İmamoğlu'ndan 'siyasi yasak' sorusuna yanıt

İmamoğlu'ndan 'siyasi yasak' sorusuna yanıt
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir programda siyasi yasak konusunda açıklamalarda bulundu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis istemi ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davanın duruşması yarın Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Duruşma öncesi TV100'e konuşan İmamoğlu, "Her zaman söylüyorum. Allah’ım vicdan yoksunu, adalet yoksunu insanlardan bizi koru. Bunlar önemli kavramlar. Güvenmek istiyorum. Kötü bir söz söylemek, önyargılı davranmak istemiyorum. Umarım kalplerinde adalet hissiyle ve en güçlü hukuk bilgileriyle karar versinler" ifadelerini kullandı.

'Siyasetten gelecek faydanın zerresini istemiyorum'

"Siyasi yasak gelirse ne yapacaksınız?" sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, "Vicdanıma ve ruhuma bu duyguyu yerleştirmiyorum. Milletimiz adına da Türkiye Cumhuriyeti yargısı adına da istemiyorum. Ekrem İmamoğlu bundan en son zarar görecek kişi. Siyasetten fayda göreceğimi iddia edenler var. Ben öyle bir faydanın zerresini istemiyorum" diye konuştu.

'Bu omuzlar bütün yükleri taşır'

Programda Candaş Tolga Işık'ın, ''Günün birinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmak gibi bir hayaliniz var mı?" sorusuna İmamoğlu, "Öyle bir hayalim yok. Gururla ve keyifle bu kente hizmet ediyorum. Ama şunu da söylüyorum; bu sürece kendini adamış biri olarak memleketin iyileşmesi adına 86 milyonu eşit gören devlet yapısı olması adına bu omuzlar bütün yükleri taşır. İstediğin yorumu yap. Milletimizin duyguları buna karar verir. Ben kendini adamış Ekrem İmamoğlu olarak, İstanbul’un en fazla oy olarak seçilmiş başkanı olarak bana öyle geliyor ki bu omuzlar bütün yükleri taşır" yanıtını verdi.

Reddi hakim talebi reddedilmişti

Bir önceki duruşmada İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, hakimin ihsas-ı reyde bulunduğunu (tarafını belli ettiği) ileri sürerek, reddi hakim talebinde bulunmuştu. Hakim ise bu talebi reddetmişti. Duruşma, avukat Polat’ın reddi hakim talebinin üst mahkemeye gönderilmesi için 14 Aralık’a ertelenmişti.

Üst mahkeme olan Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi de önceki hafta, İmamoğlu’nun avukatının yaptığı reddi hakim talebinin reddine karar vermişti.

Ne olmuştu?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 31 Mart 2019 seçimi Yüksek Seçim Kurulu tarafından 6 Mayıs 2019’da iptal edildi. İkinci kez 23 Haziran 2019’da yapılan seçimi yeniden Ekrem İmamoğlu kazandı. İmamoğlu aynı yılın Ekim ayında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne katılmak için Fransa'ya gitti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 4 Kasım 2019’da yaptığı konuşmada Avrupa Konseyi’nde konuşan İmamoğlu’na seslenerek, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” dedi.

İmamoğlu, gazetecilerin Soylu’nun yorumunu sormaları üzerine “Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyen bakarım, adama bakarım adam mı diye derim. Seviyesine inmedim, inmeyeceğim. Bu seviye noktasında da söyledikleri yaptıkları da zaten belli, o tarafına çok girmek istemiyorum ama oraya bir cümle yapmak isterim. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın" karşılığını verdi. Bunun üzerine dönemin YSK başkanı Sadi Güven, kendisi ve görevdeki kurul üyeleri adına, “Seçimi iptal edenler ahmaktır” ifadesi nedeniyle bir ihbar yazısı yolladı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı da İmamoğlu’nun hakkında geçen yıl iddianame hazırladı.

İddianamede, İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’daki açıklamasının görevdeki kurul üyelerine hakaret içerdiği belirtilerek “Söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Her ne kadar şüphelinin suç tarihi itibarıyla İBB Başkanı olarak görevini yapmakta olduğu görülse de soruşturma konusu eylemin şüphelinin kişisel suçu olarak değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır" denildi. Bu kapsamda İmamoğlu'nun Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.