Mehmet Tezkan
Temel, Gültekin, Ali, Ahmet çekilmeli…
Yanlış anlaşılmasın yazının girişinde belirteyim. Başlıkta soyadları uzun diye Saadet, DP, Gelecek ve DEVA partisi genel başkanlarının isimlerini yazdım.
Diyorum ki; Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olmaktan feragat etsinler…
Neden mi?
İzah edeyim…
Millet İttifakı’nın birleşenlerinin dediğine göre….
Madem pazar günü yapılacak olan seçim değil referandum…
Madem ülkeyi Erdoğan veya Kılıçdaroğlu yönetsin diye oy vermeyeceğiz; rejimi oylayacağız.
Madem çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağımıza karar vereceğiz…
Madem demokrasi mi otokrasi mi tercihi yapacağız…
Madem ya tek adam rejiminin devamını sağlayacağız ya da ortak aklı geri getireceğiz…
Madem erkek egemen bir toplum mu istiyoruz kadınlarla erkeklerin eşit olduğu bir ülkede mi yaşamak istiyoruz sorusuna yanıt vereceğiz…
Madem ya kadına şiddeti, tacizi reva görenleri başımıza getireceğiz ya da kadın haklarını koruyanları…
Madem ya Atatürk’ün adını bile anmayanları seçeceğiz ya da Atatürk’ün izinden gidenleri tercih edeceğiz…
Madem ya Türkiye’nin göçmen deposu olmasına onay vereceğiz ya da göçmenlerin insani yollarla ülkelerine dönmesine destekleyeceğiz
Madem ya temsilde tasarruf olmaz diyen israfçı izin vereceğiz ya da ekonomide disiplinin yeniden ele alınmasının yolunu açacağız…
Madem Türkiye’nin 5 yılını değil aslında 30/40 yılını oylayacağız…
Madem ilk turu unutun, o oldu bitti; iki adaylı yarış sıfırdan başlıyor diyorlar…
Tekrar ediyorum…
Madem bu seçim değil referandum.
O halde 6’lı Masa’nın liderleri de üzerlerine düşeni yapmalı. Karamollaoğlu, Babacan, Uysal ve Davutoğlu önemli olan ülke diyerek hiçbir makam mevki beklemediklerini ilan etmeliler.
Ülkenin geleceği daha önemli diye Kılıçdaroğlu’na koşulsuz destek versinler…
Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirsinler, önünü açsınlar…
Sandığa gitmeyen, sandığa gidip protesto oyu kullanan, geçersiz oy atan milyonlarca kişiyi rahatlatsınlar…
Dört genel başkana da tarihi görev düşüyor…
Sandığa gitmeyen, kırgın, küskün, üzgün çok insanla konuştum.
Kimi Davutoğlu cumhurbaşkanı yardımcısı olsun diye mi oy vereceğim diyor.
Kimi Uysal için mi koşturacağım diyor.
Kimi Temel bey ne getirdi ki diye soruyor.
Haklılar…
Hiçbir katkı yapmadan veya bir damla katkıyla 40 milletvekili aldılar. Yetmez mi? Üstüne bir de cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bir de bakanlık mı bekliyorlar.
Seçmen bu duruma tepkili…
6’lı Masa’nın protokolü ilk turda bitti… 6’lı Masa ömrünü tamamladı…
Çünkü pazar günü sandığa referandum için gidiyoruz.
4 genel başkana buradan çağrı yapmak istiyorum. Sizleri kabullenmeyen milyonlar sandığa gitmedi. Çekilin!... Bizim için ülke daha önemli makam mevki değil çıkışı yapın. Bu tarihi referandumda lider değil neferiz deyin.
Alkış alın. Helal olsun dedirtin…
Özellikle Davutoğlu… İnsanlar kara kara düşünürken, insanlar gelecek kaygısı taşırken, insanlar ikinci turda ne olacağını tartışırken Davutoğlu CHP sayesinde elde ettiği 11 milletvekili ile zafer resmi çektirip yayınladı.
Bu ayıbı silmeli… Bu ayıbı temizlemeli…
Sırf o fotoğraf binlerce kişiyi sandığa götürmeyecek. Bir oyun bile önemi var diyorlarsa bu fedakarlığı yapmaları lazım.
Aslında fedakarlık değil, çünkü hak etmiyorlar!..
Kılıçdaroğlu isterse onlarla çalışmaya devam eder. Önemli olan seçim öncesi koltuk paylaşımı algısının ortadan kalkmasıdır…
Bu satırları okuyanlar neden Akşener’i katmadın diyecek. Neden ona da cumhurbaşkanlığı yardımcılığından vazgeç çağrısı yapmadın diye soracak…
Açıklayayım.
BİR: Akşener gece gündüz çalıştı. 50’den fazla miting yaptı.
İKİ: Akşener kendi partisiyle seçime girdi, diğer dört parti CHP’ye yamandı.
Tekrar etmekte fayda var…
Temel Bey’i, Ahmet Bey’i, Gültekin Bey’i, Ali Bey’i tarihi karar bekliyor.
Ya bu ülke için neferiz diyecekler ya da yüzbinlerce seçmeni küstürmek pahasına makam mevkiden vazgeçmeyecekler.
Kararlarını bekliyoruz…