Ahlaklı bir davranış değil ama ‘zoom toplantısı’ nın sızdırılması iyi oldu. Gerçi sızdıran ‘yüzyılın ihaneti’ diye YouTube koydu ama olsun birilerine kazık atayım derken iyilik yapmış oldu.
Nasıl yani?
Ekrem İmamoğlu gibi, Özgür Özel gibi, Gökhan Günaydın gibi, Bülent Tezcan gibi, Engin Atay gibi ağır topların yan gelip yatmadığını, bir şeyler yapmak için çaba sarfettiklerini, fikir alışverişi yaptıklarını öğrendik…
Seçmen olarak mutlu oldum…
‘Biz elimizden geleni yaptık halk oy vermedi, ne yapalım ceremesini çeksinler’ kolaycılığına kaçmamışlar…
Yol kazası oldu yerel seçimi nasıl olsa alırız rehavetine kapılmamışlar…
Faturayı seçmene kesip mağlubiyetin üzerine yatmayı veya üzerini örtmeyi tercih etmemişler…
Bu köşeyi takip edenler bilir. Gidişatın kötü olduğunu, seçmendeki büyük hayal kırıklığının, duygusal çöküşün demokrasi adına bedeli olacağını defalarca dile getirdim.
Muhalefetin giderek etkisizleşeceğini, seçmenin bunlardan bir şey olmaz demeye başladığını hatta yüksek sesle haykırdığını yazdım.
Yerel seçim kaybedilirse Türkiye Rusya gibi olabilir dedim. Daha ne diyeyim.
CHP’de benim gibi düşünenlerin olması mutlu etti.
‘İhanet’ dedikleri ‘zoom toplantısı’ aslında muhalif seçmene moral verdi. Yan gelip yatmıyorlarmış dedirtti.
CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in şu sözleri önemli.
Dedi ki: ‘Seçimin tabanımız ve yurttaşlarımız üzerinde yarattığı umutsuzluğa, küskünlüğe, partimize yönelik öfkeye ve partimizle tabanımız arasında oluşturduğunu gördüğümüz ancak genel merkez tarafından yok sayılan duygusal kopuşa çare arıyoruz’
Ne güzel…
Alkışlayacaklarına ihanet damgası vurmak istiyorlar!.. Tabii ki iktidarın medyası durumdan vazife çıkarıp CHP’yi parçalamak için manşetler atacak. Attılar da…
Bunda şaşırtıcı bir şey yok…
CHP içinde ‘ihanet’ tartışmasının açılması düşündürücü…
CHP Sözcüsü etik olmayan toplantı demiş… Duygusal kopuşa çare aramayıp tatile gitselerdi etik mi davranmış olacaklardı?
Bakın Türkiye’nin en büyük meselelerinden biri bu …
Duygusal kopuş…
Çözüm bulunamazsa muhalefetsiz bir Türkiye’ye yelken açarız. Bugünleri mumla ararız. Dün de dile getirdim. İktidar vergi üzerine vergi koyuyor, zam üstüne zam yapıyor, sağ eliyle kaşıkla verdiğini sol eliyle kepçeyle alıyor…
Tepki yok. Tepki sıfır…
Çünkü insanların muhalif partilerden beklentisi kalmadı…
Çünkü insanlar muhalif partilerin kendilerine sahip çıkmayacağını/çıkamayacağını biliyor.
Öyle ya… Milletvekilini hapisten çıkaramayan, çıkarma yönünde güçlü irade ortaya koyamayan muhalefet seni beni mi koruyacak?
Sana bana mı sahip çıkacak?
Duygusal kopuşun bir başka nedeni de bu. Muhalefet partilerinin güçsüz görüntüsü…
CHP toparlanmadan muhalefet ayağa kalkamaz. Diğerlerini sayma… DEVA’sı, Saadet’i, Gelecek partisi DP’si seçime bile giremedi. İyi parti 2018 seçimlerinde aldığı oyun gerisine düştü…
Şokta… Vurgun yemiş gibi…
Yeşil sol parti de (HDP) aynı durumda…
Onlardan şimdilik hayır yok, umut da yok…
Zoom toplantısının sızdırılmasının bir başka faydası daha oldu. Süreci hızlandırdı. Parti Meclis’in de birbirlerine mi gerecekler, kavga mı edecekler her ne ise bir an önce olsun bitsin. Kasım ayına kalmasın. Kasım’ın arkası seçim!
Seçmen küserse zor geri döner…
Soruyorum… Muhalefete bel bağlayan seçmen için bugünkü Türkiye’den daha kötü ne olabilir ki!.. Hak, hukuk adalet zaten yok. Ekonomi perişan. Ekmek bile 12 lira oluyor. Ankara’da saltanat sürsün, itibardan tasarruf olmasın diye iki ekmek alan bir ekmek alır hale geldi. Yüzbinlerce çocuk yatağa aç giriyor desem yalan olmaz. Keyfi yönetim her istediğini yapabilecek güçte. Liyakat değil, itaat ve biat geçerli. Okumak değil cahillik makbul!
Eee, daha kötüsü ne olabilir?
Duygusal kopuşun atar damarı bu. Umutsuzluk…
CHP silkilmeden umutsuzluk bulutu dağılmaz. Bu sebeple diyorum ki bu kavga CHP’yi canlandırır…
Dilerim yanılmam…
