Mehmet Şimşek krizinin perde arkası: Ben söyleyeceğimi söyledim

Araştırmacı Erol Mütercimler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 2 hafta önce istifa ettiğini, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın ise Mehmet Şimşek’i bu karardan döndürdüğünü ileri sürdü.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) gündeme bomba gibi düşen bu iddiaların doğru olmadığını paylaşırken Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, yaşanan ‘krizin’ perde arkasını köşesine taşıdı.

Mehmet Şimşek ‘krizinin’ Külliye’de gerçekleşen ‘gergin bir toplantıdan’ kaynaklandığını yazan Nuray Babacan, söz konusu toplantıya Mehmet Şimşek’in ‘çalışmaktan pek hoşlanmadığı’ Cumhurbaşkanlığındaki ekonomi danışmanlarının da katıldığını ve uygulanan politikalar konusunda eleştirilerde bulunduklarını ileri sürdü.

“Şimşek’in eleştirilere yanıt vermek yerine, ‘Ben söyleyeceğimi söyledim, siz kendi aranızda değerlendirin’ diyerek toplantıdan ayrıldığı öne sürülüyor” detayını paylaşan Babacan, “Bu gergin toplantının kulislere Şimşek’in istifaya hazırlandığı şeklinde yansımış olabileceği de AKP içinde konuşulanlar arasında” ifadelerini kullandı.

Nuray Babacan’ın ‘Mehmet Şimşek krizi neden çıktı?’ başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle:

Ekonomide tablonun pek de istendiği gibi gitmemesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istediği kararları alamaması, sık sık “ekonomi yönetiminde kriz” olduğu iddialarını gündeme getiriyor. Dün gün boyu Şimşek’in istifa noktasına geldiği haberleri Cumhurbaşkanlığı tarafından dört koldan yalanlanırken, bu iddiaların Sarayda yapılan gergin bir toplantıdan kaynaklandığı iddiaları ortaya atıldı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan ekonomi başlıklı toplantıda, hem gelinen noktanın değerlendirildiği hem de TBMM’nin 1 Ekim’de açılmasından sonra gündeme alınması planlanan ikinci ekonomi paketinin görüşüldüğü belirtiliyor.

Bu toplantıya, Şimşek’in çalışmaktan pek hoşlanmadığı Cumhurbaşkanlığındaki ekonomi danışmanlarının da katılarak uygulanan politikalar konusunda eleştirilerde bulundukları iddia edildi. Şimşek’in eleştirilere yanıt vermek yerine, “Ben söyleyeceğimi söyledim, siz kendi aranızda değerlendirin” diyerek toplantıdan ayrıldığı öne sürülüyor. Bu gergin toplantının kulislere Şimşek’in istifaya hazırlandığı şeklinde yansımış olabileceği de AKP içinde konuşulanlar arasında.

ZENGİNE VERGİ PAKETİ

Gelelim üzerinde çalışılan yeni pakete. Yeni pakette tam da tartışmalara gerekçe gösterilen düzenlemeler var. AKP kurmaylarına göre yeni paket, “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması” politikası kapsamında yeni vergi düzenlemeleri içeriyor. Vergideki kayıt dışılığı önleyecek yeni adımlar atılacak.

Edinilen bilgiye göre, milyonlarca lira para kazanan, lüks evlerde oturan, lüks arabalara binip neredeyse hiç vergi ödemeyen gruplar yakın takibe alındı. Bunların gelirine göre vergi ödemelerini sağlayacak düzenlemelerin teklifte yer almasına dönük çalışmalar yapılıyor. Hangi kesimlerin bu kapsama gireceği detaylı olarak çıkartılacak.

Çalışmalara katılan AKP’liler, “Bu yasa teklifinin amacı kayıt dışılığa son vermek. Herkes kazandığının vergisini ödeyecek. Yeni yasa teklifinde buna dönük önlemler olacak. Bakıyorsunuz milyonlarca liralık bir arabaya biniyor. Lüks içinde bir hayatı var ama vergi ödemiyor. Bu grupları tek tek inceliyoruz. Sanatçı, sporcu, kuyumcu ya da başka gruplar ilgili detaylı bir çalışma yapılıyor” dediler.

İŞİN ASLI YAKINDA ORTAYA ÇIKAR

Bu yasa teklifinin anlatıldığı gibi gündeme gelip gelmeyeceği, ekonomi yönetiminde kriz olup olmadığıyla ilgili de fikir verecek. Şimşek’in duygusal çıkışlarını bilen partililer, aldığı kararların istediği gibi uygulanmamasından rahatsızlıkları olduğunu kabul ediyorlar. Bu ve buna benzer yasa düzenlemelerinin akıbeti işin aslının da ortaya çıkmasını sağlayacak.

BAKANLIK'TAN AÇIKLAMA

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gazete Pencere’de Nuray Babacan imzasıyla yayımlanan "Gerilimin nedeni Beştepe’deki toplantı" başlıklı haberi kesin bir dille yalanladı. Bakanlık, haberde iddia edilen toplantının gerçekte hiç yapılmadığını belirtti.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, söz konusu haberin tamamen gerçek dışı olduğu ve gazetecinin kendi hayal dünyasının ürünü olarak nitelendirildiği ifade edildi. Açıklamada, ekonomi yönetiminin uygulamakta olduğu programı sabote etmek amacıyla, dedikodu ve yalan hikaye uydurma çabalarının başladığına dikkat çekildi.

Ayrıca, kamuoyunun, kaynak belirtilmeden "kulis" adı altında yayılan bu tür masa başı uydurma haberlere itibar etmemesi gerektiği vurgulandı. Bakanlık, spekülatif içerikli haberlere karşı hukuki haklarını kullanacaklarını da açıkladı.