Kılıçdaroğlu: Yeter be kardeşim bu kadar yalanın da arkasından gitmeyin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas'ta gerçekleşen Belediye Başkanları Çalıştayı’nın açılışında konuştu.
İktidarın seçim öncesi vaatlerini yerine getirmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Sivas'a verilen Hızlı Tren sözünü de hatırlatarak, "Hızlı Tren sözü verdiler 2019'da gelecek diye. Nerede bu? Açık ve net söylüyorum. Bunlar sizden oy almak için yalan söylüyorlar, yalan. Yeter be kardeşim bu kadar yalanın da arkasından gitmeyin. Niye yaptılar diye engel olan mı var? Sivaslı kardeşimin sorması lazım. 'Bir de benden oy istemeye geliyorsun' demesi lazım" diye konuştu.
Satırbaşları şöyle:
Acılar, sevinçler yaşamış dolayısıyla böyle bir kentte hep birlikte hem Türkiye'nin sorunlarını çözmek, sorunların çözümüne ilişkin düşüncelerimizi aktarmak ve aynı zamanda sizleri dinlemek içinde güzel bir ortam.
Sivas, Milli Kurtuluş Savaşı'nın önemli merkezlerinden birisiydi. Gazi Mustafa Kemal 27 Haziran 1919'da Sivas'a geldiğinde Nutuk'ta şöyle anlatır; "Sivas şehrine girerken caddenin iki tarafı büyük bir kalabalıkla dolmuş, askeri birlikler tören düzenini almış bulunuyordu. Otomobilden indik, yürüyerek askeri ve halkı selamladım. Bu manzara Sivas'ın saygı değer halkının ve Sivas'ta bulunan kahraman subay ve askerlerimizin bana ne kadar bağlı ve sevgiyle dolu olduğunu gösteren canlı bir tanık" diyor.
Sivas böylesine güzel bir kentimiz. İlk Sivas Kongresi'nin de CHP'nin İl Kongresi olduğunu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaptığı birden fazla konuşmada ifade etmiştir. Bu kadar güzel, bu kadar değerli bir kadim kentin içinde bulunduğu tablo nedir? 21. yüzyıldayız. Nasıl Türkiye büyük sorunlar yaşıyorsa o sorunlardan bir kat fazlasını Sivas ve Sivaslılar yaşıyor. Sivas'ta oyumuzun düşük olduğunu biliyorum. Sivaslı kardeşlerimin düşünmesini isterim. Bugün içinde bulunduğunuz olumsuz koşullar sizin kaderiniz mi acaba? Oy verdiniz, destek verdiniz. 'Ey iktidar sana oy verdik, çok sayıda vekil verdik. Ya bu Sivaslı neden Sivas'ta kalmak istemiyor' diye sormanızı isterim.
Sevgili Sivaslılar oy verdiniz eyvallah. Niye oy verdiniz diye eleştirmiyorum ama sandığa giderken düşünün. Bir insan doğduğu, yaşadığı kentte mutlu olmak ister. Büyük kentlerin varoşlarına kent sizi itiyorsa bir sorun var demektir. Bir derdimiz var demektir.
Kendi kaderimizi belirleyeceksek, daha huzurlu bir Türkiye'de yaşayacaksak yeni bir anlayışın egemen olması lazım. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Halka hizmet için gelir, zenginleşmek için gelmez oraya. Bu anlayışı değiştirmek zorundayız. Bir yüzyılı devirdik. Bir yüzyılın bize bıraktığı miras nedir? Komşularımıza bakalım hepsiyle kavgalıyız. Yeni bir anlayış, yeni bir ufuk. Ahlaki temelde yükselen bir anlayışı kast ediyorum. Erdemden, irfandan, bilgiden, birikimden bahsediyorum. Üniversiteleri bilgi üretmeyen bir ülkenin büyüme şansı yoktur. Teknolojinin gelişmediği bir ülkede siz dünyada rekabet edemezsiniz. Dolayısıyla her birimizin oturup düşünmesi lazım. Eğer bir siyasetçi söz veriyorsa yerine getirmesi lazım. Yerine getirmiyorsa halkın önüne çıktığı zaman hangi gerekçe ile yerine getirmediğini oturup anlatması lazım.
Karadeniz'in Sivas üzerinden Anadolu'ya bağlayacak olan iki tünel söz verdiler, aradan yıllar geçti hala açılmadı. Niye açılmadı? Bunların Sivas'ı sevdiği falan yok. Sivas'ı çantada keklik görüyorlar. Sivaslı çantada keklik değildir. Bu tünellerin yapımına 2016'da başlanmış açılacağı söylenmiş 2021'de hala açılmıyor. Türkiye'de en çok köye sahip il Sivas. 1233 köyü var. Sivas Merkez'de, Divriği'de, Hafik'te, Yıldızeli'nde 22 okulu yıkıyorlar yeni okul yapacağız diye. Bir okulun temeli bile atılmamış. Önünüze bir AK Partili veya MHP'li vekil gelirse, 'Kemal Kılıçdaroğlu yapamadığınız 22 okulu temelini de biz atacağız, okulu da yapacağız. 6 ay içinde tamamını teslim edeceğiz' dedi deyin. İki yıldır yapamıyorlar. Okul ya bu okul. Bir iktidar okul yapmaktan vazgeçmişse, Türkiye'yi orta çağ karanlığına sürükleyeceğim demektir. Bunlar herhalde rüşvet alacak müteahhit bulamadıkları için temel atamıyorlar.
Demir-Çelik Fabrikası var burada. Bir çalışıyor, bir çalışmıyor. Burada binlerce insan geçinirdi. Hala ölü gibi yatıyor orada. Allah aşkına ya bir kentte bir fabrika çalışmaz mı? Söz veriyorum. Allah nasip ederse Millet İttifakı olarak iktidar olacağız, göreceksiniz o fabrikayı kamuya alacağız. Orada yaratılan katma değer Sivas'ın katma değeri olacak.
Hızlı Tren sözü verdiler 2019'da gelecek diye. Nerede bu? Açık ve net söylüyorum. Bunlar sizden oy almak için yalan söylüyorlar, yalan. Yeter be kardeşim bu kadar yalanın da arkasından gitmeyin. Niye yaptılar diye engel olan mı var? Sivaslı kardeşimin sorması lazım. Bir de benden oy istemeye geliyorsun demesi lazım.
Var olan iktidar sizi ayrı bir yere koyuyor. Sizi düşman gibi görüyor, nasıl engellerim diyor. Bütün belediye başkanı arkadaşlarım bütün şeyleri aşarak halka hizmet ediyor. Bütün engelleri aşıp, halka hizmet etme konusunda olağanüstü çaba harcayan belediye başkanlarımız Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yerel yönetimlerde tarih yazıyorlar.
Ekmeği olmayan ekmek, sütü olmayana süt, parası olmayana para, kirasını ödeyemeyene kira, her türlü yardım yapıldı. Aslında iktidarın oturup CHP'li belediyelere teşekkür etmesi lazım. 'Sizin sayenizde bu ülkede derin bir yoksulluk çok fazla hissedilmiyor' demesi lazım.
20 yılda yurt sorununu çözemediler. Kreş hizmetleri yoksul belediyelerden başlayarak bol miktarda kreş yapın. Eğitim destekleri var. Ayrıca kentlerde yaşamanın bir başka önemli noktası. Park, yeşil alan görmek isterler. Yeşil alan hizmetleri konusunda başkanlarımız önemli adımlar attılar.
Yenilebilir enerji konusunda 57 belediyemiz hayata geçirdi, 19 belediyemiz de atıklardan enerji üreterek olabildiğince kendi maliyetlerini düşürmeye çalıyor. Kadın yöneticide ciddi bir artış var. 1317 olan kadın yönetici sayısı 2010'a çıktı. Raylı sistemler konusunda da bütün engellemelere rağmen 11 raylı sistem hayata geçirildi.
Belediyelerimiz tarafından 39 bin 572 üreticiye 4 bin 100 ton katı ve sıvı gübre desteğinde bulunuldu. İktidarın yapamadığını yapıyoruz. İktidarın beceremediğini beceriyoruz. Çiftçiyi perişan ettiler. Çiftçiyi perişan etmekten kurtarıyoruz ama bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde.
Belediye başkanlarımız çalışıyorlar, büyük bir başarıya imza atıp, yeniden bir tarih yazıyorlar ama bazen acı olaylarla da karşılaşıyoruz. Amasra'da 41 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. İhmaller zinciri var öyle görülüyor. Hiç kimsenin görevden alınmadığı, olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını biliyoruz. Yarın bunun üstünün kapatılacağını biliyoruz. 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma faciasının sonuçlarını gördük. Çalışma Örgütü'nün komitesi 'Bana niçin bilgi vermiyorsun' diyor. Bilgi verilmemiş. 'Altına imza attın, gereğini yerine niye getirmiyorsun diyor. Ölümcül kazalar olunca bana bilgi verecektin. Neden vermedin?' diyor. Rapor yazıyor. Rapor yazılmasa bizde bilmeyeceğiz. Türkiye'nin içerde ve dışarda ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtmek isterim.
Sevgili yol arkadaşlarım, Anadolu'yu geziyorum. Tokat'taydım bugün Sivas'tayız. Nereye dokunsanız acı hissediyorsunuz. İnsanlar geliyor 'Açız' diyorlar. 85 milyon yurttaşımız var. 85 milyona sesleniyorum. Allah aşkına son 20 yılda AK Parti hükümetinin yaptığı bir tek fabrika söylesinler. Bir fabrika yok. Peki nasıl olacak? Türkiye'yi nasıl büyüteceğiz? Yapamıyorlar, beceremiyorlar. Türkiye'yi tam bir çıkmaza soktular. Tam bir borç batağına soktular. Bu kadar ağır borç yükünün getirdiği sorun nedir? Siyasal iradenin her an dışarıya ipotek edilebilir konuma gelmiş olmasıdır. Egemen güçlerin talimatını koşulsuz yerine getiren bir siyasi iradenin ortaya çıkması demektir. Bunu özellikle Sivas'ta söylüyorum. Borç alan emir alır. Şimdi siyasal iktidar emir alan konuma gelmişti.
İktidar, harcamaları karşılamak için borç alıyor. 2017'dem 2023'e kadar borçlar bütçede ne kadar arttı? Yüzde 100, yüzde 300, yüzde 500... Hayır efendim tamı tamına yüzde 1292 kat arttı. Bu borç yükünü bu millet ne kadar çekecek? 'Açım' diyor kadın. 85 milyon vergi veriyor. Nereye harcadınız bu vergileri? İnsanlar perişan vaziyette. Açık ve net söylüyorum. Ödediğin vergilerin büyük bir kısmı içerideki ve dışarıdaki tefecilere gidiyor. Bunlar faizcilerin ağa babası, onlara çalışıyorlar. Bu kadar borcun karşısında ne olacak? Faiz ödeyeceksiniz.
Her ay bütçeden 2 milyar 220 milyon dolar faiz ödüyoruz. Saat başı 3 milyon 45 bin dolar. Allah aşkına bu yük çekilir mi? Türkiye'yi bu batağa kim soktu? Utanmasalar 'Bay Kemal yaptı' diyecekler.
Sen vergi ödüyorsun, ödemediğin zaman ceza, faiz geliyor. Dükkanı kapat, hava parasını KKM'ye yatır hem gelir elde ediyorsun, hem döviz garantin var, hem vergi vermiyorsun. Haram değil mi bu? Haramzadelerin iktidarı dedim diye kızıyorlar. Evet onların iktidar, onlara hizmet ediyorlar.
Bütün bunlara rağmen asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Bir iktidarın karabasan gibi çöktüğünü biliyorum. Biz bunları aşacağız. Millet İttifakı, altı lider olarak bir aradayız. Altı liderde Türkiye'nin gerçeklerini biliyor. Altı lider de işbirliği yaparak Türkiye'yi bu karabasandan çıkaracağız.