İmamoğlu açıkladı! AKP'li belediye başkanına Audi A8'i bakın kim hediye etmiş
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediyesi'nde açıklama yaptı. Ekrem İmamoğlu, CHP'nin en yüksek oy oranını aldığı ve AKP'nin tek bir Meclis Üyesi çıkaramadığı Beşiktaş'a yapılan operasyona tepki gösterdi.
İmamoğlu, iddiaya konu olan rüşvet ve yolsuzluk iddialarını reddederek savcılığın suç örgütü lideri dediği Aziz İhsan Aktaş'ın THY, TBMM, Yargıtay ve AKP'li belediyelerden ihaleler aldığını açıkladı.
İmamoğlu, Aktaş'ın AKP'li Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen'e ultra lüks makam aracı 'hediye' ettiğini söyledi.
Gazeteci Bahadır Özgür de, Başdeğirmen'in Aktaş'ın 10 adet ihale aldıktan sonra bu makam aracını verdiğini yazmıştı.
İmamoğlu, belediye başkanına verilen makam aracının markasını ve modelini de söyleyip, "Mesela Isparta Belediye Başkanına bunları soracak mısınız? Başka kurum ve kuruluşlarda bu ve benzeri işlemler yapılmış mı? Bunları araştıracak mısınız? Bu iş insanı neden size milyonlarca liralık bir aracı hediye etti diye bu sorgulamaları yapacak" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu "Kusura bakmasınlar "diyerek arabanın ismini ve modelini de şöyle açıkladı:
- "Onun için diyor ben bu kurumlara gittim ve insanları tutukladım diyor ya.
- Yine aynı kişinin şirketi Ak Partili Isparta belediye başkanına çok lüks kategorisine giren milyonlarca liralık, çok lüks kategori, kusura bakmasınlar marka ismini vereceğim.
- Audi A8 marka bir makam otomobili hediye etmiş. Hibe etmiş. Bakın kiralamamış. Milyonlarca liralık bir hediye. Hem de makam arabası.
- Her gün bin beni hatırla. Beni sakın unutma. Hem de bir belediye başkanına. Mesela Isparta Belediye Başkanına bunları soracak mısınız?
- Başka kurum ve kuruluşlarda bu ve benzeri işlemler yapılmış mı? Bunları araştıracak mısınız? Bu iş insanı neden size milyonlarca liralık bir aracı hediye etti diye bu sorgulamaları yapacak mısınız?
- Aynı şirket başka araçlar da hibe etmiş bu arada. Mesela bunlar sayın savcı beylerin neden hiç dikkatini çekmiyor? Çok enerjiksiniz, çok heyecanlısınız, çok şehvetlisiniz. Evlerin kapılarını, insanlar yollarken kapıları kırarız, ederiz derken, neden bunlar dikkatinizi çekmiyor da gözleri hep Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde, gözleri hep İstanbul'da?"
Ekrem İmamoğlu'nun konu ile ilgili konuşması da şöyle:
Bitmeyen bir, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin çok az gördüğü, inşallah da hiç görmesin, bir yargı tacizi altındayız biz. Şimdi yeni operasyonlarla şehvetli heyecanlar peşinde bu arkadaşlar. Şu anda belediye başkanımız ve çalışma arkadaşlarından bazıları gözaltında.
Sebep ne? Bir insan, bir iş insanı varmış ama o iş insanı aslında bir suç örgütü lideriymiş. Bu kişinin şirketlerine, arabalarında İBB'nin, arabalarında ki bizim de yönettiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bazı şirketlerinin de olduğu Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ihale vermiş.
Burada bazı istismarlar olabilirmiş. Başsavcılığın sözcülüğünü yapan gazeteler, televizyonlar gizli dosyaların detaylarını böyle yazıyorlar.
Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iş verdiği bu firma üzerinden şaibeler var. Çok önemli. Dosya bir de gizli. Bize gizli ama malum medyaya açık. Ben de pazartesi günü çok önemli şeyler söyledim.
Dedim ki; bu firma, burada grup başkan vekilimiz ve milletvekillerimiz var. Bu firma Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden, Yargıtay'dan, Türk Hava Yolları'ndan, pek çok üniversiteden, pek çok kamu üniversite hastanesinden, pek çok Ak Partili belediyeden de ihale almış.
Dedim ki Cumhuriyet Halk Partili belediyelerine ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yaptığı işlemleri, dosya topladınız, bir sürü şey yaptınız, baskın yaptınız, insanları tutukladınız.
Bu devlet kurumlarına da yapacak mısınız? Aynı uygulamaları onlara yapmayın. Yani sakın evlerini basmayın. Bunu ben istemiyorum. Bana yapılmasını istemediğimi kimseye yapmayın. Ama işlemleri yapacak mısınız diye sordum hala çıt yok, yanıt yok.
Öyle ya bu kurumlar, bu kurumlar da aynı bahsi geçen kişiye ait şirketlerle iş yapmış. İşlem yapacak mısınız? Biz de aynı yasaya tabiyiz, onlar da aynı yasaya tabi. Yoksa acaba derdiniz sadece İstanbul'la mı sınırlı? İstanbul'dan başka bir yeri gözünüz görmüyor mu?
Bu soru çok önemli. Mesela bu suç örgütü lideri denen kişinin şirketi dedik ya başka başka şirket, başka başka kurumlara, devlet kurumlarına, belediyelerine iş yaptı. Tekrar edeyim. Yani dosyanın başlangıcı bir şirket ve o şirketin sahibi suç örgütü lideri. Yani bir örgüt kurmakla suçlanan bir kişi. Onun için diyor ben bu kurumlara gittim ve insanları tutukladım diyor ya.
Yine aynı kişinin şirketi Ak Partili Isparta belediye başkanına çok lüks kategorisine giren milyonlarca liralık, çok lüks kategori, kusura bakmasınlar marka ismini vereceğim.
Audi A8 marka bir makam otomobili hediye etmiş. Hibe etmiş. Bakın kiralamamış. Milyonlarca liralık bir hediye. Hem de makam arabası.
Her gün bin beni hatırla. Beni sakın unutma. Hem de bir belediye başkanına. Mesela Isparta Belediye Başkanına bunları soracak mısınız?
Başka kurum ve kuruluşlarda bu ve benzeri işlemler yapılmış mı? Bunları araştıracak mısınız? Bu iş insanı neden size milyonlarca liralık bir aracı hediye etti diye bu sorgulamaları yapacak mısınız?
Aynı şirket başka araçlar da hibe etmiş bu arada. Mesela bunlar sayın savcı beylerin neden hiç dikkatini çekmiyor? Çok enerjiksiniz, çok heyecanlısınız, çok şehvetlisiniz. Evlerin kapılarını, insanlar yollarken kapıları kırarız, ederiz derken, neden bunlar dikkatinizi çekmiyor da gözleri hep Cumhuriyet Halk Partili belediyelerde, gözleri hep İstanbul'da?
Nedeni siyasi müsteşarlıkta gizli. Kendimizi emanet ettiğimiz yargı kurumunun, çok inandığımız, bizi en yüce bir şekilde koruyan, devleti, devletin dini adalettir diyen inanca sahip insanlar olarak kendimizi emanet ettiğimiz bu ülkenin çok saygın yargı mensupları var.
Çok saygın, çok muteber, çok kadim yargı kurumlarımız var. Bu kurumlarımızın çok saygıdeğer, en üst makamlarına varıncaya kadar sesleniyorum.
İtibarsız her hukuki adım sizlerin de, bu ülkenin adalet duygusuna da, binlerce yıllık ülkemizin var olma ülküsüne de, adaletin kutsallığına da zarar veriyor.
Zarar veriyor. O yargı mensuplarına diyorum; çocuklarınızı bu ülkede tutamazsınız böyle olursa. Gençler bu ülkeden gider.