"Fenerbahçe'de ritim problemi var"
Türkiye'nin en köklü takımlarından Samsunspor'un 11 yıl aradan sonra Süper Lig'de ilk maçında arkasında müthiş bir taraftar desteği vardı. Çok yetenekli transferler yapan Samsunspor, bu sezon kadro kalitesi olarak ligden düşecek bir takım değil. Bundesliga'dan ve Championship'ten yapılan transferler, takımın kalitesini ciddi ölçüde artırmış. Fenerbahçe karşısında da atletik ve hızlı oyuncularından faydalanma planıyla uzun toplarla gol aramak için sahadaydılar. Fenerbahçe ise merakla beklenen transferler Fred ve Cengiz Ünder sahadaydı. İkisinin de antrenman eksikliği olduğunu maçtan sakatlanarak çıkmalarından anlamış olduk, ama oyun temposu açısından fena değillerdi.
Fred'in istikrarını ve kalitesini tartışamayız. Manchester United'da 30 maç ortalamasıyla oynayan bir oyuncudan bahsediyoruz. Takıma alıştıkça güç katacağı kesin. Fred, İsmail ve Mert Hakan'la birlikte üçlü orta saha düzeninde kendine yer buldu. İsmail 6 numara pozisyonunda oynarken, Mert Hakan maça gezgin 8 numara diyebileceğimiz, yeri geldiğinde ceza sahasına giren bir kimlikle başladı. Fred'i ise daha statik bir 8 numara olarak gördük.
Bu durum ikinci yarıda Mert ile Fred'in rol değişimiyle tamamen farklı bir noktaya geldi. Solda Tadic, ileri uçta Dzeko ve sağ açıkta Cengiz ile maça başlayan Fenerbahçe, topun sahibi olsa da top Fenerbahçe'deyken 5'liye, hücumda çıkarken 3'lüye dönen Samsunspor savunması karşısında istenilen yaratıcılıktan uzaktı. İlk yarıda yüzde 63 ile topla oynayan Fenerbahçe, 1 isabetli 7 şut çekti, ama bu şutlar 0.22'lik gol beklentisinden de anlaşılacağı üzere tehlike yaratmaktan çok uzaktaydı.
Özellikle ilk yarıda Cengiz'in çok dışarıda oynaması, Dzeko'nun ileride yalnız kalmasına neden oldu. Mert ile Fred'in de üretkenliğe katkıda bulunamaması sonucu gözler Szmanski'yi aramaya başladı. İlk yarıda Samsunspor, atletik oyuncularını ileride topla buluşturmaya çalışsa da Ooesterwolde'nin ve Djiku'nun başarılı müdahaleleriyle ataklar yarıda kesildi. Samsunspor ilk yarıyı sadece 0.03 gol beklentisiyle oynadı.
İkinci yarıda hücum etkinliğini biraz daha artırmak için erken iki oyuncu değişikliği yapan Hüseyin Eroğlu, değişikliklerinin meyvesini alamadan Roma zamanlarından birbirlerini iyi tanıyan Cengiz ile Dzeko'nun iş birliğiyle kalesinde gol gördü. Dzeko böylece ligdeki ikinci maçında 3. golünü atmış oldu. Cengiz, golü attırdığı pozisyonda sakatlanıp yerini İrfancan'a bıraktı ve takım daha rahat oynamaya başladı.
Maçın kalan kısmında Fenerbahçe vitesi arttırdı ve İrfancan'ın inatçılığıyla kazandığı topu akıllıca Szymanski'ye bırakması ve Polonyalı'nın da kaliteli vuruşuyla maç 0-2 sona erdi. Maçın sonundaki genel istatistiklerde Fenerbahçe, yüzde 60 topla oynama, 5'i isabetli 10 şut ve 1.37 gol beklentisiyle galibiyeti hak eden bir performans sergiledi. Samsunspor hızlı hücumlarla rakibini zorlamak istese de maç sonunda sadece 0.10 gol beklentisine ulaşabildi.
Maçın bu genel özetinden sonra gözüme çarpan birkaç detayı paylaşmak istiyorum.
78. dakikada Serdar Aziz - Mert Muldur değişikliğiyle Ferdi sol bek, Mert Muldur sağ bek geçti. Ooesterwolde de sol stoper olarak oynamaya başladı ve iki çok kritik müdahalede bulundu. Fiziği ve hızıyla iyi bir sol stoper alternatifi olduğunu gösterdi. Hücum becerilerini geliştirebilirse, ideal ilk 11 sol beki olarak yerini sağlamlaştıracaktır.
Geçen yıllarda çok eleştirdiğim İrfancan bu sezona çok iyi başladı. Hakkını teslim etmek istiyorum. Milli oyuncu çıktığı 6 resmi maçta 2 gol, 3 asistle 5 gole katkıda bulundu. Geçen yıl 45 maçta 7 gol, 5 asist yapan bir oyuncu için parlak bir başlangıç olduğunu söylemek gerek.
Fenerbahçe yeni transferlerinden direkt olarak skor katkısı almaya başladı, ama hâlâ takımda bir ritim problemi var. Kapalı savunma yapan takımlara karşı daha yaratıcı olunması gerekiyor. Twente maçı ciddi bir sınav olacak ve o maçta nasıl bir oyun izleyeceğimizi merak ediyorum.