Orman yangınlarıyla ilgili uzmanlardan önemli uyarı: Hızlı ağaçlandırma yerine planlı düşünmek gerek

Türkiye'de 4 gündür birçok bölgede başlayan yangınlarla ilgili uzmanlar ve akademisyenler; orman yangınlarının nedenlerini, Türkiye'nin önlem ve müdahalede eksikliklerinin bulunduğunu eleştirilerini ve neler yapılması gerektiğini anlattı.

İstanbul Üniversitesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, “Yanan orman sahalarının yeniden kazanılmasında doğal ekosistemin oluşturulması sağlanmalıdır. Bunun için de popülist yaklaşımlar ve toplumsal baskıların etkisiyle hızlı bir ağaçlandırmaya gitmek yerine planlı düşünmek gereklidir.

Başka yerlerden getirilmiş başka türlerle yapılan ağaçlandırmalar aynı zamanda ekolojik bozulmaya yol açar. Hızlı bir şekilde başlatılan ağaçlandırma kampanyalarına bazı büyük firmalarında destekler verdiği, bağışlar yaptığını görmekteyiz. Bu da büyük şirketlerin kendini aklaması için bir yoldur” dedi.

Uzmanlar ve akademisyenler; orman yangınlarının nedenlerini, Türkiye'nin önlem ve müdahalede eksikliklerinin bulunduğunu eleştirilerini ve neler yapılması gerektiğini konunun farklı boyutlarıyla anlattı:

'Okaliptüs türleri için var, orman yangınlarıyla ilgili bir enstitümüz yok'

Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şube Başkanı Profesör Doktor Tuncay Neyişçi;

"Türkiye’de orman yangınları konusunda bilimsel çalışmaların sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Orman yangınları bu kadar kamuoyunun dikkatini çekiyor olmasına karşın. Türkiye’de 10’un üzerinde orman fakültesinin bulunuyor olmasına karşın, orman yangınlarıyla ilgili araştırma kurumları veya üretilmiş araştırma sayıları çok azdır. Farklı bitki örtüsü tiplerinin yangında davranış biçimleri etkisi konusunda da pek fazla bir çalışmamız yoktur.

Türkiye’de en fazla alan kaplayan kızılçam 3 milyon hektarlık bir alandır. Kızılçam üzerinde çalışan bir enstitümüz yoktur ki yangınların büyük bir bölümü de bu bitki türleri üzerinden çıkar. Okaliptüs türleri için araştırma enstitülerimiz vardır. Ama orman yangınlarıyla ilgili çalışan bir enstitümüz yoktur. Türkiye’de ormancılığa bilimsel bir açıdan bakıyor olursanız bunun altyapısının çok sağlam olmadığı çok açık şekilde görülüyor.

İstanbul Üniversitesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik;

Yanan orman sahalarının yeniden kazanılmasında doğal ekosistemin oluşturulması sağlanmalıdır. Bunun için de popülist yaklaşımlar ve toplumsal baskıların etkisiyle hızlı bir ağaçlandırmaya gitmek yerine planlı düşünmek gereklidir. Bunun için de yanan alanların korumaya alınması, burada canlılığını yitirmemiş tohumlarının çimlenmesinin beklenmesidir. Tohumun çimlenmediği yerlere fidan dikilmesi en doğru yaklaşımdır. Ekolojik restorasyon doğal yolla sağlanmış olur"

'Ağaçlandırma kampanyaları büyük şirketlerin kendisini aklamasının bir yolu'

"Başka yerlerden getirilmiş başka türlerle yapılan ağaçlandırmalar aynı zamanda ekolojik de bozulmaya yol açar. Hızlı bir şekilde başlatılan ağaçlandırma kampanyalarına bazı büyük firmalarında destekler verdiği, bağışlar yaptığını görmekteyiz. Bu da büyük şirketlerin kendini aklaması için bir yoldur. Ormancılık alanının bir bilim olduğu ormancılık faaliyetinin de bilimsel temellere göre yapıldığı unutulmamalıdır"

'Orman yangınlarında yüzde 72 bir artış var'

Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü, Prof. Dr. Erdoğan Atmış:

"Daha önce de bu tür yangınlar çıkıyordu ama ormancılık teşkilatı bir şekilde bunu büyümeden söndürüyordu. Ama bu sefer büyük bir başarısızlık var. Rakamları değerlendirdiğimiz zaman 2016-2020 yılları arasındaki ortalama yıllık yangın sayısının arttığını görüyoruz. Yanan orman alanın arttığını görüyoruz ama bunlardan öte yangın başına yanan alan miktarının arttığını görüyoruz. Yüzde 72’lik bir artış var. Bu da yangınlarda mücadelede başarısız olduğunun göstergesi. Bu rakamlar Orman Genel Müdürlüğü’nün kendi rakamları"

'Tarım ve Orman Bakanı kolay izinler verdiği için ormanlar parçalanıyor'

"Ormanlarımız parçalanıyor. Bu parçalanmanın önemli bir nedeni ormanlarda yapılan madencilik, enerji, turizm, karayolu, köprü ve diğer altyapı yatırımlarına Tarım ve Orman Bakanı çok kolay izinler vermeye başladığı için bu ormanlar parçalanıyor. 2B ile orman dışına çıkarılmış alanlar 620 bin hektara ulaştı. Bu alanlarda çeşitli yerleşimler başladı. Ormanlarda insanoğlunun etkileşiminin arttığını görüyoruz bu etkileşim arttıkça da yangın riski artıyor. Tarım ve orman bakanlığının daha farklı stratejilerinin olması gerekiyor. Suçu başka şeylere atıyorlar otel yapacaklardı da yaktılar gibi. Asıl tartışmamız gereken son yıllarda ormancılık politikalarının yanlış uygulanması ve ormancılık yönetimindeki büyük boşluktur

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi, Prof. Dr. Doğanay Tolunay: Türkiye’de orman yangınlarının yüzde 89’u insan kaynaklı. Yüzde 11’i yıldırım gibi doğal nedenlerle çıkıyor. İnsan kaynaklı yangınlar ihmal ya da kaza ya da kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar.  Çok değişik sebepler de olabiliyor. Yanında çalıştığı orman şefine kızarak orman yakan ya da işinden olmamak için kasıtlı orman yakan orman işçisine kadar. Son yıllarda terör amaçlı yangınlarda çıkıyor. Son 10 yılın kabaca ortalaması yıllık ortalama yüzde 6 terör amaçlı yangın. Bazen terör örgütleri yakmadıkları orman yangınlarını da üstlenerek, kendi propagandalarını yaptırabiliyorlar. O nedenle yangın çıkış amaçlarının takip edilmesi yangın devam ederken kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Bu paylaşılmadığı sürece provokasyon amaçlı söylemler dolaşabiliyor

Orman yangını bittikten sonra da bu yangınlar ciddi olarak araştırılıyor ve araştırmayı yapan kurumlar ise kolluk kuvvetleri oluyor. Çıkan yangınların büyük bir çoğunluğunun da çıkış nedeninin bilinmediğini söylememiz gerekiyor. Orman yangınlarının yüzde 40’ının neden çıktığını ortaya koyamıyoruz. Herhangi bir görgü tanığı yok. Kamera yok. Çıkış nedeni bilinmeyen yangınların bilinmemesi bazen yanlış da yorumlanabiliyor”

ANKA