Öğretmenler hakkını istiyor: Atayın bizi

Öğretmenler hakkını istiyor: Atayın bizi
Ücretli öğretmenler Ankara'da hep bir ağızdan seslendi ve kadro almak istediklerini söyledi. Haklarının verilmediğini söyleyen öğretmenler maruz kaldıkları zorlukları da anlattı.

Ücretli Öğretmenler Dayanışma Derneği üyeleri, ücretli öğretmenlerin özlük hakları ve kadro talebinde bulunmak için bu akşam Ankara Ulus’ta Atatürk Heykeli önünde bir araya geldi. Ücretli öğretmenler adına basın açıklamasını Dernek Başkanı Levent Atasoy ve derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Şahin okudu.

Yapılan açıklama şöyle:

Ücretli öğretmen kimdi? Bizler sesimizi duyurana kadar kimse bilmiyordu. Bizler yaptığımız öğretmenlik mesleğinin saygınlığıyla değil de aldığımız ücretle nitelendirilir olmuştuk. Oysa yıllardır özlük haklarından yoksun üç kuruşa Milli Eğitim’in öğretmen açığını kapatan eğitimin kahramanları bizlerdik. Ücretli öğretmenin; yalnızca doğum iznine ayrılan, askere giden ya da sağlık nedeniyle izinli öğretmenin yerine çalışmadığını; Ücretli öğretmenlerin Milli Eğitim’in öğretmen açığını yarım SGK ve asgari ücretin altında çalışarak kapatan, eğitim emekçileri olduğunu defaatle belirttiğimiz gibi buradan ve basın aracılığıyla bir kez daha belirtmek istiyoruz!

'Kadro verilsin'

Ücretli Öğretmenler Derneği olarak bizler, ücretli öğretmen olarak çalışan yıllarca emek vermiş, ülkenin en ücra köşelerinde birçok kadrolunun gitmek istemediği yerlerde zor şartlar altında çalışan fakat hiçbir sosyal hakka sahip olmayan arkadaşlarımızın, hak mağduriyetlerinin kadro verilerek giderilmesini ve hiçbir kurumda asgari ücretin altında yarım SGK ile işçi bile çalıştırılmazken, üniversite mezunu formasyonlu öğretmenlerimize bu çalışma koşullarının reva görülmesini tasvip etmiyor, yılların özverisinin ve emeğinin artık şartsız olarak kadro ile taçlandırılmasını, haklarının verilmesini talep ediyoruz.

En basit bir işe alımda bile diploma yeterliğinin yanında iş tecrübesi istenirken; bizler yıllardır tecrübemizi, yetkinliğimizi, sabrımızı azmimizi devletimize olan bağlılığımızı, vefamızı kanıtlamışken; zorlu hayat şartları altında yarım SGK ve asgari ücretin altında emeklilik hayalî bile kuramayan her an yerine kadrolu öğretmen gelince işsiz kalacak olmanın verdiği endişeyle bu vakte kadar canla başla çalışıp yıllarımızı, gençliğimizi; bayrağımızın dalgalandığı her yerde ülkemizin evlatları öğretmensiz kalmasın diye canla başla çalışarak geçirdik, tecrübe sahibi olduk.

2.jpg

'Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?'

Yaşımız KPSS sınavlarıyla yarışamaz ancak tecrübemiz ve emeğimizi de hiçbir sınav ölçemez… Bizler KPSS ile alım istemiyoruz! Bizim tecrübemiz hiçbir sınavla ölçülemez! Bizler KPSS’siz, şartsız liyakat esaslı kadro talep ediyoruz! Bizler yılların tecrübesi, yılların emeği göz ardı edilsin istemiyoruz. Çünkü biz hem kendi çocuklarını yetiştiren anne- babalar hem de öğrencilerinin ruhundan anlayan onlarla nasıl diyalog kurulması gerektiğini tecrübe etmiş donanımlı eğitimcileriz. Bizler elindeki tohumun hangi toprakta, ne kadar suyla nasıl yetişeceğini bilen insan mühendisleriyiz. Bizler toplumla, velilerimizle, nasıl iletişim kuracağımızı, çocuklar konusunda nasıl rehberlik edeceğimizi yıllarca tecrübe etmiş, iletişimin bir sanat olduğunu iyi bilen sanatkârlarız. Soruyoruz size, hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

'Kadro hakkının neden bizlerden esirgendiğini hâlâ anlamış değiliz'

Ücretli Öğretmenler Dayanışma Derneği olarak her alanda yapılan atamaların, hatta ilkokul mezunlarına bile verilen kadro hakkının neden bizlerden esirgendiğini hâlâ anlamış değiliz! Fakülte mezunu, formasyonlu, öğretmen olarak yıllarını ülkesinin evlatlarının geleceğine adamış, eğitim emekçisi ücretli öğretmenlerimizin köy okullarına kadrolu olarak atanmasını istiyoruz.

'Sabır ve emek bizde fakat yıllarca çekilmiş cefa da bizde'

Gittiğimiz köy okullarında eğitimle bütünleşmiş bir toplumun öncüsü olacağımızı, öğrencilerimiz ve aileleriyle bütünleşip geleceği hep birlikte daha güvenli bir şekilde yerinde, sevgiyle saygıyla bugüne kadar olduğu gibi özveriyle kucaklayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Topraktan tarıma, el emeğinden bilime uzanan, sağlam ve güvenilir bir köprü olacağımızın bilinmesini istiyoruz! Tecrübe bizde, liyakat bizde, eğitime yıllarca gönül vermişlik, sabır ve emek bizde fakat yıllarca çekilmiş cefa da bizde…

'Yıllarımızın emeği'

Biz artık aynı eğitim çatısı altında kadrolu meslektaşlarıyla aynı işi yapan, hatta ikinci üçüncü üniversiteyi bitirmiş ancak farklı statülerde kalan ve onların aldığı, üçte bir ücret ve yarım SGK ile yarınsız bir şekilde tüm haklardan mahrum bırakılmak istemiyor; yıllarımızın emeğimizin hakkı olan kadro hakkımızı istiyoruz.

Atayın bizi köy okullarına vatanın her bir karış toprağını sevgimizle, ilgimizle, tecrübemizle yoğuralım, yeşertelim. Bırakın bizler kadrolu öğretmen, öğrencilerimiz Fatih olsunlar! Atayın bizi köy okullarına, öncelikle toprağın kalbini dinletelim çocuklarımıza sonra bir kelebeğin sevinciyle kuş cıvıltıları arasında yeşile aşina bir nesil yetiştirelim. Atayın bizi köy okullarına, en büyük fabrika olan topraktan, en kıymetli ürünleri evlatlarımızla birlikte yetiştirmenin sevinciyle dünyaya açılalım… Bizdeki bu hevesi, bu azmi, bu tecrübeyi bu sabrı, vefayı yok saymayın vebal almayın atayın bizi! Bu kadar geç kalınmışlık yeter! Atayın bizi! Biz Ücretli Öğretmenler Dayanışma Derneği olarak yıllarımızın, emeğimizin hakkı olan prim esaslı kadro talebimizi yineliyor ve kadro hakkımızı istiyoruz! Atayın bizi!

Kaynak:ANKA Haber Ajansı