Kılıçdaroğlu: Yok kriz çıktı, yok kavga çıktı... Bunların hepsi fasa fiso
Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla bizim birlikteliğimizi birileri hazmetmiyor. Ama biz çalışarak, düşünerek, ülkemizi severek, demokrasiyi getirerek onlara hazmettireceğiz. Bizi tanıyacaklar, bilecekler. Ahlakı, adaleti bilecek. Bu konudaki kararlılığımızı bilecekler. Kadın erkek eşitliğini bilecekler" diye konuştu.
Eski CHP Erzurum İl Başkanı Oğuz'a 7 yıl 9 ay hapis cezası
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve milletvekilleriyle birlikte Silivri'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin "Değirmenköy Buğday ve Mazot Desteği Dağıtım Töreni"ne katıldı.
Özel: Tayyip Bey, Esad ile görüşmeyi kafaya koymuş
Kılıçdaroğlu, çiftçilere iktidar oldukları takdirde atacakları adımları anlattı. Siyasetin zenginleşme aracı olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Siyasete giren kişiler, halkın, sizlerin paralarını alıp bir avuç kişiye veremezler. Beşli çetelere, sizlerin milyar dolarlarınızı veremezler. O paraları da alacağım. Hiç endişe etmeyin. Beşli çeteden alacağım. Alacağım derken zorla değil, adalet ile alacağım. Haksızlık varsa, milleti soyuyorsanız ‘Efendim Bay Kemal bunu seyretsin.’ Seyreder miyiz? Yemezler, seyretmem, paraların tamamını alacağım" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Herkesin istanbul’da huzur içinde yaşaması için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor: Ekrem Başkan’ı dinlediniz. Gerçekten de İstanbullunun rahat etmesi için ister kırsalda ister şehir merkezinde olsun herkesin İstanbul’da huzur içinde yaşaması için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor. O neden hepinizin huzurunda Ekrem Başkan’a teşekkür etmek benim de görevimdir. Hakkını yemeyelim, diğer belediye başkanlarımız da aynı şekilde çalışıyorlar. Nitekim Ekrem Başkan da bunu vurguladı.
Onların taleplerini yerine getireceksiniz: Engel çıkarıyorlar biliyorum, engeller devam ediyor, bunu da biliyorum. Ama arkadaşlarıma şunu söyledim; hangi engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, şikâyet etmeyeceksiniz, engeli aşacaksınız ve vatandaşla kucaklaşacaksınız. Onların taleplerini yerine getireceksiniz.
YETİŞECEĞİM, HİÇ MERAKLANMAYIN: Bir afiş var. ‘Çiftçi varsa ekmek var, tut elimizden, yetiş Bay Kemal’ diyorsunuz. Yetişeceğim. Hiç meraklanmayın. İstanbul için yapılanları Türkiye için de yapacağız. Türkiye’de kırsalda çalışan kadınlar ve gençler, kırsalda çalıştıkları sürece sigortalı olacaklar. Sigorta primlerini devlet ödeyecek. Hedeflerimizden birisi bu.
Bereketli topraklarımız, çalışkan insanlarımız var: Çiftçiyi toprağa küstürürseniz, o ülke aç kalır. Çiftçiyi, üreticiyi, balıkçıyı, besiciyi toprağa, denize küstürürseniz o millet aç kalır. Sizler üretmediğiniz takdirde 85 milyon insan olarak biz gideceğiz… Biz buğdayı, arpayı, yulafı, mısırı, eti, canlı hayvanı, nohudu, mercimeği dışarıdan alıyoruz. Niye? Bereketli topraklarımız, çalışkan insanlarımız var. Üretiyorlar ama emeklerinin karşılığını alamadıkları zaman toprağa küsüyorlar.
Sizler bunlara inanmadınız ve o belediye başkanlarına destek verdiniz: Bize diyorlardı ki seçimden önce ‘Bakın, CHP’li belediyelere oy verirseniz yardımlar kesilir, bir daha yardım alamazsınız.’ Sizler bunlara inanmadınız ve o belediye başkanlarına destek verdiniz. Onlar seçimle geldiler ve makamlarına oturdular. Bırakın yardımları kesmeyi, onların bir dönem gözümüze soka soka yaptıkları yardımların çok daha fazlasını hiç kimseyi rahatsız etmeden yapmaya başladı belediye başkanlarımız.
Oysa ekrem başkan, aylardır süt dağıtıyordu: Ekrem Başkan’ımız söyledi. Kaç çocuğa süt veriyoruz; 172 bin evladımıza süt veriyoruz. Söz verdi vereceğim diye. Aradan bir süre geçti, başkan seçildi. Birisi dedi ki ‘Hani siz süt sözü vermiştiniz çocuklara neden süt dağıtmıyorsunuz?’ Oysa Ekrem Başkan, aylardır süt dağıtıyordu, ama bunu politik bir malzeme haline getirmedi. Hiç kimsenin yoksulluğunu teşhir etmedi. Her eve bir şekliyle süte ihtiyaç olan her eve götürdü ve teslim etti. Bizim inancımızın ve ahlakımızın da gereği olan sağ elin verdiğini sol el görmedi. Onların yaptığı gibi yapmadı. Biz insan onurunu, haysiyetini koruyarak bunların tamamını yapıyoruz.
Amacımız herkes ekecek, üretecek ama hiçbir çiftçi zarar etmeyecek: Çiftçi ekiyorsa, dönümün maliyeti bellidir. Ne kadar gübre kullanıldı ne kadar işçilik var ne kadar ilaç var ne kadar mazotu… Bütün bunların hepsini çağırırsın ziraat odaları birliği başkanını dersiniz ki ‘dönüm maliyeti çıkar, sulu, susuz arazi.’ O maliyet, artı üstüne makul bir kar koyarsınız, o da eşittir taban fiyat olur. Yani taban fiyat sizin makul karınızı da içeren bir fiyat olmak zorundadır. Aksi halde siz ektiğiniz ürünün karşılığını alamazsınız. Amacımız herkes ekecek, üretecek ama hiçbir çiftçi zarar etmeyecek.
Çiftçiye elektriği kesinlikle bedava vereceğiz: Şanlıurfa’ya gittim. Şanlıurfalılara söz verdim. Dedim ki ‘Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı bize verin, Şanlıurfa’daki bütün çiftçilere elektriği bedava vereceğiz.’ Olur mu dediler. Onlar hesap bilmez, bu kardeşiniz hesap bilir. Bu kardeşiniz uzun yıllar devlette hesap uzmanlığı yaptı. Evet oraya yapacağız. 2,5 milyon dekar taşlık arazi var. Panelleri koyacaksınız, elektrik elde edeceksiniz. Allah aşkına Allah’ın güneşi bedava ya. Dolar, avro, Türk lirası vermiyorsun. Dışarıdan kömür, doğal gaz, mazot getiriyorsun para veriyorsun. Güneşe para vermeyeceksin. Daha ucuza. Üstelik çiftçiye bedava vereceğiz. Artan elektriği de çiftçi satacak. Oradan ayrıca gelir elde edecek. Bunu önce Güneydoğu’da altı ilde sonra Türkiye genelinde bunu yaygınlaştıracağız. Çiftçiye elektriği kesinlikle bedava vereceğiz. Buradaki çiftçiye de elektriği bedava vereceğiz.
Çiftçiye kırmızı mazot vereceğiz; ötv, kdv olmayacak: Yata veriyorlar mazotu ÖTV’siz, KDV’siz. Yata binen adam koy koy gezer. Keyfine bakar, tatilini yapar. Eğlenir. Ee eğlensin. ÖTV’siz, KDV’siz veriyorsun. Çiftçiye? Hem ÖTV hem KDV var. Onu da kaldıracağız. Sizlerin oylarıyla Allah nasip eder iktidara gelirsek çiftçiye mazotu, kırmızı mazot vereceğiz. ÖTV, KDV olmayacak. Bu konuda da size sözümüz söz.
Yemezler, seyretmem, paraların tamamını alacağım: Siyaset, zenginleşme, köşeyi dönme aracı değildir. Siyasete giren kişiler, halkın, sizlerin paralarını alıp bir avuç kişiye veremezler. Beşli çetelere, sizlerin milyar dolarlarınızı veremezler. O paraları da alacağım. Hiç endişe etmeyin. Beşli çeteden alacağım. Alacağım derken zorla değil, adalet ile alacağım. Haksızlık varsa, milleti soyuyorsanız ‘Efendim Bay Kemal bunu seyretsin.’ Seyreder miyiz? Yemezler, seyretmem, paraların tamamını alacağım. Bu milletin hakkıdır, bu millete vereceğim.
Milyon dolarları oraya götüreceksin, Bay Kemal bunu seyredecek; seyretmem: Burada vakıf kurmuşlar, bir oğlu burada. Bir de Amerika’da bir vakıf kurmuşlar, kızı da orada. Buradan milyon dolarları oraya götüreceksin, Bay Kemal bunu seyredecek. Seyretmem. O dolarların tamamını da Türkiye’ye getireceğim. Bu devletin hazinesine bırakacağım. Kimsenin kul hakkı yemesine izin vermeyeceğim. Devletin adaletle, ferasetle, bilgiyle, birikimle yönetildiğini bilmemiz lazım. Devlet, adalet ile yönetilmezse her zaman bir sorun çıkar. O nedenle adalet dediğimiz kavramı büyütmemiz lazım.
Emin olun bunların tamamı fasa fiso: Altı lider bir aradayız. Beraber çalışıyoruz. Beraber konuşuyoruz. Zaman zaman duyarsanız, yok kriz çıktı, yok kavga çıktı, yok şunu yaptılar, yok bunu yaptılar… Emin olun bunların tamamı fasa fiso. Hiç bunlara inanmayın. Hepimiz Türkiye, sizleri seviyoruz. Sizler için çalışıyoruz, emek harcıyoruz. Bu ülke için, demokrasi olsun bu ülkede diyoruz. Dolayısıyla bizim birlikteliğimizi birileri hazmetmiyor. Ama biz çalışarak, düşünerek, ülkemizi severek, demokrasiyi getirerek onlara hazmettireceğiz. Bizi tanıyacaklar, bilecekler. Ahlakı, adaleti bilecek. Bu konudaki kararlılığımızı bilecekler. Kadın erkek eşitliğini bilecekler.”