Özgür Özel Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi: Geçmişte Erdoğan için de ayağa kalktık

TBMM'nin yeni yasama yılı açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kürsü konuşması için geldiğin de CHP Grubu ayağa kalktı.

Eski CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, duruma tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'na yanıt verdi. Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz'a konuşan Özgür Özel şunları dile getirdi:

"BİZ ZATEN SOKAKTAYIZ"

• Biz zaten yerel seçimden bu yana hep sokaktayız. Sayın Genel Başkanın saydığı kesimlerin yanındayız. Emeklilerin, emekçilerin ve diğer kesimlerin yanındayız. Zaten onlar için ayağa kalkıyoruz. Biz Abdullah Gül için de ayağa kalktık. Erdoğan için de ayağa kalktığımız oldu, kalkmadığımız da oldu. Cumhurbaşkanının bizim gözümüzde yeniden aday olması seçilme şekli itibariyle çok tartışmalı olmakla beraber kendisine oy veren seçmenler açısından bakıldığında benim cumhurbaşkanımı, oy verdiğim insanı tanımıyorlar gibi bir algıya neden oluyor.

"NORMALLEŞMENİN KARŞILIĞINI GÖRDÜK"

• O yüzden normalleşmenin içinde el sıkışma, görüşme, çözeceğini düşündüğüm konularda 28 Şubat davası, Gezi ve bu konuların gidilip konuşulması, emekliler, asgari ücretlinin dile getirilmesini doğru buldum.
• Bu işin de karşılığını olduğunu gördük. Bana Özgür Bey bunu niye yapıyorsun diyen olmadı. Çok iyi yapıyorsunuz. Bunu istiyorsunuz diyen çok seçmen oldu. Muhafazakar seçmen böyle olduğunda kulağını açıyor. Biz hala Türkiye için söz söylüyoruz. Mecliste cumhurbaşkanı giriyor sen oturuyorsun. Bunu Anadolu'ya izah edemiyorsun. Ben o halde değişmiş bir cumhurbaşkanının sorununu olduğunu düşünüyorum ama seçmen böyle düşünüyorsa senin düşüncenin bir önemi yok

"KİMSEYİ ZORLAMADIK"

• Biz kimseyi zorunlu tutmadık. Ancak grubumuz büyük bir çoğunlukla bu tutuma eşlik etti. Evet. Katılmayanlar oldu. Ayağa kalkmayanlar oldu. Fakat bunu biz ilkesel düzeyde ele almıyoruz. Onların da yani onlar da zaten öteden beri partide muhalefeti eden milletvekili arkadaşlarımız da bunu da doğal görüyoruz.

ÖZEL: TEK KIRILDIĞIM KISIM...

("Bugün yurtsever ve milletperver duruşlarıyla partimizi gururlandıran bütün milletvekillerini saygıyla selamlıyorum" diyen Kılıçdaroğlu'na yanıtı)

• Kılıçdaroğlu'nun bu tweetine kırıldım
• Gerçekten o tweet'te kırıldığım tek kısım o benim. Diğerleri eleştiri olabilir. Öyle eleştiriler olabilir ama bu bölüm benim için çok kırıcıydı. Sadece içinde ben olduğum için değil. Arkadaşlarım adına da kırıldım.
• CHP'nin grubunda en son ihtiyaç olacak şey böyle nitelemeler.
• (Parti için muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu mu sorusuna yanıt) CHP demokratik bir parti. Bunu İsmet Paşa, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Karayalçın ve Deniz Baykal tercih etmemişti. Bize olgun davranmak düşer. Sayın Genel Başkana bunu yapma deme hakkım yok. Ben yine de kusuru Kemal Bey'de değil de yanındaki yeni kadroya vermek istiyorum. Yanında yeni bir kadro var. Neyi Kemal Bey'e nasıl aktarıyorlar bilmiyorum. Bunlar partide görmediğim bazı arkadaşlar var. Hatta onlardan bazılarının Kılıçdaroğlu'na oy vermeyin diye vaktin de tutum aldı. Kendisinden de nefret ediyorlardı.

MANSUR YAVAŞ'IN ADAYLIK AÇIKLAMASI

• Aday tartışmaları için çok erken. Bu konuda Mansur Bey'in de kesin kazanacağı kısmı ifadesine katılıyorum Partime aday gösterirse kısmına da katılıyorum. Bu tartışmanın bitmesini bekliyorum. Doğru tutum ve tavır budur. Ben de partililerden de bunu istiyoruz Fırsatını bulduğumda bu açıklama için teşekkür edeceğim.

"GAZETECİLERİ TEHDİT ETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL"

(Devlet Bahçeli ile tokalaşması)

• Esas mesele şu bana çok ağır laflar etmesine rağmen ben bütün grupların elini sıkarken gittim onun da elini sıktım. Eleştirilerine gelince gazetecilere tehdit kısmı olmasaydı keşke. Ona da sert tepki verdim. Normalleşmenin millette karşılığı var. İnsanlar kavga yerine sorunların konuşulmasını istiyor. Devlet Bey de bunu görmüş olmalı. Millet normalleşmeyi benimsemişken rüzgara karşı yürümez. Bütün partililerle el sıkışan tek parti CHP'dir. Toplum da CHP'nin karşılık aldığını gördü. Normalleşmeye dahil olmaya çalışıyor Devlet Bey. Ama bu üslupla olmaz. Gazetecileri tehdit etmek kimsenin haddi değil

TÜRK EVİ ELEŞTİRİLERİNE YANIT

• Türkiye'nin yaptırdığı ve Kemal Bey'in protesto ettiği bina başka. Bu bina Türkevi 1970'larda satın alınmış. İhsan Sabri Çağlayangil zamanında içinde konsolosluğumuz var. BM temsilciliği var. Kıbrıs temsilciliği var.
• İddialar doğruysa rezalet dedi. AyrıcaErdoğan'ın ve elçilik çalışanlarının hayatını da tehlikeye atmışlar. Eğer itfaiye raporu bu şekilde çıkarılmışsa itfaiyenin kusurlu dediği bina açılışı yapılır mı? En ağır şekilde Türkiye'de de cezalandırılması lazım.
• Bu doğruysa bunu söylerim. New York belediye başkanın cezasını çekmesi lazım. Türkiye'de bunu yapanların da en ağır şekilde cezayı alması lazım

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Kılıçdaroğlu, Erdoğan için ayağa kalkılması nedeniyle X hesabından şu eleştirileri getirmişti:

Bizim geleneğimizde devlet kurmak ve devlete sahip çıkmak vardır!
Devlet tehlikede ise, kurtarmak yine en başta Cumhuriyet Halk Partisi’nin görevidir.

Her mikrofon gördüğünde Partimize ve muhalefete hakaret eden Zat anlamalıdır ki,
Cumhurbaşkanı tarafsız olmalıdır. Yeminini “namusu ve şerefi” üzerine gerçekleştirmiştir.
Fakat yeminine sadık kalmamış, toplumun kutsal değerleri ile adeta dalga geçmiştir. Bugün ortada ne tarafsız bir cumhurbaşkanı görebiliyoruz ne de yeminine sadık birisi!

CHP, onun yaptığı hukuksuzlukların noteri değildir ve olmayacaktır da!

Biz, anayasayı tanımayanlara, Meclis’in meşruiyetine gölge düşürenlere saygı duymayız…

Biz CHP’liler, yalnızca halk için ayağa kalkarız; yoksulluğa mahkum edilen emekliler için, yatağa aç giren çocuklar için ayağa kalkarız!

Hakları gasp edilen KHK’lılar için, cezaevinde iradesine ipotek konulan Hatay halkı için ayağa kalkarız!

Milletten çalınan 128 milyar doların hesabını sormak için,
Yine milleti soyan 5’li çeteye dur demek için ayağa kalkarız.

Halka, Anayasaya, rejime saygısı olmayan kimse bizden saygı beklemesin!

Bugün, yurtsever ve milletperver duruşlarıyla Partimizi gururlandıran bütün milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Unutulmasın ki hiç bir yurttaşımızın Erdoğan ve Saray rejimini meşrulaştırma hakkı ve hukuku yoktur! Ancak mücadele etme sorumluluğu vardır!