salgını kontrol altına almayı hâlâ baskılamayı bile başaramamıştır” dediler.
Dr. Güray Kılıç ve Dr. Ergün Demir, şehrin içindeki hastaneleri kapatma pahasına, şehrin dışında inşa edilen ve abartılı büyüklükleri ile salgınla mücadelede rolleri tartışmalı olan şehir hastanelerinin öne çıkarılma gerekçesinin müteahhitlik şirketlerine ödenen kira ve hizmet bedellerinin bütçeye, dolayısı ile halka getirdiği yükün görülmesinin, bilinmesinin ve tartışılmasının istenmemesi olduğunu vurguladılar. Salgınla mücadele, hastanelerin yanı sıra esas olarak filyasyon ve aşılama hizmetlerinin verildiği birinci basamakta gerçekleştiğini anımsatan Demir ve Kılıç “Bu alanın güçlendirilmesi için insan gücü takviyesi ve kaynak aktarımı gereklidir. Oysa AKP iktidarı yanlış bir tercihle kira ve hizmet bedeli adı altında Sağlık Bakanlığı bütçesinden giderek artan oranlarda kaynağı şehir hastanelerinin sahibi olan müteahhitlere vermektedir” dediler.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre şehir hastanelerine kiracı olan Sağlık Bakanlığı, müteahhitlik şirketlerine 2018'de 2,2 milyar TL, 2019'da 5 milyar TL, 2020'de ise 8,7 milyar TL kira ve hizmet bedelleri olarak ödendiğini anımsatan Demir ve Kılınç, "2021 yılı için de kira ve hizmet bedellerinin karşılığı olarak Sağlık Bakanlığı bütçesinde 16,4 milyar TL ödenek ayrıldı. Müteahhitlik şirketlerine bir yılda ödenen kira ve hizmet bedelleri ile 1000 yataklı 8 şehir hastanesi yapılabilmektedir. Şehir hastanelerinin ihalelerini alan şirketlere, maliyet finansmanı için kiralar yoluyla hazine garantisi, miktara bağlı hizmetler için de hastanelerin yüzde 70 doluluk oranında çalıştırılacağı garantisi verilmektedir" dedi.
Demir ve Kılınç şunları kaydetti:
Bugünlerde sık sık reklamı yapılan ve salgınla mücadelede bir başarı hikayesi yazdığı iddia edilen şehir hastanelerinin kökü dışarıdadır. Bunlar İngiltere’den ithal edilen KÖİ modeline göre yapılmaktadır. AKP Genel Başkanı ve Sağlık Bakanı, pandemi süresince İngiltere’deki sağlık sistemindeki olumsuzlukları ve ölüm oranı örnekleri vererek karşılaştırma yapmakta ve ülkemizin ne kadar başarılı olduğunu kamuoyuna anlatmakta; ancak 15 yıllık hayalim dedikleri şehir hastaneleri modelinin İngiltere’den ithal edildiğini hiç dile getirmemektedirler. Dünya acaba neyimizi kıskanıyor? Erken dönemde başlatılan, ekonomik çıkarları insan yaşamına yeğleyerek gerçekleştirilen ‘yeni normalleşme’ uygulamalarının ardından vaka ve ölüm sayılarındaki artış göz önüne alındığında tabii ki Türkiye’yi başarılı ülkeler arasında saymak mümkün görünmemektedir. Vatandaşlarına 3- 5 maskeyi bile dağıtamayan, test için İBAN numarası veren, artan vaka ve ölüm sayılarını gizleyerek süreci şeffaf yönetmeyen ve böylece bilimsel uygulamaların önünü kapayan, aşı tedariki konusundaki acizlik içinde çelişkili ve birbirini tutmayan açıklamalar yapan bir salgın yönetiminin nesini dünya takdir etsin?