DEM Partili Konukçu MEB bütçesi görüşmelerinde: Affınızı ne zaman isteyeceksiniz?
TBMM Genel Kurulu'nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri devam ediyor.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
"Emekçilerden toplanan paralarla oluşturulan bütçenin planlamasına baktığımızda kimin hangi tarafta olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Siz zenginleri daha zengin etmeye, yandaşı büyütmeye ant içmişsiniz. Toplumun büyük çoğunluğunu açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiniz. Ülkeyi getirdiğiniz noktayı eğitim alanında çok net bir şekilde görüyoruz. Neoliberal politikaları hızla uygulayarak kamu hizmetlerini büyük oranda özelleştirdiniz. Büyük soygununuz meşrulaşsın diye her alanı Yenidoğan Çetesi gibi insanların, bebeklerin canına kast eden büyük-küçük çetelerle doldurdunuz. Devlet okullarının niteliğini düşürerek eğitimde özelleştirmeyi yaygınlaştırdınız. Eğitimi tamamen ideolojik-politik tercihlerinize göre şekillendirmeye çalışıyorsunuz.
"'BÜTÇE YOK" DENMEKTEDİR FAKAT DEVLET VERGİ GELİRLERİNDEN VAZGEÇMEKTEDİR"
Eğitim, özellikle neoliberal politikaların uygulanmasında dikiş tutturulamadığı için yap-boz tahtasına dönüştürülmüştür. Ancak hiç bu kadar rezil bir hal almamıştı. Yusuf Tekin siz kimseye benzemiyorsunuz. Affınızı ne zaman isteyeceksiniz?
Türk Aile Hekimleri Dergisi’nde yayımlanan çalışmada her dört çocuktan birinin kilosunun çok düşük olduğu, Avrupa’da yalnızca yüzde 18 olan kansızlık oranının Türkiye’de kız çocuklarında yüzde 85, erkek çocuklarının yüzde 68 olduğu rapor edilmiş. Türkiye'de eğitim dönemi başlarken çocuklara bir öğün ücretsiz yemek sağlamak için yıllık maliyet 165 milyar lira olarak hesaplandı. Bu miktar Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinin sadece yüzde 13'üne denk geliyor. "Bütçe yok" denmektedir fakat devlet sermayeye verilen teşvikler kapsamında vergi gelirlerinden vazgeçmektedir. 2024 yılında sermayedarlar ve patronlara uygulanan vergi muafiyeti ve istisnalar 1,8 trilyon liradır.
"MESEM’LERDE MESLEK EDİNDİRME DEĞİL ÇOCUK KATLİAMI YAPILMAKTADIR"
Bir mühendislik çalışmasıyla toplumun yeniden şekillendirilmesinin eğitimdeki birbirini tamamlayan iki önemli projesi MESEM’ler ve ÇEDES’lerdir. MESEM’lerde çocuklar ucuz iş gücü olarak sömürülüyor, bu durumu sorgulamasın diye de ÇEDES’le itaatkarlaştırılmak isteniyor.
MESEM’ler aracılığıyla piyasanın ucuz iş gücü ihtiyacını gidermeyi kendisine görev edinen MEB, yoksullaştırılan çocukları işçileştirmekte, çocukların çalıştırıldığı iş yerlerinde katledilmesine göz yummaktadır. Öte yandan mevsimlik tarımda çalışan çocukların eğitimden uzaklaşmalarına dönük herhangi bir tedbir almayan MEB, çalışmak zorunda bırakıldıkları için eğitimden kopan çocukların sayılarını ısrarla açıklamamaktadır. MESEM’lerde meslek edindirme değil çocuk katliamı yapılmaktadır.
Geçtiğimiz eğitim öğretim döneminde beşi inşaatta dördü sanayide olmak üzere 9 MESEM’li çocuk; yine bu dönemde sipariş yetiştirme baskısı altında çalışan beş moto kurye çocuk katledildi. 2023 Eylül-2024 Ağustos döneminde en az 66 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Mesleki eğitimde Avrupa örnek veriliyor ama oralarda çocuklar eğitim alarak meslek sahibi oluyorlar, ölmüyorlar. Bizde ise ucuz iş gücü olarak değerlendiriliyor ve denetimsiz iş yerlerinde kâr uğruna katlediliyorlar. Tekçi bir anlayışla itaatkar nesiller yetiştirmek için ÇEDES projesi hayata geçiriliyor. Tarikatlara, bu projeyle para aktarıyorsunuz. Öğretmenler atanmazken imamlar atanıyor. Eğitimin ruhuna Fatiha okusun diye mi imam atıyorsunuz?
"BİZİM EĞİTİM MODELİNDE SERMAYE DEĞİL TOPLUMSAL İHTİYAÇLAR MERKEZE ALINACAK"
Üniversite öğrencileri barınamıyor, beslenemiyor. Üniversiteyi kazansalar da kayıtlarını donduruyorlar. Ülkede gelecek göremedikleri için yurt dışına çıkıyorlar. Bu ekonomik koşullarda utanmadan KYK bursu günlük 100 lira yapıldı. Bununla öğrenciler nasıl geçinsin? Öğrenciler yoksullukla, geleceksizlikle mücadele ederken size sıra gelmez sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gençler, geçinebilecekleri burs hakkını alacaklar, hem de söke söke alacaklar. Kendilerinden çalınanları geri alacaklar.
Bizim eğitim modelimiz çok nettir; çocuklar toplumsal özneler olarak görülerek parasız, bilimsel, demokratik ve anadilinde eğitim hayata geçirilecek. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları sonlandırılacak, tüm öğretmenler kadrolu ve güvenceli istihdam edilecek. Her eğitim kademesinde çocuklara bir öğün ücretsiz yemek verilecek. MESEM’ler kapatılacak ve çocukların işçileştirilmesine son verilecek. Sermayenin ihtiyaçlarını değil toplumsal ihtiyaçları merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilecek. Öğrencilere verilen burs karşılıksız olacak. Burs miktarına ulaşım, kitap ve kira bedelleri de ayrıca eklenecek."