Bakan Varank 'En cafcaflı zamanlarında ODTÜ’de okudum' dedi ve ekledi: Üniversite zihniyetinizi alaşağı ettik
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ona bağlı kurumların bütçeleri görüşüldü. Bakan Mustafa Varank, görüşmelerin sonunda, gün içinde milletvekillerinden gelen eleştirileri ve soruları yanıtladı.
Üniversitelerin bilim üretiminden uzak olduğunu yönelik eleştirilere Varank, "Bakın, biz faşist üniversite anlayışını yıktık. Üniversiteleri ideolojilerin arka bahçesi olmaktan çıkardık, özgürleştirdik. Ben, ODTÜ mezunuyum. En cafcaflı zamanlarında ODTÜ’de okudum. Biz, sizin o üniversite zihniyetinizi alaşağı ettik. Bizim gibi öğrenciler kampüse giremesinler diye dediler ki ‘Kimlik kartında sakalı kabul etmiyoruz’. Bütün arkadaşlarımız sakalını kesti. İşte sizin üniversite zihniyetiniz buydu. Biz bunu yıktık" dedi.
Varank'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
'Çok fazla da dikkate alamıyoruz'
Maalesef bu bütçe görüşmelerindeki müzakerelerde benim zorlandığım zamanlar oluyor. Bunun sebebi de şu; aynı partiden iki milletvekili arkadaşımızın, aynı konuda tamamen birbirine zıt fikirleri ortaya attığını görüyorum. Bir bakanın aynı konudaki iki farklı zıt fikre cevap vermesi çok mümkün değil. Yıllardır söylenen cümleler burada tekrar zikredildiğinde açıkçası bu cümleleri çok da fazla dikkate alamıyoruz.
'Kimin teşvik aldığını Resmi Gazete'de görebiliyorum'
Sayın Açıkel, konuşmasına şöyle başladı. dedi ki 'Hamle programında desteklenecek firmalara siyasi saiklerle karar verildiği ve buralarda siyasi saiklerle hareket edildiği" gibi cümle kuruldu. Bu ifadeyi çok yakışıksız bulduğumu söylemek istiyorum. Dedikoduların buraya taşınmasını hiç doğru bulmuyorum. Merak ediyorum, Hamle programı kapsamında destek alan firmaların siyasi görüşlerini sayın vekilimiz nereden biliyor? Bu şirketlerin çetelesini mi tutuyor, hangi siyasi partiyi desteklerini mi biliyor da siyasi saiklerle hareket edildiğini iddia ediyor. Bizim, teşviklerimizde bütün süreçlerimiz objektif ilerlemektedir. Biz, asla kimin başvuru yaptığıyla ilgilenmiyoruz. Birçok sürecimiz zaten elektronik ortamda sürmekte. Ben, bakan olarak, kimin teşvik aldığını Resmi Gazete'de görebiliyorum.
'Ülkemiz altyapı fakiriydi'
Sayın Paylan, burada bazı değerlendirmelerde bulundu. Her zaman dile getirdiği gibi bu sene de savunma sanayiine daha az yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Biz, sektörlere kendi hevesimize göre yatırım yapmakla ilgili kararlar almıyoruz. Ülkemizin neye ihtiyacı varsa biz ona yatırım yapıyoruz. Ülkemiz altyapı fakiriydi, yatırımlar yaptık. Şu anda neye yatırım yapıyoruz? Sağlık teknoloji alanından yapay zekaya, savunma sanayiine yatırım yapıyoruz. Eğer bu alanlardaki ihtiyaçlar azalırsa bizim de o alanlara yatırımlar azalır. Nasıl azaltabiliriz? Birileri sınırımızdaki teröristleri desteklemediği zaman savunma sanayiine de ihtiyaç kalmaz. Partili arkadaşlarınız dağdaki teröristlerle aile fotoğrafı çektirmediği zaman savunma sanayiinde yatırım azalır.
'Biz işimize dört elle sarılıyoruz'
Sayın Tarhan, maalesef çok talihsiz açıklamalarda bulundu. ‘29 Ekim'de gittiniz özel sektörün fabrikasını açtınız’ dedi. Biz, Cumhuriyet’i sizin gibi sloganlarla değil, TOGG gibi milletin asırlık hayallerini gerçeğe dönüştürerek, 'Yaşasın Cumhuriyet' diyerek kutluyoruz. Sayın Tarhan, şahsıma, ‘TOGG'un pazarlamacısı’ dedi. Evet, biz işimize dört elle sarılıyoruz. TOGG'un İtalya'dan hazır getirildiğini, Gemlik'te üretilmediğini söyleyecek kadar çirkin bir yalana sarıldı. Madem ortada üretilen bir araç yok, siz Sayın Tarhan, hangi arabanın direksiyonuna geçtiniz? Bilişim Vadisi'nde o arabaya oturup niye poz verdiniz? Madem üretim yok, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hangi aracın siparişini verdi? Sayın Kılıçdaroğlu, TOGG fabrikasına gidilecekmiş. Maden üretim yok, hangi fabrikaya gidecek?
'Devrim otomobilinin başına ne geldi?'
Burada CHP'li bir milletvekili arkadaşım, Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan yatırımlardan bahsetti. Evet, doğru, Cumhuriyet kurulduktan sonra Mustafa Kemal Atatürk çok stratejik hamleler başlattı. Ama o hamleleri birileri akamete uğrattı. Şakir Zümre, Nuri Demirağ'ın başına ne geldi? Devrim otomobilinin başına ne geldi? İşte bunları iyi değerlendirdiğimizde, siyasi iradenin ne kadar önemli olduğunu, projelerinin asıl sahibinin siyasi irade olduğunu daha iyi anlayabiliriz.
'Siz önce kafa karışıklığınızı giderin'
Uzay alanından bahsettiğimde bazı milletvekillerimiz diyor ki ‘Şimdi uzaya gitmenin zamanı mı? Uzay teknolojilerine yatırım yapmanın zamanı mı? Millet aç, bu alanlara niye yatırım yapıyorsunuz?’ Bazıları diyor ki ‘Bu bütçe az, bununla uzaya nasıl gideceksiniz’ diyor. Soruyorum size; Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak buna nasıl cevap vereyim? Aynı partiden iki milletvekili, biri ‘Yatırım yap’ diyor, diğeri ‘Yapmayın’ diyor. Siz önce kafa karışıklığınızı giderin.
'Devletin fabrika kurduğu zamanlar geride kaldı'
CHP, kamu iktisadi teşekküllerinin yeniden canlandırması ile ilgili bir anlayışa sahip olduğunu ısrar etti. Şu anda Altılı Masa diye bir anlayışları var. Altılı Masa böyle mi düşünüyor? İYİ Parti, kamu iktisadi teşekküllerinin yeniden canlandırılmasını istiyor mu, istemiyor mu? Bu alanlar, tartışmalı alanlar. Ama dünyada devletin fabrika kurduğu zamanlar geride kaldı.
'Partiler ticaret yapamaz'
Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘AK Parti hangi fabrikayı kurdu?’ Bir kere partiler ticaret yapamaz. Burada Sayın Kılıçdaroğlu, geçen gün açıklama yapıtı, dedi ki ‘AK Parti hangi fabrikayı kurmuş?’ Partiler fabrika kurmaz, onu geçtim. Ama diyor ki ‘Şu kadar senede bir çimento fabrikası mı kurmuş?’ Allah aşkına, şu anda Türkiye’nin çimento kapasitesini biliyor musunuz? Bu saatten sonra çimento fabrikası kurulmasını istemek, açıkçası sanayinin ‘s’sinden haberdar olmamak demektir. Sanayinin ‘s’sinden haberdar olmadığınızı gösteren açıklamalar bunlar.
Sayın vekilimiz dedi ki ‘Sayın Kılıçdaroğlu New York’a şunun için gitti’. Dedi ki 'İngiltere’ye gitti, onları araştırıyor. Daha sonra Almanya’ya gidecek oradaki yatırım imkanlarına bakacak.’ Ne diyor Sayın Kılıçdaroğlu? Biz, temiz para aramaya gidiyoruz. Volkswagen’in ortağı kim? Katar. Deutsche Bank’ın ortağı kim? Katar. Her gün Türkiye’de Katar’a sallayacaksın, yabancı yatırımcıların bazısını ayrıştıracaksınız, sonra Almanya’ya gidip oralardan bir şey öğrenmeye çalışacaksınız. Kusura bakmayın; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
'Yaptığımız yatırımların karşılığını alıyoruz'
Biz, 20 senede inovasyon ekosistemini sıfırdan inşa ettik. Biz Türkiye’yi aldığımızda iki tane teknopark vardı. Teknoparklarda 680 kişi çalışıyordu ve Ar-Ge merkezi, tasarım merkezi diye bir anlayış yoktu. Biz, bütün o altyapılara yatırımlar yaptık. Bu yaptığımız yatırımların karşılığını alıyoruz.
'6 tane unicornumuz var'
Biz, sanayi ve teknoloji stratejimizi ilan ettiğimizde, ‘Türkiye’den 2023 yılına kadar 10 unicorn çıkacak’ dediğimizde, ‘Hadi oradan, Türkiye’den unicorn falan çıkmaz’ dediler. Evet, şimdi 6 tane unicornumuz var. Bunu nasıl elde ettik? O ekosistemi destekleyerek yaptık. Bu, benim bakan olarak başarım değil, AKP hükümetlerinin başarısıdır.
'Faşist üniversite anlayışını yıktık'
Bakın, biz, faşist üniversite anlayışını yıktık. Üniversiteleri ideolojilerin arka bahçesi olmaktan çıkardık, özgürleştirdik. Ben, ODTÜ mezunuyum. En cafcaflı zamanlarında ODTÜ’de okudum. Biz, sizin o üniversite zihniyetiniz alaşağı ettik. Bizim gibi öğrenciler kampüse giremesinler diye dediler ki ‘Kimlik kartında sakalı kabul etmiyoruz’. Bütün arkadaşlarımız sakalını kesti. İşte sizin üniversite zihniyetiniz buydu. Biz bunu yıktık.
Kuşoğlu'ndan ABD eleştirilerine yanıt: Teknolojiyi öne çıkarmak için gitti
Şener'den Varank'a: Bu otomobil dediğiniz şey 100-120 yıldır dolaşıyor