Emre Belözoğlu yıllar sonra itiraf etti: Galatasaray'da kalabilirdik
Galatasaray'ın altyapısında yetişen, büyük başarılara imza attıktan sonra yurt dışına transfer olan Emre Belözoğlu, Türkiye'ye dönüşte tercihini Fenerbahçe'den yana kullanmıştı. Ardından her fırsatta Sarı-Lacivertli renklere olan sevgisini dile getiren Emre Belözoğlu, uzun yıllar forma giydiği Fenerbahçe'de sportif direktörlük ve teknik direktörlük görevlerini de üstlendi. Son olarak Ankragücü'nü çalıştıran tecrübeli futbol adamı, Kafa Sports YouTube kanalına konuk oldu, çarpıcı açıklamalar yaptı. Emre Belözoğlu, özellikle Galatasaray'dan ayrılık süreci ile ilgili yıllar sonra bir itirafta bulundu. İşte Emre Belözoğlu'nun açıklamaları:
"Inter o dönem Okan ağabeyi de izledi beni de izledi. Aslında Okan ağabeyin transferi biraz sonradan gelişti. Beni 1 sene izlediler, Okan ağabeyi 2 maç izleyip 'Emre'den daha iyi oyuncu bulduk' demişler. O benimle beraber 2 sene kaldı, sonra Beşiktaş'a döndü. Benden ondan sonra 1.5 sene daha kaldım Inter'de. Inter transferi süreci bizim için çok zorlayıcı olmuştu o dönemde. Galatasaray'da kalabilirdik o dönemde ama Avrupa'daki başarılardan sonra çok ciddi teklifler geliyordu. Yöneticiler özelinde değerlendirmek istemiyorum ama onlar çok isteseydi biz Galatasaray'da kalırdık o dönem."
3 TEMMUZ SONRASI HERKES KENDİNE PAY ÇIKARDI
"3 Temmuz dönemini yaşadığım için kendimi hep değerli hissettim. Bazen insanlar unutabiliyorlar, belki de Allah'ın insana verdiği en büyük nimettir unutmak. 3 Temmuz; Fenerbahçe'nin, koca çınarın en zor dönemlerinden biriydi. Belki de en zoruydu. O dönemde bayrak tutan kişi (Aykut Kocaman) ve bayrağı tutmasına yardımcı olan oyuncular arkasında. Bu fotoğrafı çok önemli buluyorum. Yönetici büyüklerimizi, Aziz Yıldırım'ı ziyaret sonrası bu, cezaevi çıkışı... Çok sıkıntılıydı, cefası bizimdi ama sonra sefasını birileri sürdü. Herkes kendine bir pay çıkardı. Ben o iş olduğunda, Fenerbahçe'ye bu büyük operasyon yapıldığında orada futbolcuydum. Çok büyük acılar çektik."
AVRUPA'DA BÜYÜK BAŞARILAR ELDE EDİLEBİLİRDİ
"2010-11'deki takım çok iyi bir takımdı. Şampiyonluğu son ana kadar kovaladı ve kazandı o takım. Her şampiyonluk anasının ak sütü gibi helaldir her takıma, her futbolcuya. Ben Türkiye'de ayrışmanın çok rahatsız edici boyutlara ulaşmasına vesile olan bir süreç olduğunu düşünüyorum bu sürecin. 2010-11 senesinin takımı, sonrasında inşa edilecek takım ile Avrupa'da da çok büyük başarılar elde edebilirdi. Şampiyon olduğumuz Sivas maçı bile çok zor bir maçtı. İnsanlar yorumlarken bazen gördüğü üzerinden değerlendiriyor. Herkes çok iyi futbolcu olduğunu düşünüyor. Bizim mesleğin çok kolay zannedildiği bir durum var, bu çok rahatsız edici bir şey. Herkes üst seviyede futbol oynayamaz."
EROL BULUT'UN KALMASINI İSTEDİM
"2020-21 sezonunda son 10 hafta 8-9 puan geriden gelip 1 puana kadar düşürmüştük farkı. Bize de 10 hafta düştü orada. Erol hoca ayrıldı, yönetim karar verdi. Ben aslında Erol hocanın sezon sonuna kadar kalmasını istiyordum. Sonra benden istediler takımın başına geçmemi. Ben aslında Erol hocaya sportif direktörlük yapmak istemediğimi söylemiştim. Ya oyuncu ya da hoca olarak devam etmek istiyordum ama hem hocadan hem de yönetimden talep gelince futbol sonrası böyle başladık işe. O dönem takım içinde futbolcu olarak 5-10 maç oynayabilirdim ama Erol hoca onu istememişti. Ayrılık sürecinde de ben onun ayrılmasını istememiştim. Şampiyon olamayacağımızı düşünüyordum ama yine de sezon sonuna kadar kalmayı hak etmişti. Bazen değil, bize çoğu zaman ayıp ediyorlar da biz susalım yine neyse. Sahada yeterince cevap verdik."