Sırrı Süreyya Önder: Cumhurbaşkanı'na ve Bahçeli'ye teşekkür ederim

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ana dil çıkışı ve MHP Lideri Bahçeli'nin terör örgütü elebaşı Öcalan'a çağrısının ardından DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'den teşekkür geldi.

TBMM'nin yeni Yasama Yılı'nın başlaması ile AKP iktidarı ekonomik krizi bir yana bırakıp yeni Anayasa çağrısında bulundu. Muhalefet amacın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bir defa daha aday yapmak olduğunu söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, defalarca terör örgütü uzantısı dediği ve kapatılmasını istediği DEM Parti'nin TBMM sıralarına gidip el sıkıştı. Bahçeli bugün de (15 Ekim) terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a çağrıda bulundu. Bahçeli, "Türkiye'ye getirilirken 'Her türlü hizmete hazırım' diyen teröristbaşı buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin" ifadelerini kullandı.

MHP'den gelen dikkat çeken hamlelerin ardından yeni Çözüm Süreci olacak söylentileri ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da "Ana dilini konuştukları için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi" ifadelerini kullanması dikkat çekti.

TBMM'nin yeni döneminde Meclis oturumuna başkanlık eden DEM Partili Sırrı Süreyya Önder, dikkat çeken bir açılış yaptı.

AKP'nin Çözüm Süreci'nde etkin rol oynayan Önder, Bahçeli ve Erdoğan'a teşekkür etti. Önder, şunları sarf etti:

"BU ÇÖZÜLÜRSE BÜTÜN SORUNLAR ÇÖZÜLÜR"

  • "Ülkemiz önemli bir eşikte duruyor. Gerek bölgesel koşullar, gerek kendi iç koşullarımız.
  • Bu itibara bu itibarla barışa gönül indiren, konuşmanın bu meclisin temel işi olduğunu öklü tarihi meselemizi eee ilk defa bir konuşma eksenine, tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı'na, Sayın Devlet Bahçeli'ye ve barış meselesinde gönül indiren herkese şahsi olarak bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak şahsım adına hepsine teşekkür etmek istiyorum.
  • Bu konuda da temel yaklaşımımız "Hayır söyleyeceksen söyle yoksa sus" gibi bir noktadan bir düsturdan yola çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Konuşmak kendi fikirlerimizi karşıdan duymak anlamına gelmez. Fakat açılı bir el, açık bir el, elde herhangi bir tokalaşmanın tarihidir bu. Elinizi açtığınızda yani elimde kötü bir şey yok anlamına gelir. bunu kıymetlendiren ve bundan sonra kıymetlendirecek, katkı sunacak, öneri ve itirazlarını dile getirecek herkese de tarih önünde şüphesiz teşekkürlerimi ve şükran duygularımı belirtmek istedim.
  • Barışın en önemli özelliği kaybedeninin olmamasıdır. Barışta herkes kazanır. Yeter ki dayatmalarla kendi fikrimizi ve kalıplarımızı karşıdan aynı şekilde görmek istememekle işe başlayalım.
  • Bu çözülürse bu memleketin bütün sorunları çözülmeye başlar
  • İyi niyeti aşan bir boyutu var. Tecrübelerimle söylüyorum ki o da ciddiyettir. Bunu kahvehane literatürüyle tartışamayız. Bunu kendi oluşmuş sabit düşüncelerimizle de tartışamayız. Bunda en etkili dil, gönül dilidir, akıl dilidir. İnanıyorum ki bundan sonra bu çaba bu minval üzere yürür ve gelişir"

Kaynak:halktv.com.tr