İmamoğlu yol arkadaşım değil diyerek kimi kastetti? İsmail Saymaz açıkladı

İmamoğlu yol arkadaşım değil diyerek kimi kastetti? İsmail Saymaz açıkladı
İmamoğlu'nun dün yaptığı "Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değil" şeklindeki konuşmasını yorumlayan İsmail Saymaz, mesajın kime gittiğini açıkladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Ekrem İmamoğlu'ndan partisi CHP'deki tartışmalara ilişkin dikkat çeken mesajlar geldi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sultanbeyli Battalgazi İtfaiye İstasyonu Açılış Töreni'nde konuştu.
İmamoğlu "Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir, nokta" demişti.

Gazeteci İsmail Saymaz, İmamoğlu'nun mesajını deşifre etti.

Saymaz şöyle konuştu:

* Bu sözlerin muhatabı olarak Mansur Yavaş'ı kastettiğini iddia edenler oldu. Ben de merak ettim bunu sordum. İmamoğlu'nun aslında Kılıçdaroğlu'nu kastettiğini bana aktardılar. Çünkü Kılıçdaroğlu bir gün önce bir televizyon programında röportaja çıkmıştı ve Özgür Özel ile tüzük kurultayını eleştirmişti.

* Ama tabii en keskin eleştirisi normalleşmeye ilişkindi. Bu çabayı Meral Akşener'in, Sinan Oğan'ın AKP'yle uzlaşmasıyla bir tutmuştu. Ben İmamoğlu'nun aslında bunu eleştirdiğini öğrendim. Bu sözlerin muhatabının Kılıçdaroğlu olduğunu bana ifade ettiler.

İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ?

İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinin ardından belediye başkanlarına büyük bir sorumluluk düştüğünü belirtip, "Ayrımcı akılla işimiz olmaz. Biz elimiz havada kalsa da elimizi uzatırız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü biz milletin evlatlarına eşit gözle bakmayı kendine şiar edinmiz insanlarız" dedi.
İmamoğlu'nun ayrımcılık üzerine verdiği mesajın ardından dikkat çeken bir açıklamada bulundu.

"Böylesi zor bir dönemde özellikle benim siyasi yol arkadaşlarım, özellikle benim CHP içinde siyaset yapan arkadaşlarıma ya da belediye başkanı, meclis üyesi, milletvekili olan partinin üst yönetimine net olarak bir şey söylemek isterim" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti:

"BUNUNLA UĞRAŞAN KİM VARSA BENİM YOL ARKADAŞIM DEĞİLDİR"

"Zaman, önümüzdeki sürece dair en iyi şekilde hazırlanma zamanıdır. Zaman, milletin sorunlarını konuşmayı ve o sorunlara çözüm bulmayı bize emreden bir zamandır. Zaman, hele hele aynı odada, aynı mekanda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların 'sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun, yüzüme sert baktın' zamanı değildir. Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir, nokta!

"MESELE MEMLEKET MESELESİDİR"

"Mesele memleket meselesidir. Memleket meselesi doğrultusunda koşan, hizmetini yaparken en iyi nasıl yaparız diyen belediye başkanı benim yaşam boyu en üstün yol arkadaşımdır. 'Ekrem İmamoğlu koşuyor, çalışıyor. Ben ondan daha fazla koşacağım, daha çok çalışacağım' diyen bir siyasetçi benim en kadim yol arkadaşımdır, nokta!"

"ATATÜRK'E İHANET EDER"

"Ama parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden, meseleymiş gibi bu mesele üstünde tepinen kim varsa hem bu millete ihanet eder, hem de Başkomutan Meraşal Mustafa Kemal Atatürk'e ihanet eder. Bu kadar net!"

"BEN CHP'LİYİM"

"Parti işi araçtır. Mesele millete hizmettir. Ben partime de öyle bakıyorum. Ben CHP'liyim... CHP, onur duyduğum, ferdi olmaktan gurur duyduğum partimin bir araç olduğunu bilirim. Memleketime ve milletime layık olma gayreti için hiç kimseyi tanımam, bir tek 86 milyon milletimi tanırım. Bu şiar, her siyasetçinin şiarı olmalıdır."

KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Tüzük Kurultayı'na yönelik değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, tüzük kurultayında 3 dönem kuralı ve ön seçimle ilgili yapılan düzenlemelerin esnetilmesine tepki gösterdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Benim tüzüğe 'evet' dediğim açıklandı. Ben de bunu büyük şaşkınlıkla izledim. Böyle bir şey yok.

NORMALLEŞME TARTIŞMASI

Haftalardır İmamoğlu, Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu tartışmaları konuşuyoruz. Sizin bu çıkışlarınız sizce CHP'ye yarar mı? Yoksa tartışmaları mı büyütüyor?

Benim yaptığım çıkışların hangisi partinin aleyhine?

Özgür Özel'in normalleşme sürecine itiraz etmeniz parti içindeki tartışmaları derinleştirerek CHP'yi tartışılan bir parti haline getirmiyor mu?

Size sayayım. Devlet Bahçeli, normalleşti Erdoğan'la, Numan Kurtulmuş o da normalleşti. Şimdi TBMM Başkanı. Cesaret edip kendi milletvekiline dahi sahip çıkamıyor (Can Atalay hapiste) Süleyman Soylu o da normalleşti. Sinan Oğan hem normalleşti hem zenginleşti. Bilmiyor muyuz? Sayın Meral Akşener o da normalleşti. Herkes biliyor. Partiler iktidar olmak ister. Bunun için mücadele edersiniz. Normalleşerek iktidar olunur mu?

Kaynak:Haber Merkezi