İmamoğlu Saraçhane'de konuştu: Hangi çılgın zincir vurabilirmiş

İBB Belediye Başkanı İmamoğlu, hakkında verilen ceza kararı sonrası Saraçhane'de halka seslendi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında verilen hapis ve siyasi yasak cezası sonrası Saraçhane'de halka hitap etti.

İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:

Saraçhane'ye evinize hoş geldiniz. İstanbullular, İstanbul kimin demiştik? Sizin, sizin. 16 milyon İstanbullunun. Hangi çılgın sizin, millete ait herhangi bir sürecin önüne set kurabilirmiş. Hangi çılgın zincir vurabilirmiş. Hiç kimse. Hiç kimse.

Bu akşam biriz, birlikteyiz. Yarın çoğalarak daha fazla bir arada olacağız. Daha fazla birlikte olacağız.

Şimdi, birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz. Yarın, çok daha büyüyecek. Genel Başkanlarımız burada olacak. Hep birlikte burada olacağız.

İmamoğlu'nun ardından İYİ Parti lideri Meral Akşener de Saraçhane'de toplanan halka hitap etti.

77.jpg

'Bu şarkı da burada bitmeyecek'

Akşener ise konuşmasında şunları söyledi:

Hey gidi Saraçhane, ne çektiniz be. Bundan yıllar evvel burada okuduğu bir şiirle mahkum olan bir büyükşehir belediye başkanı vardı. Yok yok yok, biz yuhlamayız, bir gereğini yaparız. O büyükşehir belediye başkanı buradan sizlere seslenip, 'Bu şarkı burada bitmez' demişti. Doğrudur, o şarkı orada bitti ama bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum bu şarkı da burada bitmeyecek.

'Onlar korkuyor, biz korkmuyoruz'

(İktidar istifa sloganları) Önce gereğini yapalım. Bugün iktidarda yarından çok korkan bir irade var. İnsanlar korktukları zaman ceza verirler, zulüm yaparlar, haksızlık yaparlar. Onun için bugün Ekrem kardeşim için, Ekrem başkan için verilen bu kararın arkasında bir büyük korku var. Size duyulan, demokrasiye, millet iradesine duyulan korku var. Onlar korkuyor, biz korkmuyoruz. Yaşasın Hürriyet Kahrolsun İstibdat diyoruz.

'Kimler ne hale geldi?'

Yıllar evvel bu meydanda şiir okuduğu için muhtar olamaz denilen, onunla ilgili manşet atılan bir büyükşehir belediye başkanı vardı. Ama velakin bakın o cumhurbaşkanı oldu. Çünkü millet iradesine el uzatılmıştı. O günün korkakları, vesayetçileri... Allah'ım ne büyüksün, kimler kimlerle beraber. Kimler ne hale geldi?

'Sandıkta gereğini yapacaksınız'

Ne olacak biliyor musunuz? Bugün bu kararı verenler siyah cübbelerini haksızlığa kılıf edenler, verdikleri kararın başında 'Türk milleti adına' diyecekler. Ne yapacaksınız? Sandıkta gereğini yapacaksınız. Hem de o sandıkta hür iradenizle, helal oylarınızla, demokrasiyle diyeceksiniz ki 'Hadi bakalım sizi gönderiyoruz' diyeceksiniz. 'Korkunun ecele faydası yoktur' diyeceksiniz. Asıl acı olanı bunları yaşayanların Ekrem başkanın sizin iradenizle, gücünüzle, millet iradesiyle seçilmiş İstanbul büyükşehir belediye başkanına bir tiyatro neticesinde bu cezanın verilmesi. Benzer cezayı dün nasıl bu millet yırttıysa, bugün verilen o cezayı da yırtacaksınız. Sandıkta yırtacaksınız, demokrasi ile yırtacaksınız.

'Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet'

Dünün korkakları nasıl kaçarak gittilerse, bugünün korkakları da kaçarak gidecek. Kendinize, iradenize güvenin. 2019 31 Mart'ı hatırlayım. Haksızlık, abidik gubidik yaptılar. Ne oldu? 805 bin fark attınız. Dolayısıyla korkunun ecele faydası yok. Bugün burada bir irade var. Bugün bu irade bir mahkeme kurdu. Asıl mahkeme burası, Saraçhane'de kurulan mahkeme. O mahkemede aklandın kardeşim aklandın. Çok korkuyorlar, yarın burada 6 genel başkan olarak olacağız. Bu haksızlık karşısında duracağız.

Bu millet hiçbir zaman istibdata boyun eğmedi. Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet.

Akşener'in ardından yeniden konuşan İmamoğlu, yarın Altılı Masa liderlerinin bir arada olarak İstanbullulara hitap edeceğini söyledi. Ezan okunması üzerine İmamoğlu konuşmasını yarıda kesti.

'Sizinle dertleşiyorum'

Ezanın bitmesiyle yeniden söz alan İmamoğlu, şunları söyledi:

Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın duyguları kabul olur. Ben buna inanıyorum ve gerçekten bugün utanç duyduğumuz bu anı bu ortamı bize yaşatan bu yargı sürecinin o kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim. Ama bir dertleşmeyi, sizin kararınızın yok sayıldığı ortamın bu şekilde bir alışkanlık haline geldiği anda gerçekten bu ülkeyi yaşanmaz hale getirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olurduk. Onun için sizi buraya davet ettik. Ve sizinle dertleşiyorum. Bu mahkeme bu dava Türkiye'de adaletin kalmadığının ispatı. Bu dava ülkeye adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyenlerin yönettiği bir davadır.

'Aldıkları her karar kendi çıkarları için'

Hatta devlet biziz, millet biziz, her şeyin sahibi biziz diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp karar verdikleri bir davadır. Hukuku yok sayarak millet iradesiyle kavga ederek bu süreci bir avuç insanın istediği yörüngeye oturtmak isteyenlerin ortaya koyduğu iradeyi yöneten bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Adalet önünde bir yargılanma süreci olsaydı. Aslında bu dava var olan süreçte bozuk düzen diye tarifleyeceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her karar kendi çıkarları için.

'Cesurca mücadele etmeyi de bırakmışlardır'

Milletimizin yaşadığı zorluklar, eğitimden adalete birçok sorunun üstünü kapatmak için ortaya koydukları çirkin bir irade sürecinin sonucudur. Çocuklarımızın gelecekle ilgili bir umudu kalmadığı ortamda sudan sebeplerle dava üreterek hukuku da zedeleyerek hepimizi yaralayan bir süreçtir bugün yaşadığımız dava. Bu bozuk düzeni kuran, sahibi olan bir avuç insan artık mertçe dürüstçe cesurca mücadele etmeyi de bırakmışlardır. Kendi düzenlerini korumak için alavere dalavereye başvurarak akla hayale gelmeyen iş ve işlemleri yürürlüğe koyan insanların sürecidir. Bu bozuk düzen aslında 31 Mart gecesi Anadolu Ajansı üzerinden o verileri kapatıp seçimi elimizden almaya cesaret etmeye başladıkları gün başlamıştır.

'Çirkin sonuç'

Hukuka karşı demokrasiye karşı asla ve asla mücadele edemeyecekler. İstanbul'da büyük bir irade ortaya koydunuz. İstanbul'da kocaman bir demokrasi tokadı attınız. Seçimi vermek istemediler söke söke aldınız.

6 Mayıs'ta seçimi iptal ettiler tokadı misli misli attınız. Ama doymadılar. Bugünkü davada verdikleri ceza ortaya koydukları irade çirkin bir sonuçtur.

Erdoğan'ın sözlerini okudu

Okuyacağım sözü dinleyin; 'Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil böylece yargının işleyişine adalet ilkeleri değil, siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olabilirler ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol yanlış bir yoldur. Çünkü adalet gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.'

Ne kadar doğru cümleler değil mi? Ben de aynen öyle düşünüyorum ama yahu bu kararı aldıran zat bu sözler senin değil mi? Bu sözler bu belediyenin başkanıyken sizinle ilgili alınan bu kararla ilgili yaptığınız konuşmanın cümleleri. Nereden nereye...

Millet diye yola çıkanlar bugün biziz diyorlar, devlet bizim diyorlar. Ama sonuç alamayacaklar. Bu sabahki umudum bir ise şu anki umudum bin, bin.

'Demokrasiyi sıkıntıya sokarak hamlelerde bulunuyorsunuz'

Bugün milletin canı yanmış on binlerce insan burada bir araya gelmek için ben sizi nereye davet edeceğim? Elbette ki Saraçhane'ye. Milletin evine. Milletin yuvasına. Bakın şurada bile bozuk düzen benim emniyet mensubu kardeşlerime zor durumda bırakıyorlar müsaade edin dememize rağmen o aklın buradaki yansımalar yolu kapat diyorlar. Yani ne için? Buraya gelenler zor durumda kalsın diye. Bir örnek vereyim mi size... Burada sözüm ona kendi ittifaklarının liderleri 15 gün önceden çağrı yaparak bir toplantı yapacaklarını dile getirdiler. Bu yolun öbür ucundan Fatih Camii'ne kadar bu caddeyi kapattılar. Ben de herhalde dedim on binlerce vatandaş gelecek. Ben de İstanbul halkı adına onlar benim hemşehrilerim ikram araçlarımı 100 metrede bir sıraladım.

Şu gördüğünüz parkın içinde 3 bin kişiyle miting yaptılar. Bunu şundan anlatıyorum. Bakın siz gücünüzü bizi zora sokmak için mahkemede orada burada kullanarak demokrasiyi sıkıntıya sokarak hamlelerde bulunuyor olabilirsiniz. Ama nafile.

'Umudunuz eksilmesin'

Yarın yine burada olacağız. Sizleri davet edeceğiz ve dertleşeceğiz. Başta CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere çok kıymetli genel başkanımız İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Altılı Masa'nın diğer siyasi parti liderleriyle birlikte bize eşlik eden... Ki bu akşam aramızda diğer siyasi partilerin temsilcileri de var. Bir arada olacağız, demokrasi için mücadele edeceğiz. Bu ülkenin adalete ihtiyacı var, merhamete ihtiyacı var, bu ülkenin umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin.

'Bizim 2023 idaeallerimiz var'

Buradan tabii ki İstanbullu hemşehrilerime sesleniyorum. Ama burada sadece İstanbullulara değil başkentimiz Ankara'ya, İzmir'e, Edirne'ye Sinop'a, Diyarbakır'a bütün şehirlere sesleniyorum. Niye biliyor musunuz? Bugün burada yaşatılan şey ülkemizin her yerinde insanlarımıza yaşatabilir. Bizi mahkum etmeye kalkanları pişman edeceğiz. Nerede edeceğiz? Sandıkta edeceğiz. Onlar, bizi germek istiyorlar. Onlar bizi öfkelendirmek istiyorlar ama biz ne yapacağız biliyor musunuz? Bizim ideallerimiz var. Bizim 2023 idaeallerimiz var.

'Adalete susamış Türk milleti var'

Size net olarak söyleyeyim; bizi yıldırmak isteyenlere buradan söyleyeyim. Aradan 3 buçuk sene geçmiş olabilir ama benim hala gençliğim var gençliğim. Hala umudumuz yüksek. Milyonlarca ceketini çıkaracak, kollarını sıvayacak Türk milleti var.

Adalete susamış Türk milleti var.

Ne olmuştu?

İBB Başkanı Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Karar, TCK Madde 53'e dayandırıldı. Madde 53, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma anlamına geliyor. Eğer karar temyizde kesinleşirse İmamoğlu, belediye başkanlığından alınacak. Kararın istinaf yolu ise açık.

Kaynak:Halk TV Haber Merkezi