Özel'den kayyum tepkisi: Fetullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper

Özel'den kayyum tepkisi: Fetullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper
CHP Lideri Özgür Özel, AKP iktidarının Esenyurt Belediyesi'ne kayyum ataması ile ilgili süreçte yaşananlara tepki gösterip, " Fetullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper, bu kadarını biz bile yapmamıştık der" ifadelerini kullandı.

AKP iktidarı yine tartışmalı kayyum rejimine başladı. Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer terör örgütü üyesi olduğu iddia edilip tutuklandı. Özer'in yerine kayyum atandı. Kayyum atacağını haberi de tutuklama kararı gelmeden önce iktidarın sesi Sabah'tan geldi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaşananları FETÖvari bir kumpas olarak niteledi. Özel, 10 yıl önceki bir telefon görüşmesi ile Özer'in terörist muamelesi gördüğünü belirtip AKP'lilerin 10 yıl önce FETÖ'cülerle yan yana durduğunu vurguladı.

Özel, kayyum olarak gelen vali yardımcısının bir gece terfi ettirildiği ve Özer'e polis baskınında yatak odasına girildiğini belirtip, "Fetullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper, bu kadarını biz bile yapmamıştık der" ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Özgür Özel, partisinin Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda şunları dile getirdi:

"ADALET BAKANI'NA SÖYLEYECEK SÖZÜM YOK"

  • "Karar vermeden basın yazıyor, oralar buralar yazıyor. Kayyum atıyoruz. Yahu! O kadar, o kadar vali yardımcısı varken özel, seçilen, kullanışlı bir kaymakamı bir günlüğüne vali yardımcısı yapıp Esenyurt'u hazırlarken, daha mahkeme kararını vermemiş, sen gidiyorsun orada kaymakamı bir günlüğüne kararname ile vali yardımcısı atıyorsun ve ardından onu başlayacak operasyonun, sonucunda varılacak sonuca göre kayyum olarak orayı hazırlıyorsun. Bunun hukuk devleti olduğunu savunan İçişleri Bakanı'na, "Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir, yargısı bağımsızdır" diye açıklama yapan Adalet Bakanı'na söyleyecek sözüm yok. Niye yok biliyor musunuz? Siz, hepiniz aynı kötücül oyunun içinde, size biçilmiş rolleri üstlenenlersiniz.

"BUNLAR TERÖRİSTMİŞ ONLAR KÖTÜYDÜ BİZ İYİYİZ"

  • Ama Türkiye'yi yöneten akıl, siirt üçlemesine tenezzül eden akıl, Esenyurt'ta da "Bırak artık biz karar verelim" diyenlere, "Siz karar veremezsiniz, biz karar veririz" diyen akıldır. Ve süreç tam öğrendikleri gibi. Yani, bak, zamanında etle tırnaktılar. Ne istedilerse verdiler, "canım hocam" efendiler. Sonra günü gelip altlarına çektikleri tankla burayı, milletimizi ezmeye kalkınca, altlarına verdikleri F-16 ile Meclis'i bombalayınca, "Bunlar teröristmiş, onlar kötüydü, biz iyiyiz.". Şimdi o terörist dediklerinden kalan yöntemlerle sabah 5'te kapıyı çalıp da değil ki, ne 5'te kapısı ya? Bir telefonla çağırsan gidecek. Zaten kaçıp giderse ondan kurtulursun.

YATAK ODASINA BASKIN

  • Kaçar mı? Niye kaçsın? yüzde 50 oy almış burada. Çağırsan ifadeye gelir. Yok! Çilingir, koçbaşı, hanımefendi çıkıyor "Korkuyla hırsız mı var? Ne oldu?" diye, kadını ite kaka duvarlara ittire, "Ben uyandırayım Ahmet Bey'i" diyor. "Yatak odasında." diyor, "Ne yapıyorsunuz?" diyor. "Biz kaldırırız." diyor. Bu prosedür, bu prosedür, sordum, öğrendim, sadece girilen evde canlı bomba tuzak veya bomba tuzaklanma ihtimali varsa yapılırmış. Yani oraya özel ekiplerin girip, özel bir teknikle gözaltına alma ihtiyacı sadece canlı bomba ihtimalinde var prosedürde. Ama onlar sabah 5'te eşiyle birlikte kaldığı odaya, eşini "Uyandır, gelsin!" Bırakın kapıyı çalmak, bırakın telefonla çağırmak, yatak odasına dalıp, uyuyan belediye başkanını uyandırmaya tenezzül edecek, bu tacizi, bu aşağılamayı yapacak kadar bir gözü dönmüşlüğün içindeyiz. Bunu da görelim. Aynı anda belediyenin kapısına...

"T.C'Yİ BELEDİYELERDEN SÖKEN SİZSİNİZ. TERÖRİST DEDİĞİNİZ ÖZER SÖKMEDİ"

  • "Türkiye Cumhuriyeti" yazıyor. O terörist dediğiniz Ahmet Özer gelip o yazıyı sökmedi ama siz, aldığınız belediyelerde o yazıları sökenlersiniz. Türkiye Cumhuriyetinin belediyesine koçbaşıyla girenler, balyozla girenler. Çağırsan, evi belli, yeri belli, yurdu belli, belediyenin o kapının anahtarının bekçisi belli. Beklesen sabah, onlarla bir girsen. Aceleyle giriyor. Yine de yetişiyoruz. Yine de belediye başkan yardımcımız, avukat kimliğini gösteriyor. Belediyede arama yapılırken odasında ben olmalıyım, diyor. Avukatıyım, diyor. Evine arama yapılırken avukatlar bırakın eve, apartmana, sokağa sokulmuyor. Ve orada bulduklarını iddia ettikleri bir dergi, bir taslak kitap, bir bilmem neden tutuklama gerekçesi üretiyorlar.

"GÜLEN HAYATTA OLSA GELİR OMZUNUZDAN ÖPER"

  • Vallahi Fetullah Gülen hayatta olsa gelir omzunuzdan öper. Gelir omzunuzdan öper. Bu kadarını biz bile yapmamıştık. Bu kadarını biz bile yapmamıştık der. Bu yüzden, bu yüzden bir büyük, organize, planlı kötülüğün içinde bulunanları en net şekilde izliyoruz. O yüzden telaşları, söylediğimiz sözlere verdikleri alerjik reaksiyonlar. O yüzden ne demişiz? Demin Ekrem Başkan bir kısmını tekrar etti. Dediğim şu, bana açtığı dava, 10 yıldır takip ediyoruz, 6 ay önce temiz kağıdı veriyoruz. 10 yıldır takip ediyoruz, 10 yıl öncesinden teröristlerle irtibat vurguları. Belgeleri, dediğim şu, kardeşim 10 yıl geride terörist arayacak olursan AK Parti'de grup kuracak milletvekili kalmaz. Sayıları 20'nin altına düşer. Sayıları 20'nin altına düşer. 10 yıl önce Fethullah Gülen'e terörist diyen var mıydı? Ya da o örgütün içinden, 2016'dan sonra yargı süreçlerinin sonunda terör örgütü üyesi olmaktan ceza alanlarla bir telefon görüşmesi yapan desen, bir dön bak bakalım kaç tane AK Partili kalıyor. Benim dediğim şu değil, ben, AK Partililerin hepsi teröristtir demiyorum. Diyorum ki, bu muameleyi aynen size yaparsak hepiniz terörist olursunuz diyorum. AK Partililere, bakanlarına, İçişleri Bakanı'na, Adalet Bakanı'na ve yöneticilerine, AK Parti üyelerine terörist diyen AK Parti'nin terörist tanımıdır. Ben, ne bakanlara ne AK Parti üyelerine terörist demeyi kendimde, bu hakkı, bu haddi, bu yetkiyi görmem. Bu yetki hukuk devletlerinde yargılamanın sonunda kesinleşen kararla olur.
  • Ama bugün gözaltına aldıkları Ahmet Özer'e, kayyum atadıkları yazının ilk paragrafında PKK terör örgütü üyesi olma suçundan görevden uzaklaş, pardon.suçundan tutuklanan diye yazıyor. Yahu iddiasıyla diyeceksin, iddiasıyla. Koskoca İçişleri Bakanlığı, kayyum atamış, yazıyı yayınlıyor ve diyor ki: "PKK üyesi olması suçundan tutuklanan."
  • Öyle bir şey var mı yok mu? Önce iddianameyi göreceğiz. Sonra yargılamayı göreceğiz. Birinci kademe mahkeme kararını verecek. Velev ki dediğini yaptı. İstinafı bekleyeceğiz. Velev ki olmadı, Yargıtay'ı bekleyeceğiz. Yıllar sonra ortaya çıkabilecek, içinde en kutsal hak olan savunma hakkının, bu yalan delillerin ifşa etme hakkının olduğu bütün süreçleri değersizleştirip "PKK terör örgütü üyesi olması suçundan tutuklanan." Bunu diyen kişi İçişleri Bakanı. Bu ülkede hepimizin canı, hepimizin geleceği, hepimizin evladı, hepimizin malı bunlara emanet. Jandarma ona bağlı, polis ona bağlı, istihbarat örgütleri ona bağlı ve bir kumpasın bir parçası olabilmiş, bu anlayışa bakın! "Bunları söyledik." diye, bu kadar da söylemedim. Eğer dün söylediğim 1 milyon ise bu söylediğim 10 milyon. Dava açıyorlar.

"AKIN GÜRLEK SEYYAR GİYOTİN"

  • Açsın, umurumuzda değil! Vız gelir, tırıs gider. Ama esas mesele, esas mesele şu, esas mesele ne kadar kızdıkları değil, ne kadar rahatsız oldukları. Bunu bir görmek lazım! Ve bir hatırlatma yapayım. Sayın Erdoğan, sen oraya daha önce İlker Başbuğ'u koydun. Sen oraya daha önce Barış Terkoğlu'nu koydun, Barış Pehlivan'ı koydun. Murat Ağırel'i koydun, Murat Sabuncu'yu koydun, Merdan Yanardağ'ı koydun, Tuncay Özkan'ı koydun, Sen orada, sen orada Osman Kavala'yı AİHM kararına rağmen tutuyorsun. Sen orada Can Atalay'ı Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tutuyorsun. Sen orada Tayfun Kahraman'ı Silivri'de tüm hukuki şartlara rağmen tutuyorsun. Sen Tayfun Kahraman'ı kanunlara aykırı, anayasaya aykırı orada tutuyorsun. Ve şimdi o Silivri Cezaevi'ne Ahmet Özer'i koymakla bir algı yaratacağını sanıyorsun. Sanıyorsun ki sen onu oraya koyunca biz sineceğiz, teslim olacağız, millet inanacak. Millet senin geçmişte "İlker Başbuğ terör örgütü başı" dediniz siz. Aynı ekiptiniz, birlikteydiniz. O zamanlar senin sırtını sıvazladığın, başını okşadığın, zırhlı Mercedes yolladığın Zekeriya Öz, darbe günü seni tutmak, seni tevkif etmek, seni yargılamak için heyecanla bekliyordu, sıçan gibi kaçtı. Şimdi aynı yöntemlerle aynı cezaevine, İlker Başbuğ'a "Terörist" diye koyduğun cezaevine bir belediye başkanı koydurmak için bir başka Zekeriya Öz bulmuşsun. Onun sırtını sıvazlıyorsun, başını okşuyorsun, ona talimat veriyorsun. Akın Gürlek dediğin seyyar giyotin senin, Akın Gürlek! Sen Akın Gürlek'in adalet yönünden görev verdiği, yaptığı Enis Berberoğlu'nun boynunu vuran giyotin odur. Onun şahsında adaleti kesen, adaleti yok eden, adaletin boynunu kesen Akın Gürlek! Canan Kaftancıoğlu'na siyasi yasağı getiren Akın Gürlek. Selahattin Can Ayar'a cezayı veren Akın Gürlek. Sözcü gazetesi davasına yolladığın Akın Gürlek. Hrant Dink davası Akın Gürlek. Sır Sır'ı ya kararı Akın Gürlek. Her biri neredeyse başka mahkemede. Seyyar giyotin! Kullanışlı aparat. Nereye taşırsan orada adaleti katletmeye hazır.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi