MHP ve Saadet bayramlaşmasında dikkat çeken Anayasa diyaloğu
Yayınlanma:
Saadet Partisi ve MHP'nin bayramlaşmasında Meclis İç Tüzük'ünün değiştirilme konuşmasının ardından yeni Anayasa gündeme geldi.
MHP, ilk DEM Parti'ye bayram ziyaretinde bulundu. MHP, ziyaretinin ardından da Saadet Partisi'ne gitti. Saadet Partisi de MHP'den önce İYİ Parti'yi kabul etti.
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Meclis İç Tüzük'ün TBMM işleyişinin kolaylaştırılması için yeniden ele alınmasının ardından Saadet Partili ve Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya, Anayasa hatırlatması yaptı. Kaya, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un göreve geldiğinden beri yeni Anayasa ve İç Tüzük hakkında konuştuğunu belirtti.
Bunun üzerine Büyükataman şöyle konuştu:
- "Anayasa konusu da takdir edersiniz, yıllardır tartışılan, hemen her siyasi partinin seçim dönemlerinde, yeni anayasa vaadi ve seçim beyannamelerinde çok kapsamlı yer verdiği ve toplumda da ciddi bir beklentinin oluştuğu bir konu.
- Artık yani siyasetin gündeminden bu anayasa konusunu da çıkarmak lazım. Yani Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz, işte Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle yeni bir ciddi anayasa hazırlığı çalışması, konunun uzmanı arkadaşlarımız eliyle bir çalışma yürüttük.
- Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Genel Başkanımız iletti bu çalışmayı. 100 maddeden müteşekkil. Mutlaka diğer siyasi partilerimizin de konuyla alakalı söyleyeceği çok kıymetli sözler var. Ya bunu ortak akılla artık bir çözüme ulaştırmak lazım."
Bunun üzerine Saadet Partili Kaya da şunları ifade etti:
- "Maalesef geçmişten beri, ben sadece bu siyasi iktidar için söylemiyorum, Türkiye'de anayasa değişiklikleri milletin ihtiyacı diye gündeme gelir. Günün sonunda sınırlı olarak siyasi partilerin menfaatleri doğrultusunda bir anayasa değişikliği yapılır. O değil de yani bütün toplumun ve milletin menfaati doğrultusunda bir çalışma yapıp artık bunu kaldırmak lazım. Çünkü anayasalar bizim gibi hele köklü geleneği olan devletler için bir, böyle sürekli değiştirilen metinler değil, bir daha uzun soluklu ve kurumsal yapımıza hizmet etmesi lazım. Ama yap-bozlar yani bizim devlet geleneğimize de yakışmıyor. Türkiye'deki her anayasa hemen hemen bir şekilde olağanüstü şartlarda gündeme geldi"
