Özgür Özel'den Yılmaz Tunç'a açık çağrı: Dağıt geç arkanda duracağım
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tartışmalı İBB soruşturması ile tutuklanan İBB Başkanı Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri (Marmara) Cezaevi'nde ziyaret etti.
Özgür Özel'den Yılmaz Tunç'a çağrı: Aktorosları dağıt geç.
— Halk TV (@halktvcomtr) July 30, 2025
???? Ben Yılmaz Bey'e diyorum ki tarihi bir cesaret göster, şu çetenin üstüne git, ana muhalefet lideri olarak tam destek arkanda duracağım.
???? Yeter ki şu nefret ettiğin Aktorosları dağıt geç. HSK'nın başkanısın. pic.twitter.com/L0OqbBROr5
Özgür Özel, İBB soruşturmasında 120 günü geçmesine rağmen iddianame yazılmamasına tepki gösterdi.
Özel, iddianamenin istese de şu an yazılamadığını iddia etti. Özel, etkin pişmanlıktan alınan ifadelerin birbiri ile çeliştiğini öne sürdü.
Özel, bu nedenle aktoros olarak bahsettiği bir grubun, birbirleri ile çatıştığını hatta küfür ettiğini ileri sürdü.
Özel'in açıklamalarının ardından bir gazeteci de, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, "Cumhuriyet savcısının o itirafları, itirafçıların verdiği beyanları değerlendirmemesi suç olur" ifadesini sordu.
Özel, bu ifadenin kendi konuşmasını doğruladığını öne sürüp Tunç'a çağrıda bulundu. Tunç'un alacağı kararda ana muhalefet lideri olarak arkasında olacağını belirten Özel, "O yüzden onlar düşünsün bundan sonra. Elbette ben Adalet Bakanı benim asker arkadaşım. Aynı birlikte görev yaptık. Farklı rütbelerdeydik ama aynı komisyonda görev yaptık. O iktidar milletvekili ben muhalefetteydim. Birlikte görev yaptık. Ben kıdemli grup başkanvekiliydim o yeni grup başkanvekiliydi. Şimdi bakanlık nasip oldu. Kimin ne gün nerede olduğu değil yastığa başını koyunca hesap verebilir vicdana vermediği. Ben Yılmaz Bey diyorum ki tarihi bir cesaret göster şu çetenin üstüne sen git ana muhalefet lideri olarak tam destek arkanda duracağım. Yeter ki şu nefret ettiğin Aktorosları dağıt geç. HSK'nın başkanısın" dedi.
Özel'in açıklamaları şöyle:
Dimdik ayaktayız. Hepimizin morali son derece yüksek. Cunta panik halinde. Ak Toroslar çetesi dağılmış durumda.
Bir iddianame yazacaklar. Elleri ayaklarına karışmış durumda. Çünkü hep söylüyordum. Bugün iftira attırıyorlar. Yalanlamak bize düşüyor. Bugün onlar söylüyor, biz doğrusunu söylüyoruz.
O günden bugüne attıkları dünya kadar iftiranın birini ispatlayabilmiş değiller. Şimdi itirafçı diye iftira attırdıklarının kağıtları önlerinde birbirlerine bakın. Ak Toroslar çetesi birbirlerine sinkaflı birbirine girmiş durumdalar.
"Aldırdım bu ifadeyi. Yazdırmışım bunu. Hadi bunu buradan bağla da göreyim" böyle kavga ediyorlar.
Daha dün, daha dün şaşırıyorsanız hiç şaşırmayın arkadaşlar. Birbirinize diyorsunuz ya. Ona onu yazdırmışım. Bunu bunu yazdırmışım. Gelsin o. İşte birbirinizin adını söylüyorsunuz.
Şimdi ben söylemeyeyim. Bu ifadeyi nasıl aldıysa bunun bağını o kursun bakalım. Vardır bir bildiği diyor. Yok onun bir bildiği. Onun aklı başında değil. Hep söylüyorum buradan. Yok onun bir bildiği. Karman çorman yaptılar. Şimdi iddianame gelecek.
Biz onları yargılamaya başlayacağız. Bu kadar ispatlanamayacak iftirayı, yalanı hani attırdın ya. O ona yapmış. Bu bunu duydum. Hadi bakalım şimdi. Yazacaksın somuta dönecek.
Şimdi birbirleriyle kavga ederken dün birinin ağzından küfür kaçmış. Sinkaf çıkmış. Gelsin yapsın bakalım bunu burada diye birbirlerine girmişler. Ak Toroslar çetesinin moralleri bozuktur. Saray rejimi tükenmiştir.
19 Mart darbecileri kaçacak delik aramaktadırlar. Ben buradan hepsine şunu söylüyorum. Bakın size dert olsun.
Sarayda oturanlar, Çağlayan Sarayı'nda da oturanlar sözde Adalet Sarayı'nda. Tabii içlerindeki namuslu hakimleri savcıları tenzih ederim. Ak Toroslar çetesini kastediyorum. Kaçak Saray'da oturanlar da moralmen yerin yedi kat dibinde. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız.
Soru: "CHP'li belediyelere yönelik soruşturmalarla alakalı Sayın Adalet Bakanı Tunç'un bir beyanatı oldu. Ortak ortada MASAK raporları, itirafçıların, kendi arkadaşlarının verdiği beyanlar var. Cumhuriyet savcısının o itirafları, itirafçıların verdiği beyanları değerlendirmemesi suç olur dedi. Bununla ilgili bir cevabınız olacak mı?"
Özel'in yanıtı:
Yani bir yerde bir etkin pişmanlıktan yararlanan varsa onu değerlendirme ben demiyorum. Yılmaz Tunç niye diyor bilmiyorum.
Önemli olan, şimdi diyorsun ya 'benim dediğim gibi ifade ver, evine çocuğuna kavuş'. İmza atanlar evinde, ev hapsinde. Atmayanlar burada.
Eşinden ayrı geçirecek evlendiği ilk geceyi. İmza atmayanlar burada, atanlar evinde. Evladıyla, çoluğuyla çocuğuyla tehdit edilip iftiraya zorlananlara Ekrem başkan atın imzayı, ben öderim bedelini demişti zaten.
Ama o kadar çok şeyi alanı bir araya getirdiler ki, biraz önce anlatmaya çalıştım, Yılmaz Bey'e de giden bilgi o.
Bakın benim söylediğimle Yılmaz Bey, biz Yılmaz Bey'le ne nasıl olmuş? Yani kalp kalbe mi karşıymış? Veya tevafuk mu olmuş?
Aynı şeyi konuşuyoruz aynı gün. O da diyor ki 'şimdi iddianame yazılamama sorunsalıyla karşı karşıyayız arkadaşlar.' Açık söylüyorum.
Sayın Bahçeli'nin söylediği, MHP'li hukukçuların söylediği, vicdanlı AK Partili milletvekillerinin, hukukçuların söylediği bir şey var.
Ne dedi Devlet Bey? 'Tavı kaçtı' dedi. Tavı toprak tava gelir ya. Bir şey ekersin tohumu. Toprak tava gelirse bir şey yeşerir.
'Tavı kaçtı artık bu işin' diyor. Bu kadar uzun diyor tutukluluk ve iddianame yazılmaması tavı kaçan soruşturmalar. Gece gündüz çalışıyorsunuz yazın da çıkarın diyor. Şimdi bunlar gün 48 saat olsa iddianame yazamıyorlar.
Eylül'e kadar yetiştireceklerdi güya. Dün kendi ifadeleri 'seneye Eylül'e kadar yazsan yazılmaz bu iddianame. Ne yapacağız biz?' diyor. Çünkü fevkalade koordinasyonsuz bir şekilde bir şımarıklık bir gözü dönmüşlükle. Birisine tamam dediğiniz gibi ifade vereceğim deyince bir sürü iftira attırdılar. Ama iftiraların, Yılmaz Bey'in de 'Ne yapsın?' diyorlar.
'Bunları görmezden gelemez' çünkü bir iddia bu. Bu kadar iftiranameyle bu iddianame yazılamaz. Şimdi bu iftiraname bir yere bağlanması lazım.
Siz şimdi bana bir şey iddia ediyorsunuz. Diyorsunuz ki 'Özgür Özel dün şu restoranda oturdu kahve içti parasını ödemedi.' Sen bunu şimdi bir restoranda oturup parasını ödemediğini iddia eden birisi var diyorsun.
CNN 'Parayı ödememiş, parayı ödememiş' diyor. A Haber 'Parayı ödemeyen Özgür Özel'e yazıklar olsun' diyor. Ama iddianame çıkınca sen bana yazacaksın.
Hangi gün, hangi tarih, hangi saat, hangi restoran. Ben de sana o tarihte o saatte nerede olduğumu ispatlayacağım sen çökeceksin.
İddianame bu yüzden yazılamıyor. Yılmaz Tunç'un dediği ne yapsın dünya kadar etkin pişmanlık hükümleri var bunlardan da yararlanmaması düşünemez diye aslında hiç haz etmediği Akın Gürlek'e 'Hadi yaz bakalım' diyor. 'Hadi yaz iddianameyi' diyor.
Onları sakın dışarıda çünkü diyorlarmış ki 'Bazılarını tutarsız görün dışarıda bırakmalıyız iddianame yazmak için'. 'Değerlendireceksin' diyor. Aslında günahı kadar sevmediği, haz etmediği, yetki aşımı yapan, kendi meslektaşlarını ezen, olmayan, anayasada bulunmayan Türkiye Başsavcılığı yetkisini kullanan birisine güç zehirlenmesiyle 'Yaptım bunu yaptım bunu ne beni taktın ne başka savcıları taktın hadi bakalım o kadar iftira mı önünde yaz iddianameyi' diyor
Dün de o iddianamenin yazılamayacağını kendi aralarında 'Nasıl olacak bu?' En son başlamışlar 'Bu ifadeyi alan bilmem kim gelsin yazsın şimdi bunu.' diye.
Çünkü gözü dönmüş iş yapmışlar. Yılmaz Bey aynı duygudayız. Bu arkadaşların yaptığı iş değil. Ama sen de HSK'nın başkanısın.
Bence olmamalısın. HSK Başkanı Adalet Bakanı olmamalı. Ama kaçamayacağım bir şekilde başkanısın. Ben de geçen hafta evlatla tehdidi, eşle tehdidi sürekli tutuklu kalmayı, uzun cezalar alma tehditleriyle iftiraya zorlananların Aktoroslar çetesi tarafından yapılan bu işlerin beyanlarına istinaden HSK'ya başvurdum.
Şimdi sizin bunları soruşturup gerekli işlemi yapmanız lazım. Öyle laf çakmaktan olmaz. 'İddianame yazamıyorsun ne oldu bak' demekten olmaz."
O iddianame yazılacak, masanın üstüne gelecek, esas yargılama başlayacak.
Biz Aktoroslar çetesini yargılayacağız, zorla iftira attıranları yargılayacağız. O gün o iftira attırdıklarının bir kısmı da bu iftirayı, ki kanun çok açık, kendi rızasıyla olacak. Çıkıp da hakim derse ne olacak? Beni evladımla tehdit etti de ondan attım o imzayı. Bu sefer hakim bu iddia karşısında yeni bir soruşturma başlatacak. O zaman bakalım izin vereceğiniz mi vermeyeceğiniz mi Aktorosların pamuk ipliği gibi çözülüp çözülmemesi.
O yüzden onlar düşünsün bundan sonra. Elbette ben Adalet Bakanı benim asker arkadaşım. Aynı birlikte görev yaptık. Farklı rütbelerdeydik ama aynı komisyonda görev yaptık. O iktidar milletvekili ben muhalefetteydim. Birlikte görev yaptık. Ben kıdemli grup başkanvekiliydim o yeni grup başkanvekiliydi. Şimdi bakanlık nasip oldu. Kimin ne gün nerede olduğu değil yastığa başını koyunca hesap verebilir vicdana vermediği. Ben Yılmaz Bey diyorum ki tarihi bir cesaret göster şu çetenin üstüne sen git ana muhalefet lideri olarak tam destek arkanda duracağım. Yeter ki şu nefret ettiğin Aktorosları dağıt geç. HSK'nın başkanısın.